Ildırı diken üstünde

Ildırı köyü sakinleri, SİT alanı olduğu için çivi bile çakamadıkları köylerindeki eski yapılarda diken üstünde oturuyor. Evinin yan tarafındaki duvar çöken köyün en yaşlı sakinlerinden Emine Mutlu, yaşadığı korkuyu, “Ben dışarıdayken çökse altında kalacaktım” sözleriyle anlatıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 30.01.2019 07:06
  • Güncelleme Tarihi : 30.01.2019 07:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ildırı diken üstünde

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Ildırı, İzmir yakınlarında 120 haneli küçük bir balıkçı köyü. Hala devam eden Erythrai Antik Kenti kazı çalışmaları nedeniyle 1985 senesinde ikinci derecede sit alanı olarak kabul edilen köyde,  bu zamana kadar ne koruma amaçlı imar planı ne de geçiş projesi yapıldı. Mal sahiplerinin evlerini onarmasına dahi izin verilmedi. Köydeki yapıların tamamı kırık dökük ve bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Köyün en yaşlı sakinlerinden Emine Mutlu, 85 yaşında. Evinin yan tarafındaki duvar geçtiğimiz günlerde yoğun yağışın da etkisiyle çöktü. “Ben dışarıdayken çökse altında kalacaktım” sözleriyle anlatıyor yaşadığı korkuyu. “Evimizin damı aksa, kiremit koymamız suç” diyen çaresiz köylülerin çoğu, evlerinde tadilat yaptıkları için Anıtlar Kurulu ile mahkemelik.



TARİH YOK OLUYOR
Balıkçılık ve turizmle geçimini sağlayan 120 haneli mahallenin muhtarı Erdem Yavuz, “Burası eski bir Rum köyü. Asırlardır değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir yerleşim yeri. Dedelerimiz 1924 yılı itibariyle buraya yerleşmişler. Çocukları ve torunları olarak da bizler burada bir yaşam sürmekteyiz. Tarihimizin kayıp gitmesini üzülerek izliyoruz. Burada bir tarih yok oluyor. Rumlardan kalmış eski yapılar, bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yavaş yavaş yok oluyor. Evlerin duvarları yıkılıyor ve bu evlerde oturan insanlar var. Ya duvarlar yıkıldığı esnada oradan insanlar geçiyor olsa… Bu konuda artık bir adım atılmalı. Belediye başkan adayları belli oldu. İlk amaçları bu bölgeyi kurtarmak olmalı. Koruma amaçlı imar planı çıkartılırsa buranın hem tarihi dokusunu korumuş oluruz hem de koruyarak yaşatmış oluruz. Burada var olan tarihi koruyabilmek istiyoruz. Yakınlarımızdaki bir Teos-Sığacık bölgesine baktığınızda orada da bir tarihsel geçmiş var ama koruma amaçlı imar planı çıkartılmış. Mahkemelik olmuş çok sayıda köylümüz var. Köylüler her an diken üstünde. 2-3 km ötede Banyoz mevkiinde yeni bir yerleşim yeri gösterdiler ama oranın da imarını yapmadılar. Burada bir yaşam ve tarih var. Bu duvarlar insanların üzerine yıkılabilir. Sit alanı kaldırılsın, burası yapılaşmaya açılsın demiyoruz. Mevcut koşulların düzeltilmesini istiyoruz” dedi.



MODERN LİMAN YOK
Balıkçılıkla geçimini sağlayan köylüler için köy limanının yetersiz olduğunu, yeni liman taleplerinin ise site takıldığını ifade eden Yavuz, “Tarihsel geçmişine baktığımızda burası bir liman kenti. Köyde yaşayan halkın yüzde 80’i geçimini balıkçılıktan sağlıyor ama modern bir limanımız yok. Mevcut barınağımız yetersiz ve yasal statüsü yok. Bunlar köylüler için büyük bir mağduriyet yaratıyor. Fırtınalı havalarda tekneleri koruyacak bir limanımız yok” diye konuştu.



