İklim krizi uyarısı: Orman yangınları mevsimi daha da uzayacak!

Türkiye günlerdir süren yangınlarla boğuşurken iklim krizinin tetiklediği kabusun gölgesinde bilimden kritik bir uyarı geldi. Prof.Dr. Türkeş, “Hızlı ısınmaya paralel önümüzdeki yıllarda orman yangını mevsimi daha da uzayacak” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.08.2021 08:39
  • Güncelleme Tarihi : 07.08.2021 08:39
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İklim krizi uyarısı: Orman yangınları mevsimi daha da uzayacak!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de son günlerde devam eden orman yangınlarında binlerce canlı zarar görürken, pek çok sabotaj iddialarına karşın yangınların iklim krizi ile ilişkisi de sorgulanıyor. İklim krizi ve aşırı sıcaklıkların Türkiye’yi kasıp kavuran yangınlarda önemli etkisi olduğunu belirten İklim Bilimci Prof.Dr. Murat Türkeş, “Türkiye insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle hızla ısınıyor ve çoraklaşıyor. Sıcak hava dalgalarının sıklık, süre ve şiddetlerindeki artışlar sürdükçe, önümüzdeki yıllarda orman yangınları mevsimi daha da uzayacak, yangın tehlikesi olasılığının ya da riskinin yaşanacağı gün sayıları artacak, çok daha sık ve şiddetli büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalınabilecek” dedi ve yangınlar sonrası ekolojik hayatın nasıl korunması gerektiğine ilişkin de uyarılarda bulundu.

BİTKİ ÖRTÜSÜ PATLAMAYA HAZIR HALE GELDİ

Son günlerde Türkiye ile birlikte Yunanistan ve İtalya gibi Akdeniz ülkelerinde orman yangınlarında artış yaşandığı görülüyor. Peki bu yangınlar hangi koşullarda gelişti? Türkiye ile birlikte Akdeniz Havzası ülkelerinin hemen hepsinde 1,5 aydır yüksek tropikal sıcaklıklar ve sıcak hava dalgaları yaşandığını belirten İklim Bilimci Prof.Dr. Murat Türkeş, “Yüksek hava sıcaklıkları, şiddetli ve uzun süreli sıcak hava dalgaları Akdeniz Havzası’nın kuzeyindeki ülkelerde (Güney Avrupa) ve 2021 yazına kuzeybatı bölümleri dışında çok kuvvetli ve şiddetli kuraklık koşullarıyla giren Türkiye’nin büyük Akdeniz ikliminin denetiminde gelişmiş olan Akdeniz biyomundaki bitki örtüsünün (orman ekosistemleri, çalılık ve makiler, otlak ve meralar, vb. ile zeytinlikler ve meyve bahçeleri vb.) ve üst toprağın tümüyle kurumasına ve patlamaya hazır yanıcı madde haline gelmesine yol açtı. Orman yangını tehlikesi, hangi nedenlerle çıkarsa/çıkarılırsa çıksın, özellikle bu yangınların yönetimi ve denetimi çok zor olan büyük yangınlara dönüşebilme olasılığı en yüksek olan Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Güney Ege bölümündeki dağlık alanların fön etkisinin yaşanabileceği güney, güneydoğu ve güneybatı yamaçlarındaki ya da eteklerindeki orman ve çalılık vejetasyonda yüksek ve çok yüksek olasılık düzeyindedir. Ne yazık ki bu yaz da ülkemizde öyle oldu, pek çok olumsuzluk üste geldi ve çıkan yangınlar yönetimi, denetimi, söndürülmesi, genişlemenin-sıçramanın önlenmesinin çok zor olduğu büyük orman yangınlarına dönüştü” dedi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN PAYI

Dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’de ekstrem hava olaylarının önemli hasarlara yol açtığının altını çizen Prof.Dr. Türkeş, “Türkiye’de genel olarak 1990’larla birlikte tüm hava sıcaklığı değişkenleri ve sıcak hava dalgaları gibi ilişkili indislerde çok hızlı ve önemli değişiklikler ve artış eğilimleri gözlüyoruz. Başka bir deyişle Türkiye insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle hızla ısınıyor ve çoraklaşıyor. Bu nedenle olumsuz hava ve iklim koşulları ile etkisini her gün çok daha şiddetli hissettiğimiz hızlı iklim değişiklikleri üst üste geldiğinde, iklim değişikliği bu tür yangınların daha sık ve şiddetli derecede oluşmasına, çok daha hızlı yayılmasına ve büyük yangınlara dönüşmesine yol açabiliyor. Yangına uygun hava durumu koşulları ve öngörülerinin izlenmesinin yanı sıra, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili genel müdürlük ve dairelerinde yangın klimatolojisi-meteorolojisi, hidroklimatoloji, kuraklık ve yangın ekolojisi ve ekolojik biyocoğrafyası konularında çalıştırılmak ve yetiştirilmek üzere istihdam edilecek olan coğrafyacı ve fiziki coğrafyacılar yardımıyla, özellikle yılın sıcak dönemindeki olağandışı çok sıcak, kurak, çok kuru ve hamleli kuvvetli rüzgarlı-fırtınalı fönlü hava tipi durumlarının izlenmesi ve öngörülerinin yapılması çok yaşamsaldır” ifadelerini kullandı.

