İLGO’da seçim zamanı

İLGO Başkan Adayı ve aynı zamanda Oda kurucusu Adil Müftüoğlu’nun torunu olan Alpay Okyay, seçime sayılı günler kala gazetemize konuştu. Projelerini anlatan Okyay, Oda’ya en iyi şekilde hizmet etmek istediğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 05.01.2018 07:03
  • Güncelleme Tarihi : 05.01.2018 07:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İLGO’da seçim zamanı haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-KENAN YEŞİL / RÖPORTAJ

İzmir’in mutfağında hafta sonu seçim heyecanı yaşanacak. İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanlığı için yapılacak seçimler öncesi Oda’ya başkan adaylığını açıklayan üç başkan adayı son viraja girdi. Mevcut başkan Aykut Yenice’nin karşısında iki tane başkan adayı var. Rakiplerin biri Aykut Yenice’nin daha önce de kendi yönetiminde yer alan Doğan Kılıç diğeri ise Oda’nın kuruculuğunu ve eski başkanlığını da yapan Adil Müftüoğlu’nun torunu Alpay Okyay. İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası (İLGO) Başkan Adayı olan Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası üçüncü kuşak temsilcisi Alpay Okyay ile 7 Ocak Pazar günü yapılacak seçim öncesi son durumu, yaptığı çalışmalarını ve seçildikten sonra yapmak istediği projelerini konuştuk.

İLK ETAPTA 4 PROJE VAR

Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Başkan adayı olarak neler yapacaksınız? Oda projelerini biraz açabilir misiniz?

Benim için aday olmamın en önemli sebebi yapacaklarım. Başkanlığa geldiğim zaman yapacağım işler var. Şimdi bu projelerle alakalı odamız, oda başkanları, oda yönetimleri 5362 sayılı yasaya tabi resmi kurumlardır. Oda başkanlarının en önemli görevi de esnafıyla diğer kurumlar arasında köprü olmak, mesleğin güncel sorunlarına çare bulmak, proje üretmek ve bu tarz işlerde mesleğe ve meslektaşlarına hizmet etmektir. Bu bağlamda en önemli işimiz zaten mesleğimizin güncel sorunlarına proje üretmek onun dışında meslektaşlarımızın bireysel kurumlarla sorunlarında köprü olmak istiyoruz. Üyelerimizin sorunlarıyla 7/24 ilgileneceğiz. Emniyet, belediye, zabıta ve diğer tüm birimlerle sahip olduğumuz güçlü ikili ilişkileri üyelerimiz için kullanacağız. Her türlü yeni kanun ve yasayı hızlı bir şekilde duyuracağız. Örnek vereyim benim bir esnafımın ilçe ya da il belediyeyle sıkıntısı oldu. İktidar partisiyle de muhalefet partisiyle de aram iyi çünkü biz esnaf teşkilatının içerisine siyaset girmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Esnaf teşkilatının her siyasi partiyle iyi ilişkiler kurması gerektiğini savunuyoruz. Bu bağlamda sosyal çevremizi esnafımızın sıkıntılı durumlarını çözmede kullanacağız.

Maliyetlerimiz yükseldi. Kasap, manav, yağ, tüpçü ve bunun gibi giderlerimiz için her bölgede tedarikçilerle anlaşma yapıp üyelerimize uygun malzeme almalarını sağlayacağız. Örneğin; Alsancak'ta Ahmet kasapla anlaşıp piyasada ki fiyatını öğrenip 40 lira ise 38 liraya anlaşarak öyle alacağız. 2 TL deyip geçmemek gerekiyor. Toplu alımlara bakıldığında epey fark ediyor. Kar elde etmiş oluyoruz. Bunu tüm toplu alımların ana giderlerin içerisine koyabilirsiniz. Bu yapacağım projelerden bir tanesi.

Şu an odamızda gayrimenkuller kalmadı. Bu saatten sonra odamıza hizmet amaçlı gayrimenkuller edinmek istiyoruz ve bu gayrimenkullerin satışını yönetimlerin elinden alacağız genel kurulun yetkisine vereceğiz. Genel kurulda yüzde 51 çoğunluk sağlanırsa bu satışlar olacak. Odamızın mal varlığını korumak için tedbir alacağız.