ALTINDA KALABİLİRDİM
Emine Mutlu, 85 yaşında. Yıllardır bu köyde yaşıyor. Evinin yan tarafındaki duvar geçtiğimiz günlerde yoğun yağışın da etkisiyle çöktü. “Ben dışarıdayken çökse altında kalacaktım” diye anlatıyor yaşadığı korkuyu. Evinde korkuyla oturduğunu belirten Mutlu, “Gündüz, duvarın dibindeki çalıları biçiyordum. Ben ordayken yıkılsaydı duvarın altında kalacaktım. Allah’tan gece yıkıldı ama evime büyük bir taş gelseydi evimi de kapatacaktı. Köpekler hep duvar diplerine yatıyor. Ondan için de üzülüyorum, üstlerine yıkılacak diye. İlla bir cana zarar geldiğinde mi önlem alınacak?” diye sordu. Köyün sakinlerinden Hasan Deniz, evinde bir zararın olmadığını ancak çöken duvarın aracının üzerine düştüğünü anlatıyor. Deniz, “Duvar, park halindeki aracımın üzerine çöktü. Camlar kırıldı, kaporta çöktü. Bir ton zararım oldu. Yıkıldığında gelip onarmıyorlar, bizim de onarmamıza izin vermiyorlar” dedi.



DİKEN ÜSTÜNDEYİZ
68 yaşındaki Bülent Kükrer, 1965 senesinden bu yana Ildırı’da yaşıyor. O da yaşadığı endişeyi şöyle dile getiriyor: “Evler eski, tadilat istiyor ama biz çivi bile çakamıyoruz. Çatı onarmak için müracaat ediyoruz aylarca cevap gelmiyor. Gelse bile izin vermiyorlar. Evlerimizde korku ile oturuyoruz. Tabiri caizse diken üstündeyiz. Sokakta kalacak halimiz yok. Ufak bir köy ama derdimiz büyük.”



BİZİ BİR YERE YERLEŞTİREMEDİLER
75 yaşındaki Nusret Katar, “Bizim evde sakat durumda. Beton çatladı tadilat yapılması lazım ama izin alamıyoruz. Geçenlerde bildirdik sakın ellemeyin dediler. Bir yerleşim yeri gösterdiler oraya geçelim dedik ama planlarını yapmadılar. Bizi bir yere yerleştiremediler” şeklinde konuştu. Abdullah Güvercin, “Bizde zarar çok var. İki duvarımız çöktü. Yüksek bir duvardı. 3-4 sene önce müracaat ettik Anıtlar Kurulu’na. Bu birinin üzerine yıkılacak tedbir alınsın, müsaade edin onaralım dedik. Yakın zamanda dönüş yaptılar. Zaten duvar yıkıldı geçtiğimiz günlerde. Hem dokunmamıza müsaade etmiyorlar hem de onarım yapmıyorlar. Kuru duvar yapılmasına bile izin vermiyorlar. Sit alanı olduğundan tadilata izin verilmiyor. Yerleşim yeri gösterdiler ama öyle kaldı. Belediye başkanları hep seçimden seçime geliyor” şeklinde konuştu.



KİREMİT KOYMAMIZ SUÇ
Evinin bazı duvarlarının yıkılmaya başladığını ve sit alanında olması nedeniyle yasal engellerden dolayı onarım yaptıramadığını ifade eden 56 yaşındaki Talat Deniz, “Evim yıkılmak üzere. Biz nizami olmayan bir şey istemiyoruz. Evimizin damı aksa, kiremit koymamız suç. Biz, tek bir çivi çakamazken kazı alanında çalışanlar için temelli evler inşa ediliyor. Bize yere düşen taşı kaldırtmazlarken kendilerinin yaptığı evlere bakın. Avlu duvarı yıkıldı. Ama korkuyoruz müdahale edemiyoruz. Korkuyla oturuyoruz. 3 çocuğum var korkuyorum üzerlerine yıkılacak diye” dedi.



HERKES MAHKEMELİK
Bazı köylülerin evlerinde tadilat yaptığı için kendi gibi Anıtlar Kurulu ile mahkemelik olduğunu belirten Şefik Özberatlı, şunları söyledi: “Mahkemem devam ediyor. Cadde yanındaki duvar yıkılmıştı. Onları yaptırdım. Kuru duvar yapmıştım sadece içinde beton yoktu. 15 gün sonra jandarmaya ifade verdim. Savcılıktan kağıt gitmiş. Muhtemelen para cezası verilecek. Bize bu eziyet neden bilmiyorum. Bu köyde herkes mahkemelik.”



Haber Merkezi