Hazır yemek sektörünü zam vurdu

Gıda ürünlerine gelen zamların hazır yemek sektörünün maliyetlerini artırdığını belirten EBSO Hazır Yemek Sanayi Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Hasan Küçükkurt, “Artan maliyetlerden dolayı fiyatları yeniden belirlemek zorunda kaldık. Bunu fırsat bilen merdiven altı firmalar durumdan yararlanmaya çalışıyor” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 21.10.2018 10:53
  • Güncelleme Tarihi : 21.10.2018 10:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hazır yemek sektörünü zam vurdu haberinin görseli

KENAN YEŞİL
Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) Hazır Yemek Sanayi Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Hasan Küçükkurt, son dönemde özellikle gıda sektörüne gelen zamlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Hazır yemek sektöründe faaliyet gösteren Küçükkurt, sektörlerinde yaşanan sıkıntıları dile getirirken, gıda ürünlerine yapılan zamların sektörlerini önemli derecede etkilediğini söyledi. Gıda ürünlerine yapılan zamların maliyetlerini artırdığını ve artan maliyetler karşısında yemek sanayicilerinin çaresiz kaldığını vurgulayan Küçükkurt, işlerin sürdürülebilirliği için maliyetleri dikkate alarak fiyatları yeniden belirlemek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Artan yemek fiyatlarını fırsat bilen merdiven altı firma ve kişilerin, sağlık koşullarını hiçe sayarak bu durumdan yararlanmaya çalıştığının bilgisini veren Küçükkurt, “Sağlık koşulları hiçe sayarak üretim yapan bazı merdiven altı firmalar düşük fiyat avantajıyla satış yaparak insan sağlığının tehdit ediyor” diye konuştu.
YEMEK SANAYİSİ BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Hazır yemek sektörünün tüm imalatçılarla birlikte 67 milyar lira ciro yapan bir sektör olduğuna dikkat çeken Küçükkurt, “Ülke genelinde 5 binin üzerinde faaliyet gösteren yemek firması var. Dolaylı olarak 67 miyar TL ciro yapıyoruz. Direk olarak ise yemek sektörü 26 milyar TL ciro yapıyor. Yani 26 milyar TL yemekçiler yaparken, buna kamyoncu, ekmekçi, sebze-meyve üreticileri, mutfak ürünleri yapan imalatçılar da eklenince bu rakam 67 milyar TL civarında ciro yapan bir sektör konumuna getiriyor. Hububat ve tohum ürünleri, şeker, un ve et fiyatlarındaki düzensiz yükselişte sektörün büyümesini yavaşlatsa da yemek sanayi artan talepler karşısında büyümesini sürdürüyor” dedi.
GİRDİLER İTHALATLA KARŞILANIYOR
Son zamanda döviz kurlarındaki ani yükselmenin tarım sektörünü iki yönde etkileyeceğini değinen Küçükkurt, “Mazot, gübre tohum, tarım ilaçlar ve yem hammaddeleri başta olmak üzere girdi ithalatla karşılanıyor. İthal girdilerindeki fiyatların artması tarımda üretim maliyetlerini büyük oranda artırıyor. Bu maliyet artışlarının fiyatlara yansıması ile tüketici gıda ürünlerini daha pahalıya almış oluyor. Maliyet artışı piyasaya yansıtılmazsa çiftçi üretim yapamaz hale geliyor. Her zaman üzerine basarak söylediğim gibi ülkemizde yıllardan beridir yanlış uygulanan tarım politikaları yüzünden maalesef tarımda dışa bağımlı hale geldik. Ülkeye döviz kazandırması beklenen tarım sektörü ithalat bağımlılığı ile daha da çok döviz vermeye devam edecek. Tarımda kalkınamazsak işimiz gerçekten de zor” şeklinde konuştu.
