- Gündem
- 18.05.2025 13:29
Buca için aktif olarak çalışan Buca Kent Konseyi Başkanı Avukat Mürüvet Suatoğlu Balcılar, güven tazelemesini ardından yeni dönemi ve projelerini gazetemize anlattı
YUSUF ÇAĞIRTEKİN - RÖPORTAJ
Türkiyedeki kent konseyleri incelendiğinde aktif bir şekilde çalışarak, ses getirecek projeler üreten ve bu projeleri başarıya ulaştırma konusunda başarılı olan konseylerden biri olarak Buca Kent Konseyi öne çıkıyor. Bu başarının temel aktörleri de şüphesiz Buca Kent Konseyi Başkanı Avukat Mürüvet Suatoğlu Balcılar ve sürekli çalışan ekibi olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde rekor katılım ile yapılan seçimde Mürüvet Suatoğlu Balcılar güven tazeledi. Seçmenlerin oyunun büyük çoğunluğunu alan Balcılar, tekrar başkanlık koltuğuna oturdu ve yeni dönemde yapacağı çalışmalara ara vermeden başladı. Bizde kendisiyle ve Buca Kent Konseyi Genel Sekreteri Ramize Sevilmiş ile yeni dönem ve projeler üzerine güzel bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle yeniden Buca Kent Konseyi Başkanlığı görevine geldiğiniz için kutluyorum. Bize biraz kent konseylerinden bahseder misiniz? Ne zaman oluştu? İşlevleri nelerdir?
2006 yılında Türkiyenin bir kazanımı bir değişiklik örneği geliyor belediye yasasında. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde. Buna göre 5393 sayılı Belediye Yasasının 76. Maddesine bir madde ekleniyor, değişiklik getiriliyor. Kent Konseyleride hemşehrilik hukuku içerisinde o kente ilişkin her ne varsa; doğasından, yaşamından, trafiğinden, imarına, yaşanabilirliğine dokunan danışma organları niteliğinde çalışan kurumlardır. Yalnız bunu planlarken şöyle bir yasal düzenlemeye gidildi. Konseyi öyle bir tasavvur ediyorlar ki, konseyin içerisinde kaymakamlık ile ilgili müdürlükler, dolayısıyla merkezi hükümet, yerel yönetimler; belediye, sendikalar, odalar, vakıflar, siyasi partiler ve dernekler bu çatı yani örgütlü yapının uyum içerisinde ve ortak projelerle o kente ilişkin her şeyin birlikte tasavvur edilmesi planlanıyor. Bu bir ana çatı ve bu ana çatıya bir danışma organı olarak görevi var konseylerin. Bucada 2008 yılında kuruldu. Türkiyede yaklaşık bin 500ün üstünde konsey var.
BELEDİYENİN ORGANI DEĞİLİZ
Konseylerin yönetmeliğinden, hukuki konumlarından, yapısından bahsedelim. Belediyeye bağlısınız. Bu konu üzerine değinebilir miyiz? Sizi nasıl etkiliyor?
İçişleri Bakanlığı bir yönetmelik hazırladı. Konseylerin kuruluşu, kimler katılabiliyor, kimler bunlara üye olabilir, ne yaparlar gibi şeyler belirlendi. Fakat bütün bu yönetmeliğin içerisinde çok önemli iki ana şey yok. Bunlardan bir tanesi konseyin mali tüzel kişiliği yok yani özerkliği yok. Üniversiteler ya da vakıflar gibi değil. Bir de tüzel kişiliğimiz yok. Yani hukuki anlamda bir tüzel kişilik eksikliğimiz var. Bu iki eksen konseylerde şöyle bir sıkıntı doğuruyor. Mali bağımsızlığımız yoksa belediyeye bağlı oluyor. Çünkü yasada konseylerin ihtiyaçlarını belediyeler karşılar maddesi var. Karşılamazsa ne olur? Bir cezai yaptırımı var mı? Ya da ne kadar karşılar? Cevapları yok. Bu bizim için bir boşluk. Bu kadar örgütlü bir yapının içerisinde böyle de bir perspektif var, sadece belediye neden olsun ki? Aynı zamanda merkezi hükümette bunun içerisinde olsun. Dolayısıyla belediyelerin çok büyük bir çoğunluğu, bizi Türkiye Kent Konseyleri diye sürekli katıldığımız bir örgütlü yapı var ve biz burada sıkça tekrar ediyoruz, konseyleri belediyeler nezdinde çalışılabilirliğinde sıkıntıya sokuyor. Konseyler belediyenin bir organı değildir. Biz yasa gereği sadece sekretarya hizmetini, personel desteğini veriyoruz.
