Hayat pahalılığı eğitime ara verdiriyor

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER

Üniversite tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrencilerin bir kısmı eğitim-öğretim hayatlarına devam edecekleri okullara kayıt yaptırırken, belirli bir kesim ise ne yazık ki kayıt yaptırmaya hak kazanmalarına rağmen lisans eğitiminden vazgeçiyor. Hayat pahalılığı, iyi bir geleceğin inşası için başlıca adımlardan biri olan üniversite hayatına da etki ederken, şehirlerarası ulaşım, barınma, ‘işsiz kalacağım’ korkusu ve gıda sorunu, öğrencileri düşündüren en önemli nokta oluyor. Her 10 öğrenciden 2’sinin başarılı bir puan alıp, okulu kazanmasına rağmen üniversiteye gitmekten vazgeçtiğini vurgulayan Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Böyle bir Türkiye şartlarında hangi üniversite öğrencisi geleceğini garanti altına alacağı bir okulu kazanmadığı sürece buna cesaret edebilir?” sorusunu sordu.

Derneklerine bu konu kapsamında birçok öğrencinin başvurduğunu ve kendilerinden yardım istediğini söyleyen Başkan Kalafat, “Korkunç ve acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Tamamen okulu bırakanların sayısı hiç az değil. Kazanan öğrenciler ya cemaat yurtlarında kalmak ya da eğitimine ara vermek zorunda kalıyorlar. Okul öncesinden yükseköğretime kadar olan süreçte eğitimin devletin sorumluluğunda olması gerekiyor” dedi.

‘NASILSA İŞSİZ KALACAĞIM’ KORKUSU

Başkan Kalafat, “Üniversiteyi kazanan öğrencilerin bir kısmı daha doğrusu yaklaşık bir milyona yakını açık öğretim dahil üniversitelere yerleştirildi. Bunların yaklaşık 600 bini 2 yıllık meslek yüksek okullarını tercih ediyor. Mesela Isparta’da otomotiv okumuş bir öğrenci iki yıllık meslek yüksekokulunu kazanıyor. Ama oradan çıktığı zaman iş bulma ihtimali çok yüksek değil. Yani sırf üniversiteli olmak için yapılan bir eylemin dışına çıkamıyor ne yazık ki. Buradan Isparta’ya otobüsle gitmenin maliyeti nereden bakarsanız 700 TL gibi bir maliyet… Hemen ardından yurt sorunumuz baş gösteriyor. Öğrencilerin kalabilecekleri yurt zaten şu şartlar altında çok güç. Kiralık ev deseniz, en küçük bir taşra kentinde dahi 3 arkadaş ev tutmaya kalksa aylık kirası 3 bin liraya mal olur. Peki soruyorum yetkililere, böyle bir Türkiye şartlarında hangi üniversite öğrencisi geleceğini garanti altına alacağı bir okulu kazanmadığı sürece buna cesaret edebilir?” eleştirisinde bulundu.

KORKUNÇ VE ACI BİR TABLO

“Bunların tamamı devletin eğitim sistemindeki sıkıntılarına ilişkin bir durum” diyen Başkan Kalafat, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenci, ‘3-4 yıl okuyup, mezun olduktan sonra iş bulabileceksem eğer çabalar giderim’ diyor. Ama çıkınca işsiz kalacağını düşünen ve bu nedenle gidemeyen o kadar çok öğrenci var ki. Açık söyleyeyim sırf bu nedenlerden dolayı gidemeyen ve gelip bizden destek isteyen sayısız öğrencimiz mevcut. 10 çocuktan 2 tanesi kazanmış olmasına rağmen eğitim hayatına devam edemeyecek durumda şu an. Korkunç ve acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Öğrenciler ya cemaat yurtlarında kalmak ya da eğitimine ara vermek zorunda kalıyorlar. Tamamen okulu bırakanların sayısı hiç az değil. Okul öncesinden yükseköğretime kadar olan süreçte eğitimin devletin sorumluluğunda olması gerekiyor.”

BARINMA SORUNU ÇÖZÜLEMİYOR

Öğrencilerin lisans eğitiminden vazgeçmek istemesinin en önemli nedenlerinden biri de ‘barınma’ olurken İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün’ünün de görüşlerine yer verdik. Okulların açılmasına sayılı günler kalmasına rağmen öğrencilerin barınma sorununun çözülemediğini vurgulayan Akgün, “Öğrenciler için yeterli sayıda yurt olmadığı için mecburen ev arıyorlar. Ama kiralık ev yok ve öğrencilerin barınmasıyla ilgili bu sorun eylül ayında ciddi sıkıntılara neden olacak. Bununla ilgili bir üretim olmaması da endişe verici. Merkezi yerlerde kiralık 1+1 dairelerin fiyatı bile 4 bin liranın üzerinde. 2+1 daireleri 4 ile 7 bin lira arasında, 3+1 daireler 5-10 bin lira arasında kiraya veriliyor” dedi.

SOKAKTA, MİSAFİRHANELERDE…

“Şehir merkezinde oturanlar bile kiralarda yaşanan yüksek artış nedeniyle şehrin uç kesimlerine kaçıyor” diyen Akgün, “Ama artık şehir merkezinden uzak bölgelerde bile kiralar ciddi oranda arttı. Yine de merkeze göre daha uygun olduğu için insanlar tercih ediyor. Öğrenciler içinde aynı sıkıntılar var ve onları zor bir sürecin beklediğini net bir şekilde söyleyebilirim. 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı’na başlayacak öğrenciler şimdiden panik halinde. Barınacak yer bulma konusunda büyük endişeleri var. Bu nedenle yaşadıkları kentin dışına gitmek istemiyorlar. Tercihlerini de buna göre yapıyorlar. Şehir dışında okumak zorunda kalanlar ise geçtiğimiz yıl olduğu gibi bir yer buluncaya kadar sokakta, misafirhanelerde konuklayacak gibi görünüyor. Hatta bu yıl öğrenciler için geçtiğimiz yıla göre daha zor olacak” diye konuştu.