ZAM ORANLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Son iki ay içinde gıda fiyatlarına gelen zamlara dikkat çeken Hasan Küçükkurt, örnekler vererek şöyle konuştu: “Son iki ay içinde gıda fiyatlarına önemli zamlar geldi. Salçaya yüzde 100 zam geldi. Kırmızı et yüzde 15 ile 20 arasında zam geldi. Ayçiçek yağını yüzde 40 zam gelirken ayçiçeği yağı alamadık. Doların çok hareketliği olduğu dönemde satış yok dediler. Kuru bakliyat fiyatlarına gelen zam yüzde 30. Süt grubu yüzde 25 ile yüzde 30, kanatlı grubu yüzde 30, pirinç yüzde 30, tuz yüzde 25, un yüzde 30, kahvaltı grubu yüzde 30, hamur işleri yüzde 30, sebze grubu yüzde 30 zam geldi. Ambalaj maddelerine ise yüzde 50 ile yüzde 70 oranında zamdan etkilendi. Domatesin kilosu 5 lira, bier 6 lira. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Son iki ayda gıdaya gelen zam oranları çok yüksek” dedi.
YEMEK SANAYİCİLERİ ÇARESİZ KALDI
Aynı zamanda Yemek Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olan Küçükkurt, federasyonun yayınladığı bildiri detaylı bir şekilde anlattı. Artan maliyetler karşısında yemek sanayicilerinin çaresiz kaldığını aktaran Küçükkurt, “Yılbaşından bu yana süren ve son dönemde yüksek oranlı artışlarla piyasaları ve fiyat istikrarını alt üst eden döviz kurlarındaki gelişme hiç kuşkusuz üretim faaliyetlerimizi de derinden etkilemektedir. Üretim girdilerimizin fiyatlarında görünen yukarı yöndeki hareketlilik maliyetlerimizi olağanüstü boyutlarda etkilemiştir. Öyle ki her hafta yeni bir fiyat analizi yapmak, satış fiyatlarımızı yeniden belirlemek zorunda kalıyoruz.  Akşamdan sabaha maliyet artışlarının yaşandığı bu dönemde yemek fiyatlarının aynı kalması mümkün değil. Sağlık ve hijyen standartlarına uygun, kaliteden ödün vermeyen yemek sanayicileri artan maliyetler karşısında çaresiz kalmışlardır. İşlerimizin sürdürülebilirliği, müşterilerin sağlıklı ve kaliteli yemeğe erişiminde maliyetleri dikkate alarak fiyatları yeniden belirlemek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
MERDİVEN ALTI ÜRETİM UYARISI
Başta temel gıda ürünleri olmak üzere hemen hemen tüm girdiler için fiyatların öngörülenin çok üzerinde gerçekleştiğini dikkat çeken Küçükkurt, sanayicileri artan yemek fiyatlarını fırsat bilen merdiven altı üreticiler konusunda uyardı. Tüketicinin sağlığını tehdit edici, sağlık koşulları hiçe sayılarak bu durumdan yararlanılmaya çalışıldığını vurgulayan Küçükkurt, şöyle devam etti: “Bu durum bizleri yemek fiyatlarını yeniden belirlemek zorunda bırakırken, artan yemek fiyatlarını fırsat bilen merdiven altı firma ve kişiler, sağlık koşullarını hiçe sayarak bu durumdan yararlanmaya çalışıyor. Yemek fabrikası genel kayıt belgesi yada diğer yeterliliklerinin hiçbirine sahip olmayan bu işletmeler fiyat avantajıyla satış yaparak tüketicilerin sağlığını tehdit etmektedir. Siz iş ortaklarımızı merdiven altı üretimler karşısında dikkatli olmaya çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki insan sağlığının bedelinin parayla ölçülmesi mümkün değildir. ‘Ucuz etin yahnisi yaban olmakla kalmamakta tüketicilerin sağlığını doğrudan tehdit etmektedir. Sağlıklı ve besleyici yemeği oluşturan ana unsur güvenli hammadde ve eğitimli personeldir. Bu nedenle toplu yemek alımı yapan kurum ve kuruluşların sadece fiyatları göz önünde bulundurarak yemek firması tercih yapmaması hatta gereğinden çok ucuz teklif veren firmaların da kurumlarından uzaklaştırmalarını öneriyoruz."