- Gündem
- 12.05.2025 23:31
Ankara’yı beyaza boyayacak olan hekimler, ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ mitingi için gün sayarken eski Başkan Çamlı, zor bir dönemde görev almalarına rağmen sürecin dışında tutulduklarını vurguladı
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
İzmir Tabip Odası Eski Başkanı Lütfi Çamlı, 29 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak olan ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ mitingine ilişkin ön değerlendirmede bulundu. Zor bir dönemde görev aldıklarını, yönetilemeyen bir pandeminin bütün yükünün hekimler ve sağlık çalışanlarının omuzlarına bırakıldığını vurgulayan Çamlı, “Sağlık çalışanları şiddete uğruyor, ekonomik krizle sorunları daha da derinleşiyor. Üstüne çıkıp sağlıkçılara şu kadar ücret veriyoruz diyorlar. Artık tahammülümüz kalmadı. Şiddet sarmalı bizi esir almış vaziyette, sesimizi duyan yok, Bakanlık çıkıp sadece sosyal medyadan kınıyor. Bizler haksızlığa, şiddete, mobbinge karşı sesimizi yükseltmek için Ankara’da olacağız” dedi.
SÜRECİN DIŞINDA TUTULDUK!
“Zor bir dönemde görev aldık. Yönetilemeyen bir pandeminin bütün yükü hekimler ve sağlık çalışanlarının omuzlarına bırakıldı” diyen Çamlı, şunları kaydetti: “TTB başta olmak üzere tüm meslek örgütleri sürecin dışında tutuldu. Toplum sağlığını öncelemeyen ekonomik kaygılarla, siyasi tercihlerle pandemi idare edilme çabasına girildi. Gerçekler kamuoyundan saklanarak başarı hikayesi algısı oluşturulmaya çalışıldı. Halkın sağlık hakkı ve hekimlerin hakları için mücadele verdik. Kamuoyundan saklanan gerçekleri paylaştık. Pandemi sürecine ilişkin görüş ve itirazlarımızı korkmadan dile getirdik. Bundan dolayı hedef tahtasına konulduk. Ama vazgeçmedik, korkmadık, susmadık. ‘Emek bizim, söz bizim’ diyerek hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları, çalışma koşulları ve ekonomik talepleri için eylemler yaptık. Beyaz Yürüyüş, Beyaz Forum’a katıldık, G(ö)rev etkinlikleri düzenledik. Kovid-19’un meslek hastalığı olması için dava süreçleri yürüttük, özel sağlık kuruluşlarından işyeri hekimlerine, acilde çalışan hekimlerden emekli hekimlere kadar sorunları dile getirmek için anket çalışmalarını yaptık. Her alanda hekimlerin sorunları konusunda aktif mücadele verdik. Aile hekimlerinin ceza yönetmeliğine karşı, basın açıklamasından iş bırakmaya, miting düzenlemeye kadar bir dizi eylemler gerçekleştirdik. Çağdaş, laik, demokratik bir ülkede hekimlik yapma kararlılığımızı, ücretsiz, eşit, adil, ulaşılabilir bir sağlık hakkı için mücadelemizi her koşulda sürdürdük.”
PİYASANIN İNSAFINA TERK EDİLDİLER
Hekimlerin, sağlık çalışanlarının, diş hekimlerinin, eczacıların, teknisyenlerin piyasanın insafına terk edildiğini kaydeden Çamlı, “Sağlık politikalarından kaynaklanan sorunlar bizlerin sırtına yükleniyor. Sağlık çalışanları şiddete uğruyor, ekonomik krizle sorunları daha da derinleşiyor. Üstüne çıkıp sağlıkçılara şu kadar ücret veriyoruz diyorlar. Artık tahammülümüz kalmadı. Şiddet sarmalı bizi esir almış vaziyette, sesimizi duyan yok, Bakanlık çıkıp sadece sosyal medyadan kınıyor. Biz buna ‘hayır’ diyoruz, sağlıkta yaşanan sorunların kaynağı bakanlık ve cumhurbaşkanlığıdır, çözüm bulması gerekenler de onlardır. Sağlık meslek örgütleri olarak sorunların çözümü için bizi masaya davet etmelerini bekliyoruz. Tüm bu sorunlar karşısında haksızlığa, şiddete, mobbinge karşı sesimizi yükseltmek için 29 Mayıs’ta Ankara’yı beyaza boyayacağız. Tüm sağlık meslek örgütleri ve emekçilerini 29 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak ‘Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ mitinginde buluşmaya çağırıyoruz” dedi.
HEKİMLER MUTSUZ VE UMUTSUZ
11-14 Nisan 2022 tarihleri arasında yapılan ve 1674 hekimin katıldığı ankete göre hekimlerin yaklaşık dörtte üçü çalışma şartlarının yoğunluğu nedeniyle hastalarıyla yeteri kadar ilgilenemediğini düşünüyor. Aktif çalışan hekimlerin yaklaşık yarısı, emekli hekimlerin yarıdan çoğu aylık ücretinin tamamını harcasa da geçim zorluğu yaşıyor. Neredeyse 10 hekimden 8-9’u hasta veya yakını tarafından sözel veya fiziksel şiddete uğramış durumda. Hekimlerin yalnızca 100’de biri şiddet konusunda yapılan düzenlemenin sağlıkta şiddeti yeterince azaltabileceğini düşünüyor. Değer verilmeyen hekimlerin çoğunluğu işlerinde mutsuz ve umutsuz. Hekimlerin yalnızca dörtte biri tekrar seçme şanları olsa hekimlik mesleğini seçeceğini söylüyor. Tıp öğrencilerinin ve genç hekimlerin çoğu geleceğini yurt dışında görüyor.