Personel bankası diye bir projem var. Bu proje benim için çok önemli. Bu zamanda komi bile bulamıyorsunuz. Usta yetişmiyor mesleğimizde Çıraklık eğitim merkezi açıp salon ve mutfak personeli yetiştirmek istiyorum. Bu yetiştirdiğim personelleri oda bünyesinde data sistemi içerisinde yerleştireceğim. Bunun dışında boş olan komi, garson, kebapçı kim varsa bunları da toplamaya çalışacağım. Bunların yeterlilik seviyesine göre dereceler verip kendi bünyemizde oluşturduğumuz eğitim birimlerimizde bunları da odaklı sistemin içerisine koyacağız. Üyemiz örnek veriyorum döner ustası mı arıyor. Bunların bende referansları, sabıka kayıtları, ikametgahları olacak. Alsancak Bölgesi Huriye Hanım'ın döner ustasına ihtiyacı var odaya telefon açacak. Oda ona uygun bu bölgede yaşayan elimizde 5 kişi var. Bu 5 kişiyi yönlendireceğiz. İşveren ve işçiyi buluşturacağız. Bu güzel bir projemiz.

BU İŞ EYLEMLE ÇÖZÜLMEZ

Yemek çekleri konusu hala belirsizliğini koruyor. En son 27 Aralık 2017’de eylem yapılacaktı ancak eylemden vazgeçildi. Oda başkanı olmanız halinde sizin bu konuda çözüm önerileriniz neler olacak?

Yemek çekleri sorunu benim en önem verdiğim sorunlardan biri. Bizim sırtımızda kambur oldu. Yüksek komisyonlar yüzde 7 ile yüzde 10 arası sürüyor. Bunun Avrupa’da ki örnekleri yüzde 3, yüzde 5, yüzde 6 değişiyor. Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı güzel bir şey yapmak istiyor. Ancak TÜRES İstanbul Derneği. Bizim bağlı olduğumuz kurum Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu(TESK). Ben özellikle Denizli Lokantacılar Odası Başkanı Kamil Güleç ile görüştüm. Bu yemek çekleri hayatımıza nasıl geldi, nasıl başladı, şimdi nereye geldi ve bu nasıl çözülebilir diye konuştuk. Bu iş eylem yaparak çözülemez. Lokantacılar ile Ticket, Multinet, Setcard firmaları arasında sözleşme imzalandığında sözleşme şartlarını kabul etmiş oluyorsunuz. Protesto etseniz de, saat kulesine çıkıp intihar da ediyorum deseniz yapacak hiçbir şey yok. Bununla ilgili sadece şöyle bir açık var; Maliye Bakanlığına bağlı olduğu için bu sözleşmeler ile ilgili dosyalar hazırlatıldı. Avrupa’da ki örnekleriyle çözüm burada arandı. Denizli Lokantacılar Odası Başkanı'nın başlattığı süreç içerisinde bende varım ve başkan olduktan sonra daha da sürecin içinde yer alacağım. Bunun sözünü esnafıma veriyorum. Güzel sonuçlar alacağımıza inanıyorum.

HEDEF YÜZDE 5 KOMİSYON

Yapacağınız çalışmalar neticesinde yemek kartlarından alınan komisyonun ne kadar olmasını hedefliyorsunuz? Alternatif çözüm önerileriniz var mı?

Ben yüzde 5 hedefliyorum ama yüzde 6 olur yüzde 7 olur orasını bilemiyorum. Maliye Bakanlığına tavrımızı göstererek tüm sözleşmeleri feshedeceğiz. Tüm sözleşmeler silinecek. Tekrar sil baştan sözleşmeler yenilenecek. Bu işi çok araştırdık. Başka çözümü yok. Yemek sepetiyle ilgili bir projem var. Kendi oda bünyesine ait böyle bir yazılım yapmak istiyorum. Yemek sepeti yüzde 10 yüzde 12 kesiyor. O gün alışveriş yapsanız da yapmasanız da 4 ya da 5,5 TL arası 5 lira ortalamalı her gün sabit kestiği bir aidat var esnaftan. Bununla yemek sepetiyle ilgili bir şey yapmak istiyorum. Sadece İzmir içerisinde olan bir program yapmak istiyorum. Bu güzel olabilecek bir şey yüzde 10 yüzde 12 kesiyor yemek sepeti ayrıyeten günlük 5 lira civarı bir aidat oluyor. O gün hiç sipariş vermeseniz 5 lira veriyorsunuz. Aylık 150 TL oluyor.

LOKANTACI SİGARA SATIYOR MU?

