İhtiyaç adil bir toplum

Ekonomik ve siyasi gelişmelerin sosyal yardımlar üzerinde belirleyici rolü üzerine değerlendirmelerde bulunan Tufan Fırat Göksel, toplumun geçici bir etki yaratan bağıştan ziyade adil gelir dağılımına ihtiyacı olduğunu söyledi.

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İhtiyaç adil bir toplum haberinin görseli

BERKAY ERDEN / ÖZEL HABER - Türkiye’nin içinden geçtiği sosyal ve ekonomik süreç toplumda çeşitli etkiler yaşanmasına neden oluyor. Ekonomik dengenin bozulması ve yoksulluğun artması sosyal yardım ve sosyal hizmet bekleyenler üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, madalyonun öteki yüzü olan “bağışçılar” açısından da durum pek farklı değil. Ülkede yaşanan gelişmelerin bağışçıların davranışlarını şekillendirdiği uzmanlar tarafından dile getirilirken, İzmir’de saha deneyimi güçlü bir sosyal hizmet örgütü olarak çalışan Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şube Başkanı Tufan Fırat Göksel, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV) Şubat 2025’te yayımladığı Türkiye’de Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik 2024 Raporu’ndan aldığı referanslarla konu hakkında bilgiler paylaştı. Kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarına olan güveninin düştüğünü dile getiren Göksel, insanların yakın çevrelerine bağış ve yardım yapmaktan yana tercih kullandıklarını söyledi. Kişi başına düşen gelirin arttığına ancak gelirin eşit dağılmadığına dikkat çeken Göksel, “Victor Hugo’dan alıntı yaparak yoksulluğa yardım edilmesi değil yoksulluğun ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.

tufan fırat göksel

GÜVENSİZLİK VE BAĞIŞ ARTTI

Ekonomideki son durumun hükümet politikalarından kaynaklandığını düşünenlerin sayısında artış olduğunu dile getiren Göksel, bu süreç içerisinde de kişi başı bağış miktarının 7 katın üzerinde arttığına dikkat çekti. Artan hane gelirinin toplumsallaşamadığını ve sosyal hizmetlerin bu noktada devreye girdiğini belirten Göksel, “Veriler çok net bir değişimi gösteriyor. 2004’te kurumlar aracılığıyla bağış yapanların oranı yüzde 18 iken 2024’te yüzde 35’e yükselmiş durumda. Aynı dönemde kişi başı ortalama bağış miktarı reel olarak 7,6 kat arttı. Buna rağmen toplumun öznel ekonomik algısı negatifleşmiş; hükümet politikalarının ekonomik duruma olumsuz yansıdığını düşünenlerin oranı 2024’te yüzde 69’a ulaşmış durumda. Yani insanlar daha fazla veriyor, ancak daha az güvende hissediyor. Bu tablo bize şunu söylüyor: Sivil toplum güçleniyor, fakat ekonomik kırılganlık derinleşiyor. Toplumsal yapı yaşlandı, eğitim yükseldi, şehirleşme oranı yüzde 93’e çıktı fakat gelir dağılımında adalet duygusu güçlenmedi. Kişi başı hane geliri 20 yılda 3,5 kat artmış görünmesine rağmen, ekonomik memnuniyet tarihin en düşük seviyesinde. Bu, refahın toplumsallaşmadığı anlamına gelir. Servet artıyor fakat yayılmıyor; büyüme var ama adalet yok. Sosyal hizmet tam bu noktada devreye girer: Hayırseverlik değil sosyal hak, sosyal güvence ve sosyal politika temelli dönüşüm talep eder” dedi.

