- Gündem
- 25.04.2025 21:02
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Hem Türkiye hem Kemal Tahir, hayatı boyunca Batıcılıktan, Batı'nın kültür ajanlığını yapan kurumlardan, aktörlerden çok çekmiştir." dedi.
Fahrettin Altun, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Sosyoloji Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen "Ölümünün 52. Yılında Kemal Tahir Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, Kemal Tahir'in fikirleri, yazıları, romanlarının Türkiye'nin tarih içindeki yerini, toplumsal yapısını, kültürünü ve insanını anlama çabasında yol gösterici olduğunu söyledi.
Tahir'in bazen çözümlemeleri, bazen sorularıyla fikir ve yazın dünyasında güçlü bir iz bıraktığını belirten Altun, "Hep bir toplumsal ödevi varmışçasına, bir borcu ifa ediyormuşçasına yazdı. Bu duyguyu ziyadesiyle 'Ben Anadolu halkının yazarıyım.' diye ortaya koydu." ifadesini kullandı.
Altun, Kemal Tahir'in, kendi üzerine düşünen, muhasebe yapan, yanlışlarını gören ve bunları da ifade etmekten çekinmeyen bir yazar olduğunu vurgulayarak, Tahir'in 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinde "Vefa" ödülüne layık görüldüğünü hatırlattı.
Kemal Tahir'in Türkiye'nin Batılılaşma tarihi ile yüzleştiğine dikkati çeken Altun, şöyle konuştu:
"Osmanlı tarihini ötekileştiren aktörler, aynı zamanda son 150 yılda siyasal, toplumsal ve kültürel alanlarda, kopuşların, kırılmaların, çelişkilerin, acıların, travmaların ve ikilemlerin yoğun olarak yaşandığı bir tarihsel tecrübe ortaya koymuştur. Kemal Tahir, bu tarihsel tecrübeyle de yüzleşme cesaretini göstermiştir. Kemal Tahir, toplum alanında, sosyopolitik, sosyokültürel gerçeklik alanlarında yine cesur bir yüzleşme performansı ortaya koydu. Adeta kendi mahallesine rağmen o mahalleye karşı bu yüzleşme başarısını gösterdi. Hayatı boyunca kendisini içinde saydığı sol düşüncenin ezberci dogmalarına meydan okudu."
Altun, Kemal Tahir'in hayatı boyunca solcu çevrelerin tekelci mahalle baskısından kurtulamadığını dile getirerek "İktidar ilişkilerini, Türkiye'nin konumunu, Doğu-Batı çatışmasını, devletin rolünü, aydın meselesini özgün sorgulamalar eşliğinde ele aldı. Toplumların gelişmişliğini, devlet kurma yeteneklerine göre ele aldı. Dönemin az gelişmişlik paradigmasına karşı çıktı ve Batı'nın sömürüsünü, yağmacılık düzenini meşrulaştırma aracı olarak telakki etti." diye konuştu.
"Batıcı kültür ajanlarının züppece tavırlarına şahitlik etmeye devam ediyoruz"
Kemal Tahir'in hazır kalıp açıklamalara ve aldatmacalara itiraz ettiğini vurgulayan Altun, "Bu tutumu, onun yerlici düşüncesinden beslendi. Türkiye'nin tarihsel tecrübesinin ve kendine güvenen, güçlü bir Türkiye muhayyilesinin merkezinde olduğu bir düşünce. Tarihe bakarken Türkiye'nin mukadderatı meselesini ele aldı." dedi.
Altun, Türkiye'nin bugün elinden gelen bütün gayreti ortaya koyarak, küresel, istikrarlaştırıcı ve tesirli bir güç olarak varlık göstermek için çalıştığını belirterek şunları kaydetti:
"Hem Türkiye hem Kemal Tahir, hayatı boyunca Batıcılıktan, Batı'nın kültür ajanlığını yapan kurumlardan, aktörlerden çok çekmiştir. Dayatmacı, topluma tepeden bakan, kompleksli, kifayetsiz muhterislerin tavırlarından bu ülke ve bu ülkenin gerçek fikir insanları çok yoruldu. Bugün de geçmişteki o konforlu saltanatlarını koruyamıyor olsalar da ne yazık ki Batıcı kültür ajanlarının züppece tavırlarına şahitlik etmeye devam ediyoruz. Kendisinden olmayanı yaftalayan, tarafsızlığa tahammülü dahi olmayan, amorf bir linç kültürünü ısrarla ve inatla yaşatmaya çalışan bir güruhtan bahsediyoruz. Ne yazık ki Türkiye'de muhalefet de buna zemin hazırlıyor. Fakat artık Türkiye'de, gerçekliğinden uzak, ucuz stereotiplerle, önyargılarla yoğrulan söylemlerin etki yaratma ve mahalle baskısıyla yol yürüme dönemi artık geride kalmıştır. Dünü, bugünü ve yarını kavrayışımız için bize sunduğu imkanlar dolayısıyla kültür değerlerimizi maharetli anlatımı dolayısıyla ve hegemonya girişimlerine karşı ortaya koyduğu direnç nedeniyle Kemal Tahir'in eserlerini önemsiyoruz. Tahir'in eserleri bugün de bu nedenlerle bizim için değer üretmeye devam ediyor, etmelidir."
Başkan Altun, Kemal Tahir'in çalışmalarını onun bıraktığı yerden ileriye götürme imkanı olduğunu, sempozyumu bu bağlamda değerlendirdiğini de sözlerine ekledi.
Konuşmanın ardından BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Altun'a hediye takdim etti.
Sempozyuma, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun, yazar Murat Menteş, milletvekilleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.