Sayfa Yükleniyor...
Kan bağışçısı olmak isteyen fakat formda eşcinsel olduğunu belirttiği için Kızılay kapısından geri çevrilen Aslan, ayrımcılığın hissettirdiklerini “Bizi boşluğa itiyor” sözleriyle anlattı. LGBTİ+ aktivisti Güzel de haklı isyanı, “Kızılay tüm eşcinselleri HIV’le yaşıyor sanıyor” sözleriyle dile getirdi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Eşcinsel ilişkiye giren bireylerden kan bağışı kabul edilmemesi uzun süredir tartışılıyor. Son yıllarda pek çok ülke bu uygulamaya son verdiğini açıklarken, Türkiye’deki eşcinsel bireyler ise hala bu konuda ayrımcılık yaşamaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde kan bağışında bulunmak isteyen fakat eşcinsel olduğunu belirtmesi üzerine sorgulama formundaki ilgili madde nedeniyle kan veremeyeceği bildirilen Ramazan Aslan da onlardan biri... Aslan, yaşadığı ayrımcılığın kendisine hissettirdiklerini “Bizleri boşluğa itiyor, artık çok yorgun hissediyorum” sözleriyle anlatırken, LGBTİ+ ve HIV aktivisti Defne Güzel de haklı isyanını, “Kızılay bütün eşcinselleri HIV’le yaşıyor sanıyor. Bu tutumdan vazgeçilmelidir” diyerek dile getirdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç.Dr. Ali İhsan Ökten ise “Kişinin testleri yapılır ve bulaşıcı bir hastalık yoksa kan verebilir. Yoksa bu insan hakları ihlali ve homofobik bir tutumdur” sözleriyle uygulamayı eleştirdi.
NE DİYECEĞİMİ BİLEMEDİM!
Mersin’de yaşayan Ramazan Aslan, 18 yaşında. Geçtiğimiz günlerde kan bağışında bulunmak istedi fakat eşcinsel olduğunu belirtmesi üzerine sorgulama formundaki ilgili madde nedeniyle kan veremeyeceği bildirildi. Bağış talebi geri çevrilen Aslan, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kan vermek için Kızılay merkezine gittim. Bağışçı formunda ‘Bugüne kadar homoseksüel biriyle cinsel ilişkide bulundunuz mu?’ şeklinde bir soru vardı. Doktor, bu maddeye ‘evet’ dersem kan vermemim yasak olduğu söylendi. Tetkiklerim düzgün çıksa ve herhangi bir hastalığım olmasa bile bu soruya ‘evet’ dediğim takdirde bağış yapamayacağım söylendi. Yaşadığım bu olay karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Bilgisizlik insanı düşünceden alıkoyan bir şey maalesef... İnsanlar neden diye sormaktan ziyade baskı ve geçiştirme ile işleri halletmeye çalışıyor. Ülkemin, ‘hoşgörü’ diye naralar atan insanlarının bu konuda yaptıkları ötekileştirme beni ve benim gibileri bir boşluğa itiyor. Artık çok yorgun hissediyorum.”
TÜM EŞCİNSELLERİ HIV'LE YAŞIYOR SANIYORLAR
Kan bağışında bulunmak isteyen eşcinsel bireylere yönelik ayrımcı uygulamanın dünyanın pek çok ülkesinde son bulduğuna vurgu yapan Kaos GL’den Defne Güzel, “Kızılay’ın eşcinsellerden kan almaması genellikle Kan Bağışçısı Sorgulama Formu üzerindeki ‘Bugüne dek hiç erkek erkeğe cinsel ilişkide bulundunuz mu?’ sorusuna verilen yanıt üzerinden şekilleniyor. Bununla birlikte bahsi geçen soruya ‘hayır’ yanıtı verilse bile sağlık görevlileri keyfe keder uygulamalarla kişilerin dış görünüşleri yahut davranışlarına göre de kişilerin kan bağışı işlemini gerçekleştirmeyebiliyor. Örneğin translar da bu kefeye koyularak kan bağışından alı konuluyor. Dönemin Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, bu meseleye ilişkin olarak 2014 yılında ‘Eşcinseller kan verme konusunda risk grubundadır. AIDS virüsü eşcinsellerde yoğun olarak gözükür’ açıklamasında bulunmuştu. Bu açıklamadan da yola çıkarsak belli ki Kızılay bütün eşcinselleri HIV’le yaşıyor sanıyor. HIV yani ‘insan bağışıklık yetmezliği virüsü’ adından da anlaşılacağı üzere bütün insanları ilgilendirmektedir. Sayısal veriler de bu skalayı doğrulamaktadır. Kızılay’ın HIV’i bahane ederek eşcinsellerden kan almaması en nihayetinde ayrımcı ve homofobik bir tutumdur. Dünya ülkeleri bu ayrımcı tutumdan birer birer vazgeçiyor. Örneğin; Fransa daha önce eşcinsel erkeklerin kan bağışını dört aylık cinsel perhiz yapılmış olması şartıyla kabul ederken LGBTİ+ örgütlerinden gelen eleştiriler sonrasında bu ayrımcı kararından döndü ve dört aylık cinsel perhiz şartını kaldırdı. Kişilerin cinsel yönelimleri yahut cinsiyet kimlikleri ayırt edilmeksizin alınan kanların hepsi gerekli taramalara zaten tabi tutulmalıdır ve kan bağışında kişilerin cinsiyet kimliklerine yahut cinsel yönelimlerine göre ayrımcı tutumların sergilenmesinden vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.
HOMOFOBİK BİR TUTUM
Kan bağışçısı olmak isteyen eşcinsel bireylerin, gerekli testlerin ardından bulaşıcı bir hastalığı yoksa bağışçı olabilmeleri gerektiğini söyleyen Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ise, “Kan bağışında bulunmak isteyen kişi, tüm testleri yapıldıktan sonra eğer bulaşıcı bir hastalığı yoksa kan verebilmelidir. Eşcinsel ilişkinin, bir hastalık bulaştırıcılığı yoksa kan vermeyle de ilgisi olamaz. Kişinin testleri yapılır ve bulaşıcı bir hastalık yoksa kan verebilir. Yoksa bu insan hakları ihlali ve homofobik bir tutumdur” değerlendirmesinde bulundu.
Haber Merkezi