BUCA İÇİN YOLA ÇIKTIK
Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ile konseyiniz arasında çok iyi bir uyum olduğu gözleniyor. Bu uyumun çalışmalarınıza olan katkıları nelerdir?
Sayın Levent Bey ile konseyimiz arasında çok iyi bir ilişki var. İyi bir senkron yakaladık. Levent Beyin ve diğer belediye başkanları için söylüyorum. Onlar siyasi kulvarın temsilcileri. Bizimde siyasi fikirlerimiz var elbet ancak biz bir siyasi parti etiketi ile buralara gelmedik. Eğer bir siyasi parti çalışması yapılacaksa bunun yeri siyasi partidir. Biz bütün arkadaşlarımıza diyoruz ki. Siyasi gömleğinizi çıkartın. Biz burada siyasi fikrimiz her ne olursa olsun Buca için birlikte çalışıyoruz. Dolayısıyla bu çok önemli bizim için. O çoklu birliktelik, çok seslilik ve çok kimliklilik. Yani çevreye ilişkin bir problem vardı mesela Kil Ocakları ile ilgili. Her ne siyasi fikre sahip olursanız olun, oradaki risk herkes için geçerliydi. Siz burada yaşıyor musunuz? Bundan etkileniyor musunuz? Bu önemli! Dolayısıyla bu ayrım çok önemli. Bizde bunu en baştan yaptık. Yani siz konseyleri yerel yönetimlerin muhalefet ayağı olarak kullanamazsınız! Kullandırmamalısınız! Bu mücadeleyi yapacaksanız siyasi araçla yapacaksınız. Belediyeler nezdinde de burası benim arka bahçem diye yaklaşamazsınız. Nasıl olsa mali desteği ben veriyorum kurum olarak. Dolayısıyla benim belirlediğim programlar üzerinden konseyler yürümelidir diye bir dayatmanız olamaz! Biz, gerek Levent Beyin kendisi, gerek ben konsey başkanı bu sınırı çok iyi ayarladık. Ne Levent Beyin böyle bir talebi oldu. Yani demokrasi ve ona inancı nedeniyle olmadı. Ne de bizim bunu öteleyen, Levent Beyi bir muhalefet odağı noktasında bir yapımız var. Biz hep Buca için yola çıktık. Dolayısıyla sınırlarımızı çok iyi belirledik. İlişkimiz bu yüzden çok sağlam. Konseyler yerel yöntemler ile birlikte çalışır. Uyum olmazsa olmaz. Levent Beye de bu anlamda gerçekten çok teşekkür ediyorum. Şanslı bir konseyiz.
BUCANIN ŞANSIYIZ
Levent Beyin bir şans olduğu yadsınamaz bir gerçek fakat sizin çalışmalarınızı da göz ardı etmemek lazım. Gerçekten gayretli çalışıyorsunuz. Bu konu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
Biz gerçekten ekip arkadaşlarımızla çok özverili çalıştığımızı düşünüyoruz. Bizde Bucanın şansı olduğumuzu düşünüyoruz. Yani benim on tane yürütme kurulunda bulunan arkadaşım Buca için çalışmak üzere yola çıkan arkadaşlarım. Bazen haftanın üç günü çalıştık. Bir gün bir toplantıya gittik. Dönüşte bir belediye görevlisi bize Siz belediyede çalışıyorsunuz değil mi? diye sordu. Bizde, hayır dedik. Ama siz haftanın üç günü buradasınız dedi. Bizde gönüllü olarak çalıştığımızı söylemiştik ve çok şaşırmıştı. Gönüllülük çok önemli. Gönüllü çalışmak keyfi çalışmak değildir. Biz haftada bir kez zaten toplanıyoruz fakat durumun ivediliğine göre haftada üç ya da dört defa toplanıyoruz. Biz bu yüzden Bucanın şansıyız. Arkadaşlarımız ile Buca için özveriyle çalışıyoruz.
