Sayfa Yükleniyor...
Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili adayları düzenlenen kahvaltılı toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları yanıtladı
E. ÇAĞLA GENİŞ
HDP İzmir milletvekili adayları, Tepekule kongre Merkezinde düzenlenen kahvaltılı toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya HDP İzmir Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan, HDP İzmir milletvekili adayları ve HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur katıldı. Toplantıda konuşan Kürkçü, Sandığa ne kadar çok gidilir, oy kullanılırsa, iktidardan bu zalim rejimi uzaklaştırmak mümkün olacak. 4-5 günü tatil yaptılar. Nasılsa muhaliflerimiz arabalarına atlarlar, tatile gider oyu kullanamazlar dediler. İyi ki bu tatili verdiler. Sonunu getirmek için daha çok azimle çalışacağız ifadelerini kullandı.
BAŞARILI BİR KAMPANYA YÜRÜTMEKTEYİZ
Açılış konuşmasını yapan HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, Hep beraber 1 Kasıma kadar çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Bizi mecbur bırakılan bir seçimle karşı karşıyayız. Halkımızın büyük özverisiyle, aday arkadaşlarımızın özverisiyle başarılı bir kampanya sürdürmekteyiz. Hükümetin baskısı nedeniyle kitlelerin sandıktan uzaklaşması algısının kırılması için medyaya önemli bir görev düşmektedir. Basınımızın bağımsız olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz dedi.
HDP, ANA MUHALEFET PARTİSİ OLACAK
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, 1 Kasım seçimlerinden sonra ana muhalefet partisi olacaklarını iddia ederek, Ülkemizin yoğun bir gündem yaşadığını biliyorsunuz; tek gündem seçim. Demokratça davrandık, demokratik davrandık. Bizi demokratik davranmayan AKPnin çalışmalarımıza koyduğu engellere ve her şeye rağmen, son günlere kadar geldik. 1 Kasımda HDP, ana muhalefet partisi olacaktır. Ülkenin geleceğine ilişkin yeni projeler üreteceğiz. Yeni yaşamdan ne anladığımızı en geniş kitlelere anlatacağız ve yeni yapılar getireceğiz. Hızlıca demokratik unsurun inşa edildiği bir sürecin yaşanması gerekmektedir. Tekçi anlayışın ilerleyemeyeceği görülmüştür. Cumhuriyetin yaşamasının ancak demokratikleşerek yaşaması gerektiği teşhisini gerçekleştirmiş olacağız şeklinde konuştu.
KÜRKÇÜDEN SANDIK ÇAĞRISI
Seçime katılmanın önemini vurgulayan Kürkçü, 29 Ekim tatilinin uzatılmasını eleştirerek seçmene sandık çağrısında bulundu. Kürkçü, Hangi partiye oy verecekseniz verin. AKPye oy verenler de oy kullansınlar. AKPnin zorlamaları sonucunda sandığa gitmenin önemsiz olduğu yönünde bir kara duygu insanlarımızın içine yerleşmeye başladı. Sandığa ne kadar çok gidilir, oy kullanılırsa, iktidardan bu zalim rejimi uzaklaştırmak mümkün olacak. 4-5 günü tatil yaptılar. Nasılsa muhaliflerimiz arabalarına atlarlar, tatile gider oyu kullanamazlar dediler. Biz de çatır çatır alacığız diye düşündüler. Avuçlarını yalarlar, birincisi insanlarda para yok. İkincisi iktidarı indirmekte çok kararlılar. İyi ki bu tatili verdiler. Sonunu getirmek için daha çok azimle çalışacağız dedi.
MHP ÇÖZÜM YERİNE ÇATIŞMAYI SEÇTİ
Koalisyon sorularını da İzmirden yanıtlayan Kürkçü, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye yüklendi. Bütün koalisyon hesaplarının gelecek öngörüsü üzerine yerleşmesi gerektiğini ifade eden Kürkçü, 2 Kasım sonrasında toplumsal denklemin ne olacağı önemli olduğunun altını çizdi. Kürkçü, Cumhurbaşkanı Anayasayı tanımadığını, bir fiil rejimi değiştirmeye başladığını, bu rejimin değiştirmek istediğini duyurmuştur. Türkiye bu zulmü sineye çekmeyecektir. Türkiyede 5. Bir parti mecliste yer alacaktır. Bu tablo şekillenmeden bir koalisyon tartışması için son derece erkendir. Türkiyenin seçmeninin yüzde 15inin oyunu almış bir partiyi dışlarsanız gayri meşru bir hükümet tartışması yaparsınız diyen Kürkçü konuşmasının devamında MHPye yüklenerek şunları söyledi: MHP çözüm yerine çatışmayı seçmiş olmasının zararını sandıkta görecektir. İnsanlar sokakta bu Bahçeli ne yapıyor sorusunu bizimle tartışıyorlar. Meşruiyetinin asla kabul edilmesinin MHP tabanı böyle davranmıyor. AKPden kurtulma imkanı olarak oy veriyor ama MHP hem meclis başkanlığını hem RTÜK üyeliğini her iki seçimde de al gülüm ver gülüm içerisinde meclis başkanlığını AKPye verdi RTÜK üyeliğini aldı.
İZMİRİN SESİ, SÖZÜ OLMAYA GAYRET EDECEĞİZ
İzmirdeki merkezi hükümet ihmali altındaki yaşantıya son vermeye çalışacaklarını söyleyen Kürkçü, Yerel yönetimler yasasının değiştirilerek merkezden bağımsız özerk hareket edebilecekleri bir düzen için çokça aktif olacağız. Halklarımızın birbiriyle kaynaşacağı yeni ortamlar yaratmak için çaba içerisinde olacağız. İzmir 7 Haziranda ultra milliyetçi algısını yırttı attı. 10 Ekimde İzmirin kendi cenazelerini karşılayışı ve hepsini sahiplenişi bu yolu kat ettiğimiz yolun bir göstergesi. Buradaki karşılamayla görkemli kardeşçe yanıt verdiniz ki 10 Ekimden sonra İzmir başka İzmirdir. İzmirin vekilleri olarak sesiniz, sözünüz olmaya gayret edeceğiz. İzmirin çoğul, neşeli, enternasyonalist olanın sadece fuar değil tüm İzmir olduğunu göstereceğiz. Faturanın HDPye çıkartılmadığını görüyorum. Teveccühten bir eksilme olmadığını söylemek isterim. Herkesten yakınlık, saygı ve sevgi gördüm. Bu kadar kolay kabul edilebileceğimizi sanmazdım dedi.
KOZA-İPEK GRUBUNA YAPILAN BASKINA TEPKİ
Kürkçü, Koza-İpek grubuna yapılan baskınları gasp olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı: Bu açıdan ortadan mahkeme kararı olmaksızın bu grubun yayınları kusurludur basıyorum ve yayına el koyuyorum demesi diktatörlüğün açık bir örneğidir. Türkiyede bütün demokrasi basın ve medya özgürlüğünde olanların buna karşı çıkması gerekir. Aynı grubun 2011 2014 yılındaki yayınlarından çok çektik. Bu grup arasında yandaş medyanın ettiklerinden daha azını etmemişlerdi. Söz ve ifade hakkının gasp edilmesi burada önemlidir. Önce komünist ve Kürtler sonra herkes bu giyotinin altına giriyor. Ne kadar erken dayanışmaya girersek o kadar iyi. Bu kadar amasız, fakatsız itiraz ediyoruz. Bu itiraz grubun editoryal çizgisine değil var olma hakkınadır.
Haber Merkezi