- Gündem
- 15.05.2025 00:56
Kentte tarihi eserlere ilişkin yaşanan vandallık olaylarına değinen Kent Gözlemcisi Susup, bölgedeki muhtarları eleştirerek “Muhtar belediye ile çok samimi ise orası kurtarılamaz. Hazinelerimiz korunamıyor” dedi
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yaklaşık 65 sene önce kurulan şadırvan, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından yıkıldı. Balyoz ve matkapla yok edilen şadırvan, yerel tarih araştırmacılarının gündemini meşgul ederken, kentte tarihi eserlere yönelik yapılan Vandallık olayları durumun ehemmiyetini daha da arttırıyor. Kent Gözlemcisi Ertuğrul Susup, ‘beton belediyeciliği’ diye tanımladığı İzmir Büyükşehir Belediyesine tepki gösterirken, Kemeraltı’na hizmet vermeye çalışan TARKEM’i de eleştirdi. Özellikle bölgeden sorumlu muhtarların belediye ile mesafeli olması gerektiğini kaydeden Susup, denetim ve koruma sağlanamadığı için kentteki değerlerin her geçen gün kaybolmaya yüz tuttuğunu vurguladı. Çarşı esnafını da eleştiren Ertuğrul Susup, dükkanların önünü açmak ve ticari anlamda daha fazla kar elde edebilmek adına yapılan saldırılara müdahale edilmediğini öne sürdü. “Anıt, heykel nedir bilmiyorlar” diyen Ertuğrul, “Gülleri koparmaya giderken, papatyaları çiğnemeye benziyor bu iş” ifadelerini kullandı.
MUHTARLAR BELEDİYE İLE SAMİMİ
Susup, şunları aktardı: “Şadırvan yaklaşık 65 sene önce o dönemin esnafları tarafından insanlar ihtiyaçlarını gidersin diye yaptırılmış. Günümüz de ise belli sebeplerden dolayı yıkıldı ya da yıktırıldı. Dükkânların önünü açmak, ticari anlamda orayı bir alan haline getirmek ya da birilerinin oradan nemalanmasını sağlamak için yapıldı… İzmir’in tarihi ufak ufak hazinelerden oluşuyor. Kemeraltı ise bu hazinelere yer veren bölgelerden biri. TARKEM’i biliyorsunuzdur. Çarşıyı korumak ve yaşatmak için var. Ancak ne yazık ki bu yapılamıyor. Hazinelerimiz korunamıyor. Gülleri koparmaya giderken, papatyaları çiğneme benziyor bu iş. Şadırvana yapılan saldırı, Veysel Çıkmazı’ndaki kazı geceleri yapılıyor. Kimse görmeden? Kemeraltı için aykırı adamlara ihtiyaç var. Muhtar belediye ile çok samimi ise orası kurtarılamaz. Birinin çıkıp yapılan işi sürekli sorgulaması lazım. Muhtarlar hizmet satıyor, yerel yönetimlerle iş yapıyor. Ancak biraz aykırı olmaları lazım.”
ANIT, HEYKEL NEDİR BİLMİYORLAR
“Anıt, heykel nedir bilmiyorlar! Eskiden anıtlar, heykeller yarışmalar aracılığıyla yapılırdı” diyen Susup, “Zabıta olması lazım ve zabıtanın başında cevval bir adam… Herhangi bir denetim olmadığı için değerlerimiz bu tarz saldırılara maruz kalıyor. Ben karar verici olmak istemem ancak koruma adına bizlere de, araştırmacılara da danışılmalı. İzmir’deki bu betoncu belediye tarihe zarar vermeden hizmet yapabilmeli. İBB binasının altı tarih dolu. Fakat tüm bunları es geçip oraya sanat eseri payesi biçen mimarlar var. Çok çirkin bir yapıydı. Şimdi tekrar aynı yere İzmir Büyükşehir Belediyesi binasını kazandırmaya çalışıyorlar. Birileri yeniden denize karşı kahvesini içmek istiyor sanırım. Gidip hizmet yerlerinde, sahada otursunlar. Altı tarih dolu bir yerin üzerine değil” bilgisini paylaştı.
ACI BİR ŞEKİLDE DENEYİMLİYORUZ
“Bu günlere ulaşan miraslarımız… Birlikte güçlü ses çıkmaz ise yarına yoklar! Hızla yağmalanıyorlar” cümlelerini kullanan Susup, son olarak, “Kültür karmaşasının çok yoğun olduğu bu memlekette, evsizlerin gelip yattığı, kalktığı bir yerde böylesine tarihi değerlerin korunması şart. Bir buçuk asra yaklaşan zaman diliminde yıkılmadan, eksilmeden bu güne gelmişler. Son dönemde mülteci yoğunluğu bilhassa bu bölgede arttı. Tarihin yağmalanması, yakılması, yıkılması olayları da buna paralel olarak her geçen gün artıyor. Hatta günümüzde İzmir tarihinin en büyük metal hırsızlığı yaşanıyor. Kentin tarihi maalesef çaresiz! Güvenlik bir tanesini yakalasın çete iplik gibi çözülür. Fakat hiçbir önlemin alınamadığını, korunamadığını acı bir şekilde deneyimliyoruz” dedi.