Hali hazırda 5 tane meclisiniz var. Bu meclisleri yeni dönemde çoğaltmayı düşünüyor musunuz? Eğer böyle bir fikriniz varsa hangi meclisleri oluşturacaksınız? Yeni meclisler oluşturulması yönünde talepler var mı?
Talepler var. Özellikle yeni meclis olarak iki yönde bir meclis açılması talebi var. Bunlardan biri Sağlık Meclisi. İçerisinde sağlıkçıların, eczacıların, doktorların bulunduğu bir meclis oluşturmak istiyoruz. Doktorlar sendikasından bir talep geldi. Bu muazzam bir şey bizim için Bileşenlerimiz arasında dernekler, sendikalar, odalar ile temasımızı özelliklede bu dönem daha fazla olacak. Çünkü onlarla beslenmemiz demek, Buca için çok daha fazla proje üretmek demektir. Onların katılımını arttırmak içinde bizim şu ana kadar bir şeyler yapmış olmamız gerekirdi. Bizde yapmışız ki onlardan bu talep geldi. Bu da bizi çok mutlu etti. İkinci oluşturacağımız meclis ise Eğitim Meclisi. Bir de Esnaf Meclisimiz var ama aktif değil. Bugün Esnaflar Odası ve Elektrikçiler Odası aradı ve Esnaf Meclisimizde yer almak istediklerini belirttiler. Bir başka oluşturmak istediğimiz meclis, Mahalle Meclisleri. 47 Mahalle 600 binden fazla nüfusumuz var. Birçok ilden daha kalabalığız. Bu durumda sorunların direkt belde halkı tarafından sahiplenilmesi çözümleri kolaylaştırır. Mahalle meclislerinde de şöyle bir yapılanmaya gidiyoruz. O mahallede kaç tane dernek varsa hepsi, spor kulüpleri, mahallenin akil adamları dediğimiz sözü geçen inşalar; imamlar, öğretmenler, okul müdürleri bunların katıldığı bir meclis oluşturmak istiyoruz. En büyük amacımız bu. Bunu yapmayı çok istiyoruz.
SONUÇ ALMAK İSTİYORUZ
Yeni dönemde yapacağınız faaliyetlerle ilgili bilgiler verebilir misiniz?
Kente ilişkin her ne sorun varsa bu konular üzerinde çalışıp sonuç almak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Ayrıca dezavantajlı gruplar; kadın, engelli, çocuk. Bu konudaki çalışmalara genişletilerek, bileşenleri arttırılarak devam edecek. Amacımız bu noktadan sonra daha yaşanılabilir bir düzen, daha doğrudan bir demokrasi, ulaşılabilir hizmetler, hak ihlallerini gidermek için yapılan projeleri üniversitelerden destekle raporlaştırarak ilgili birimlere birebir baskı yapmak. Artık bir çözüm istiyoruz demek.
Son olarak Buca Kent Konseyi Genel Sekreteri Sayın Ramize Sevilmişe yöneltmek istiyorum. Kent Konseyinin kadınlar için yapmış olduğunuz özel çalışmalar olduğunu da işittik. Özellikle Kadının İnsan Hakları Eğitim Programından bahseder misiniz?
Özellikle Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP) üzerine bilgi vermek isterim. Biz bunun için dışarıdan eğitmen arkadaşlarımızla ve Bucalı kadınlarla beraber bir grup oluşturduk. Özgecan Danışma Merkezimizde kadınlarımızı 16 hafta yurttaşlık bilincinin oluşturulması için kadın hakları temelinde yurttaşlık hakları konusunda donanımlı hale getirmeye çalıştık. 15-20 arası civarındaki arkadaşlarımız dört ay Kadının İnsan Hakları Programında eğitim aldılar. Sonucunda onlara bu konuda sertifikalar dağıttık. Onlar sertifikalı birer Kadın Hakları Savunucusu oldular. Eğitimi verenler ise sıradan insanlar değildi. Hepsi alanında uzman kişilerdi. Sonradan gözlemledik ki artık hiçbiri haksızlık karşısında boyun eğmeyen, haklarını bilen vatandaşlar oldular. Bu bizi çok gururlandırmıştı.