- Gündem
- 23.04.2025 00:58
Bankalar ihtiyaç kredisini 50 bin liraya düşürdü. Uzmanlar, bankaların kredileri düşürerek önlem almaya çalıştıklarını ifade etti
YAREN ELMAS GÜZELKAN-ÖZEL HABER
Ekonomide gözler Merkez Bankası’nın 22 Haziran’daki toplantısında açıklanacak faiz kararına dönerken, bazı bankaların ihtiyaç kredisi sınırını 50 bin liraya düşürdüğü ve bu rakamın daha da aşağı çekilebileceği tartışma konusu oldu. Durumu değerlendiren uzmanlar bankaların önlem almak amacıyla kredileri düşürdüklerini söyledi.
YANLIŞ POLİTİKALARIN BEDELİ
Bankaların ihtiyaç kredisini düşürerek önlem almaya çalıştıklarını ifade eden Ekonomist Prof.Dr. Hüsnü Erkan, “Kredilerin dönüşünde bir sıkıntı var mı bakmak gerekir. Sıkı para politikası belli ölçüde gelecek. Bu da etkileyecek. Vatandaşın ödeme gücü, sıkı para politikası burada önemli. Ekonomide alınacak önlemler arasında krediyi düşürmek bankaların hazırlığıdır. Bankalar, Türk parası ve döviz dengesini korumaya çalışıyorlar. O yüzden de para toplamaya çalışıyorlar. Bu dengeyi tutturabilmek için de ihtiyaç kredisini düşürmelerini aldıkları bir önlem olarak görüyorum” şeklinde konuştu. Yanlış izlenilen politikaların piyasayı etkilediğini ve bunun da bankaların verdiği kredilere etkisini değerlendiren Erkan, “Bankalar merkez bankasının ne tür bir karar alacağını tahmin edebilirler. Kendilerini de korumak açısından önlemlerini de şimdiden almaya çalışıyorlar. Kredileri düşürmelerindeki neden ekonomi koşullarının zorluğu. Bu tür sıkıntılara katlanmak zorundayız. Ekonomi aldı başını gidiyor. Yanlış politikaların bedelini ödeyeceğimiz için bu anlamda kötü oldu. Bankaların amacı nakit durumlarını korumaktır. Bankalar kredi vermemeye çalışıyorlar. Yanlış politikalar yüzünden ekonomi tıkandı. Kredileri bir süre daha kontrol altında tutmak isteyeceklerdir. Hükümet Türk parasını değerlendirmek için bankalardaki paranın oranın yüksek tutulmasını istiyor. Vatandaşta Türk parasına güvenmediği için dövize gidiyor. Döviz miktarı da bankalarda fazla olduğundan hükümetin direktifini ciddiye aldıkları için böyle bir uygulamaya gidiyorlar. Etkin işleyen piyasa sistemine uygun bir davranış değil. Komuta ekonomisine dayalı bir işleyiş çünkü siyasi irade devreye giriyor. Siyasi iradenin devreye girdiği piyasa ortamı, piyasa sistemi değildir” diye konuştu.
BANKALAR KREDİ VERMEME YOLUNA GİDİYOR
İhtiyaç kredisinin düşüşüne ilişkin açıklamalarda bulunan Ekonomist Dr. Turgay Bozoğlu, “Bankalar mevduatlarının yüzde 60’ını TL olarak tutmak durumundalar. Bu getirilen bir takım finansal regülasyonları var. Bankalar serbest hareket alanına sahip değiller. Bunlardan bir tanesi bu regülasyonlardan birisi mevduat toplamının yüzde 60’ı Türk lirasından oluşmak durumunda. İşte bu Türk lirasının değerini korumak adına yapılan stratejilerden birisi. Sonuçta mevduat sahibi enflasyonun üstünde bir gerçek getiri ister. Onun için daha yüksek faiz ödüyorlar. Yüksek faiz ödediği zaman bankaların maliyeti artıyor. Bankalar bu maliyetin üstüne yeterli kar ekleyerek bunu kredi olarak satamıyor. Önümüzdeki dönemde bir faiz yükselmesi bekleniyor. Beklendiği için de bankalar da böyle bir kredi düşüşü yaşandı. Mevduat toplamaya çalışırken onları sıkan bir regülasyon var. Onun için bankalar şu anda kredi vermeme yoluna gidiyorlar. Perşembe günkü Merkez Bankası'nın faiz kararını beklemeyle ilgili bir eğilim de var diye düşünüyorum. Gündemde de olduğu için kredileri biraz daha düşürebilirler. Regülasyonların kalkması gerekir ama maliyetlerin daha yüksek olacağı bir döneme giriyoruz” dedi.