ETKİSİNİ HER GÜN DAHA FAZLA HİSSETTİRİYOR

Yangınların ardından doğal hayatın korunmasının önemini önemini vurgulayan Prof.Dr. Türkeş, “Orman yangınlarını önlemek için ne gibi tedbirler alınabilir?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “İklim değişikliği-küresel ısınma etkisini her gün daha fazla hissettiriyor. Yılın nisan-ekim dönemi artık sıcak-çok sıcak hatta aşırı sıcak geçiyor. Tüm bu nedenlerle Türkiye’deki ulusal park, doğa koruma alanı, belirli ağaç türlerine ilişkin meşcere ve koruma alanları gibi tüm koruma statülü orman alanları ve önemli doğa alanları mayıs-ekim döneminde bilimsel araştırmalar dışındaki tüm ziyaretlere ve etkinliklere kapatılmalıdır. Başka türlü ormanlarımızı, biyoçeşitliliğimizi, tarihsel ve kültürel varlıklarımızı ve doğal zenginliklerimizi koruyup gelecek kuşaklara bırakamayız. Yazı kurak ve sıcak-çok sıcak subtropikal büyük Akdeniz ikliminin denetiminde gelişen Akdeniz orman biyomunda yanan orman ekosistemi alanlarının yangın sonrası hemen korumaya alınması ve doğal gelişmeye bırakılması durumunda, yanan alandaki doğal gençleşme ve yenilenmenin (ekolojik bitki süksesyonu) başarıya ulaşması olanaklıdır. Bu kapsamda, önemli ve öncelikli olan, yanan orman alanlarının en kısa sürede ciddi koruma altına alınması, çevresinin telle çevrilerek sürekli denetlenmesidir. Özel olumsuz koşullar dışında Akdeniz orman biyomunun özellikle kızılçam, karaçam ve meşe ormanlarının doğal gençleşme, vejetasyon süksesyonu kapasitesinin yüksek olduğunu biliyoruz. Yanan orman ekosistemine yapılabilecek en büyük yanlış, alanın tümüyle sıyrılarak (maki ve diğer otsu bitkiler ile organik maddece zengin üst toprağı yok ederek) ağaçlandırma yapılmasıdır. Koruma altına alınan yanan alana, inceleme sonrasında süksesyon yeteneği düşük yerlere kısmen fidan dikimi ve tohum serpme ya da ekme desteği de verilebilir. Böyle yapılırsa aynı zamanda en fonksiyonel tanımıyla biyoçeşitlilik ve yaşam birlikleri ile nadir, tehdit altındaki endemik ve relikt türler de korunmuş olur.”

DAHA ŞİDDETLİ YANGINLARLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ

Önümüzdeki yıllarda orman yangınları mevsiminin daha da uzayacağına dikkat çeken Prof.Dr. Türkeş, “Önümüzdeki yıllarda, insan kaynaklı iklim değişikliği/küresel ısınma Akdeniz Havzası’nın tropikleşmesini -henüz bir kış mevsimimiz olmasına karşın- ve yılın büyük bölümünde tropikal sıcaklık rejiminin egemen ve etkili olmasını daha da hızlandırıp kuvvetlendirecektir. Ortalama, ortalama en yüksek ve ortalama en düşük hava sıcaklıklarındaki yükselmelerin yanı sıra, rekor en yüksek hava sıcaklıklarındaki ve sıcak hava dalgalarının sıklık, süre ve şiddetlerindeki artışlar sürdükçe, önümüzdeki yıllarda orman yangınları mevsimi daha da uzayacak, yangın tehlikesi olasılığının ya da riskinin yaşanacağı gün sayıları artacak, çok daha sık ve şiddetli büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalınabilecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Haber Merkezi