Her yıl 1 milyon kişi hepatitten ölüyor!

Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü özelinde konuşarak her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin hepatit virüsleri yüzünden hayatını kaybettiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 28.07.2021 08:12
  • Güncelleme Tarihi : 28.07.2021 08:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Her yıl 1 milyon kişi  hepatitten ölüyor!

BURCU YANAR - ÖZEL HABER

Dünyada bir halk sağlığı problemi olarak yaygın olarak görülen viral hepatitlere dikkat çekmek ve farkındalığı arttırmak amacıyla 28 Temmuz, Dünya Hepatit Günü olarak belirlenmiştir. Viral hepatitlerin dünyadaki en önemli sorunlardan bir tanesi olduğunun altını çizen Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Mustafa Torun, özellikle kronik viral hepatitler nedeniyle dünyada her yıl 1 milyona yakın insanın siroz ve karaciğer kanserinden öldüğünü belirtti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) farkındalık günü olarak 28 Temmuz Dünya Viral Hepatit Günü’nü tespit ettiğini ve bununla ilgili projeler ortaya çıkarttığını da aktaran Uzm.Dr. Torun, “Biz de buna yönelik olarak 2023 yılına kadar Sağlık Bakanlığı ile birlikte projeler geliştirdik. Koruyucu hekimliğin en önemli öğelerinden bir tanesi aşıdır. Hepatit A ve B’de aşıladığımız takdirde sorunun çoğu çözülmüş oluyor” dedi.

TEDAVİLER TÜRÜNE GÖRE DEĞİŞİYOR

Hepatit virüslerinin özelliklerine değinen Uzm.Dr. Mustafa Torun, “En büyük özellikleri karaciğerde hastalık yapan enfeksiyon olmalarıdır. Hepatit A virüsü RNA virüsü, Hepatit B DNA virüsü, Hepatit C RNA virüsü, Hepatit E RNA virüsü, Hepatit G RNA virüsüdür. Yani tüm bunlar karaciğer de iltihaplanma yaparlar. Virüsler yaşayabilmek için mutlaka bir hücreyi seçmek durumundadır, bu hücrede hepatit virüsleri için karaciğerdir. Yaşam süreçlerini burada tamamlarlar” diyerek neden karaciğerde oluştuklarını aktardı.

Karaciğerin virüslerden dolayı iltihaplanmasına viral hepatit dediğinin bir kez daha altını çizen Uzm.Dr. Torun, “Hepatitin türleri virüslerin çeşitlerine göre sınıflandırılıyor. Bu yüzden tedaviler de türüne göre değişiyor. Bir de hepatitin virüs ve mikroorganizma dışı sınıflandırmaları vardır. Bu da demek oluyor ki enfeksiyon dışı nedenlerle de karaciğer iltihabı olabilir. Virüs Hepatitlerden A, B, C, D, E, G bir de TT virüsü dediğimiz türleri var. Bulguları da, halsizlik, yorgunluk, kırgınlık, dermansızlık hepsinde ortak olarak görülüyor. Sarılık olabilir de olmayabilir de. İdrarda koyulaşma, dışkı renginde açılma gibi genel özellikler mevcuttur” açıklamasında bulundu.

ANNEDEN BEBEĞE DE GEÇEBİLİYOR

Viral hepatitten korunma yollarına da değinen Uzm.Dr. Torun, “A Hepatit’i, E Hepatit’i dışkılarla, ağızdan ve çevre temizliği ile ilgili olan bir hepatit cinsidir. Hepatit D, C ve G virüsü ise daha çok kan ve cinsel yolla bulaşan hepatit türleridir. A ve E hepatitlerinde dikkat edeceğimiz husus; bu türler genellikle ağız yoluyla ya da dışkı yoluyla geçtiği için bu yollardaki hijyen kurallarına özellikle dikkat etmek gerekiyor. B, C, D ve G hepatitleri de kan yoluyla daha çok bulaştığı için özellikle ameliyatlarda, berberlerde dikkatli olmak gerekiyor çünkü bu virüsler anneden bebeğe de geçebiliyor” dedi.

Uzm.Dr. Mustafa Torun, hepatitin önlenebilir bir hastalık olduğunu da vurgulayarak, “Kronik viral hepatitler dediğimiz konu önlenebilir hastalıklar konumundadır. Pandemi sırasında viral hepatitleri de pas geçmeyelim. Her sene bu hastalıktan dolayı 1 milyon kişi hayatını kaybediyor. Bu çok önemli bir rakamdır. Hepatitler nedeniyle ülkemizde karaciğer naillerinin sayısı da oldukça fazladır. Ne yazık ki aşağı yukarı 300 milyondan fazla insan B veya C olduğunun farkında değil. Bu insanlar günün birinde siroz ya da karaciğer kanseri olacaklar bunu da bilmiyorlar” ifadelerine yer verdi.

HEDEF 2030 YILINA KADAR AZALTMA

Bu konuda geliştirilen projeler ve yapılan çalışmalardan da bahseden Uzm.Dr. Torun, “2016 yılında 194 ülkenin katılımıyla 2016-2021 yılları arasında uygulanacak bir virüsleri dünyadan kaldırma projesi gündeme geldi. Bu programın hedefi 2030 yılına kadar viral hepatitlere bağlı ölümleri yüzde 65, yeni olgu sayısının ise yüzde 90 azaltılmasını sağlamak oldu. Hepatit B virüsünün de annelerden bebeklere geçişini önlememiz gerekiyor. Aynı zamanda hepatit hastalarının tanı ve tedaviye ulaşımının sağlanması gerekiyor. Birçok hasta sosyal güvencesi olmadığı için maalesef tedavisini olamıyor ve ilaçlarını alamıyor. Son olarak sağlık çalışanları da riskli alanlarda çalıştıkları için Hepatit ve diğer virüslere karşı son derece hassaslar” diye konuştu.

Haber Merkezi