yardım

VATANDAŞ STK’LARI TERCİH EDİYOR

Halkın sosyal yardım konusunda devleti yeterli görmediğini söyleyen Göksel, sivil toplum kuruluşlarına (STK) duyulan güvenin kamu kurumlarından fazla olduğunu söyledi. Kutuplaştırıcı atmosferinde verimli modeller oluşturulması sürecini etkilediğini dile getiren Göksel, “Rapora göre doğrudan akraba veya çevreye yardım edenlerin oranı 2004’te yüzde 44 iken 2024’te yüzde 49’a çıktı. Mal varlığı ortalaması yükselse de hanelerin ekonomik güvensizlik hissi artmış durumda. Bu da halkın devleti ve kurumsal sosyal politikayı yeterli bulmadığını, sosyal güvenlik ağlarının aile ve mahalle temelli ilerlediğini gösteriyor. Bu tablo, sosyal hizmet açısından kritik bir uyarı niteliği taşıyor: Yardım ilişkisi kurumsallaşmadan, sosyal hak politikalarına dönüşmeden yoksulluk aktarılarak yeniden üretilir. 2024 verilerinde STK’ların güven ortalaması, merkezi yönetim ve çeşitli kamu kurumlarının önüne geçmiş durumda. Bu bize afet sonrası sivil toplum harekete geçirici bir güç olarak kabul gördüğünü ve insanların çözümü topluluk örgütlenmesinde aradığını gösteriyor. Ancak kutuplaştırıcı atmosfer dayanışma ağlarının bir araya geleceği kamusal alanlar olmadığı etik akil kanaat önderleri hak temelli ortaklaştırıcı dili olmadığında verimli çıktılarda rol modelleri de oluşmuyor. Ancak STK güveninin yükselmesi tek başına yeterli değil. Biz sosyal hizmet uzmanları, hayırseverlik refleksinin sosyal adalet talebine evrilmesi için çalışıyoruz” diye konuştu.

bağış

YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLUK SÜRDÜRÜLEMEZ

Ulusal gelir dağılımındaki adaletsizliğin boyutlarını vurgulayan Göksel, yardıma muhtaç insanlara yardım etmekle yoksulluğun sürdürülemeyeceğini söyledi. Toplumun bağıştan çok adil bölüşüme ihtiyacı olduğunu ifade eden Göksel, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bağış, akut krizi hafifletir; sosyal politika ise krizi doğuran koşulları değiştirir. Bizim ihtiyacımız bağışçı toplum değil, adil bölüşüm mekanizmalarıdır. Yardımlar artıyor ama yoksulluk bitmiyor; toplumsal güven azalıyor, eşitsizlik büyüyor. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne göre, 2015 yılında 80. sırada bulunan Türkiye, her yıl gösterdiği düşüş eğilimi ile 38 sıra kaybederek 2025’te 118’inci sıraya kadar geriledi. Türkiye’de gelir uçurumu da derinleşiyor. Zenginle yoksul arasındaki fark 12 kat. Dünya Eşitsizlik Veritabanı Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesimin ulusal gelirin yaklaşık yüzde 24,4’üne sahip olduğunu bildiriyor. Aynı kaynak, Türkiye’de en zengin yüzde 10’luk kesimin ulusal gelirin yaklaşık yüzde 56,7’sini kontrol ettiğini ortaya koyuyor. Bu durumda kalan yüzde 90’lık nüfus arasındaki dağılım büyük ölçüde eşitsiz. Türkiye’de her 10 kişiden 2’sinin yoksul olduğu belirlenirken, her 10 kişiden 6’sının borcu bulunuyor. Herkesin bildiği ama çoğu zaman yüksek sesle söylemekten çekindiğimiz gerçek şudur: Yardım edilmiş bir yoksulluk sürdürülebilir değildir. Yoksulluk travmadır. Sosyal sorunlar sosyal adalet sağlanmadan çözülemez. ‘Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz; biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk. Bu yüzden anlaşamıyoruz’ Victor Hugo’nun yüzyıllar önce söylediği bu cümle bugün hâlâ yolumuzu aydınlatıyor.”

Kaynak : HABER MERKEZİ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.