İhracatçımızın yanı başındayız

Başkan Kestelli, “Gerçekçi bir yaklaşımla tarımsal üretimle uğraşanların yaş ortalamasını düşürmediğimiz sürece sektörde kalıcı bir iyileşme sağlayamayız” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.05.2019 14:13
  • Güncelleme Tarihi : 01.05.2019 14:13
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İhracatçımızın  yanı başındayız haberinin görseli

NURETTİN BAKİ
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım’ın konuk olduğu İzmir Ticaret Borsası (İTB) Nisan Ayı meclis toplantısı gerçekleşti. Toplantıda borsa meclis üyelerine seslenen Yıldırım, 15 şube ve 14 irtibat bürosuyla artık ihracatçının yerinde ve yanı başında hizmet veren bir kurum haline dönüştüklerini söyledi.  Yıldırım, “İhracatçımıza artık daha yakınız. İhracatçılarımızı aynı elmanın diğer yarısı olarak görüyoruz. Aracılara, komisyonculara, iş takipçilerine hiç ihtiyacımız yok” dedi.
İhracatçıları yerinde tanımak için yapısal dönüşüm gerçekleştirdiklerine işaret ederek, yakında İstanbul Ticaret Odası ile Maltepe’de şube açılışı yapacakları bilgisini veren Yıldırım, “İhracatçının gelebildiği bir banka olmaktan çıkıp ihracatçıya giden, yerinde hizmet veren banka haline geldik.1987’den beri çalıştığımız firma 7 bin 700 civarıydı. Şu an 10 bin 300’ü aşmış durumdayız. Dışa dönük çalışmalarımız sonucu böyle bir büyüklüğe ulaşmış olduk. Dünyada kaynak sağlamada 7. büyük bankayız. Dünyada orta ve uzun vadeli kaynak teminine önem veriyoruz” şeklinde konuştu. Yıldırım, Türkiye’nin ihracatında önde gelen 20 şehrinde şube açmayı sürdüreceklerini dile getirerek, “2017’de artık ihracatçımızla yakın çalışır hale geldik. 2018’de dünyadan kaynak girişi konusunda verimli olduk, 2019’da da yeni ürünlerimizi kamuoyuna duyurduk” diye konuştu. Dolar cinsinden desteği artırma performansını da değerlendirdiklerini vurgulayan Yıldırım, yılsonunda daha çok 
kredi kullandırma, daha düşük maliyetle programı sürdürme gibi konuları incelediklerini aktardı. Sadece şube ve irtibat bürolarıyla değil ihracat destek hizmetleri merkezi ile katkı vermeyi sürdürdüklerini aktaran Yıldırım, “İhracatçımıza artık daha yakınız. İhracatçılarımızı aynı elmanın diğer yarısı olarak görüyoruz. Aracılara, komisyonculara, iş takipçilerine hiç ihtiyacımız yok. Onları hep bankamızdan uzak tutmaya çalıştık. İhracatçılarımızın yeterince maliyeti var” ifadelerini kullandı. 
İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz ise ekonomik anlamda Türkiye’nin kritik ve zor günlerden geçtiğini belirterek, işsizlik konusunun büyük önem taşıdığını kaydetti. Genç nüfusun üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamamasının ekonomik açıdan büyük kayıp olduğunu aktaran Başkan Kocagöz, “Tarım yapılabilecek hazine arazilerini genç işsizlere bedelsiz kiralayalım. Devletimize ait tarım yapılabilecek binlerce dönüm hazine arazisi var. Bunların kimisi ağaç tarımına kimisi de endüstriyel tarım üretimine uygun. Bu parsellerin başvuru yapan ve en az 2 yıldır işe girmediğini ispat eden, işsiz genç nüfusa en az 5 yıl süreyle bedelsiz kiralanması önerisini getirmek isterim” diye konuştu. 
4,5 YIL İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ

Kocagöz’den sonra kürsüye çıkan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye’nin önünde 4,5 yıldır seçimsiz bir dönem olduğunu vurgulayarak “Gerek küresel ekonomideki korumacı adımlar, gerek artan jeopolitik riskler, gerekse Türkiye’nin kendine özel konuları, bu 4,5 yıllık süreyi çok dikkatli yol almamız gereken değerli bir dönem haline getirdi. Türkiye, karşı karşıya kaldığı tehditleri ancak ve ancak toplumsal motivasyona dönüştürebildiği sürece hedeflerine daha hızlı yürüyebilir. Bu nedenle kutuplaşmadan uzak durmalı, bir olmalı, birlikte yol almayız” değerlendirmesinde bulundu. 
YAŞ ORTALAMASINI DÜŞÜRMELİYİZ
Tarımsal üretimde yaş ortalamasının düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Kestelli, “Koyunculuk projemiz için İzmir ilinde yaptığımız anket çalışmasında üreticilerimizin yaş ortalamasını 50, tarım 4.0 projemiz için yine İzmir’de yaptığımız ankette üreticilerimizin yaklaşık yüzde 70’inin 46 yaş ve üzerinde olduğunu tespit etmiştik. Gerçekçi bir yaklaşımla tarımsal üretimle uğraşanların yaş ortalamasını düşürmediğimiz sürece sektörde kalıcı bir iyileşme sağlayamayız. Az önce törenini yaptığımız tarım gençlerle yükseliyor proje fikir yarışması da borsamızın bu alandaki farkındalığın artması amacıyla yaptığı bir çalışma. Tarımsal üretimde verimliliği yükseltmeliyiz. Bu amaçla akıllı tarım uygulamalarını mutlaka sektöre adapte etmek zorundayız. Bunu üreticilerimizin maliyetlerinin düşürülmesi açısından olmazsa olmaz olarak görüyoruz. Ayrıca, ürünlerimizin tamamını dünyaca kabul edilen standartlarda üretmeliyiz. Üreticiden tüketiciye sektörün tüm paydaşlarının bu farkındalığı kazanması için bilinçlendirmeliyiz. Öyle bir sistem ortaya koymalıyız ki üretimde sağlık kriterlerine dikkat etmeyen üretici malını piyasada satamayacağını bilmeli. Bu durum hem tarlada yapılan üretim, hem de gıda işletmelerinde yapılan üretim için geçerli. Ürünlerimizi hammadde niteliğinden çıkarıp katma değerli mamul ürüne dönüştürmeliyiz. Bu amaçla mamul ürün geliştirmeye yönelik ArGe çalışmalarını destekleyecek bir ekosistemi yaratmalıyız. Gerek yurtiçi piyasalarda gerekse dış ticarette etkin işleyen bir pazarlama mekanizmasını oluşturmalıyız. Pamuk, hububat, fındık gibi hammadde tarımsal ürünlerde uygulanan lisanslı depoculuğun önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.