Yaptığınız toplantılarda kayıt dışını her zaman gündeme getirdiniz. Kayıt dışını engellemek için ne gibi çalışmalar yürüteceksiniz?

Kayıt dışı en önemli sorunlarımızdan bir tanesi Aykut beyde eleştirdiğim konulardan bir tanesi aslında bu. Aykut beyin hep bir söylemi vardır. 16 senedir 2 liraya 3 liraya tavuk döner olmaz. Doğru bir mantık ama bununla ilgili doğru mücadeleyi yapmadı. Bırakın 2 liraya tavuk dönerin kalkmasını vergi dairemize kayıt olmayanlar daha çok türedi. Bugün yolda giderken görüyorsunuzdur. Adam tekel bayi  işletiyor ancak bir taraftan da tavuk döner satıyor. Ne alaka? Lokantacı dükkanında sigara satıyor mu? Bununla ilgili sahada çalışmalarımız olacak. Örneğin böyle bir durumla karşılaşan esnafımız tartışma yaşayamadan gelip odaya bildirecekler. Biz de başta da söylediğim gibi ikili ilişkilerimizi kullanarak zabıtayı yönlendirip bu adamı doğru yola sevk ettireceğiz. Ya sigara satmayacak ya da tavuk döner satmayacak.

MARKA MEKAN OLUŞTURMAK LAZIM

Kayıt dışı olan yerler var her yer de dönerciler türedi. Türk mutfağı geri planda kalmaya başladı. Fastfood tarzı yiyecekler yaygınlaştı. Tarihi Kemeraltı’nın geldiği hali görüyorsunuz. Bu konuda ne gibi projeleriniz olacak?

Marka mekan oluşturmak lazım. Türk mutfağını iyi tanıtmak lazım. Bunu yapmanın iki sebebi var. Birincisi kültürümüze sahip çıkmak, ikincisi insanları Türk mutfağına yönlendirmek. Özellikle genç kitleyi hedef alıyorum. 50’li yaşlarındaki insanlar yine sulu yemeğe alışkın. Ancak çocukların hepsi ya dürüm döner ya da hamburger yiyor. Çocuk dershaneden çıktığında şurada A lokantası şurada B lokantası var oraya gidelim. Kuru fasulye pilav yiyelim desin. Bu konu hem kültürümüze sahip çıkmak, hem esnafımıza sahip çıkmak, hem de sağlık açısından çok önemli. Bunu yaparken kar amacı gütmemek gerekiyor. Yani standart fiyatların olması çok önemli. Travel Turkey Turizm Fuarında da ünlü isimleri getirmek gerek. Sokak arası mekanlarımız olmalı. İzmir’in lezzetleri popüler köklü mekanları olacak bunu basında duyuracağız. Kebabıyla, döneriyle, sulu yemeğiyle, çorbasıyla, Batısıyla Doğusuyla çok çeşitli bir mutfağımız var. Bu konu zor değil ama iyi organize olmak lazım.

LOKANTALAR TURİZME HİZMET EDER

İzmir’e gelen yerli ve yabancı turistlere nerede ne yenir sorusuna cevap verebilmek için ne gibi çalışmalarınız olacak? Sosyal medya ve internet sitesini bu tanıtımda kullanacak mısınız?

Benim dergi projem var. 3 aylık dergiler yapacağım. Şu anda yayınlanma periyotlarını 3 ay olarak belirledik. Bölge bölge tanıtımlar yapacağız. Dergileri yerli ve yabancı turistlerin ulaşabileceği doğru lokasyonları seçip orada dağıttıracağız. Dergi bastırıp teker teker üyelere göndermenin bir anlamı yok. Dergimizi havaalanlarında, kalabalık yerlerde ve tren istasyonları gibi lokasyonlarda bulundurmaya çalışacağız. Elimizden geldiğince sosyal medya ve interneti kullanacağız. Bu tanıtımlarda büyük etkisini gösterir. Lokantalar kentlerin kent kimliğine katkı koyan, şehirlerin her bulvarında her caddesinde her sokağında her sokak arasında 24 saat ışıkları sönmeyen bir esnaf teşkilatıdır. Kentlerin kent içinde katkı koymak çok doğru bir söz. İtalya’ya gittiğimizde diyecek olduğumuz iki şey var. Nereleri gezelim nerede yemek yiyelim? İşin realitesi budur. Ayrıca lokantalar turizme hizmet eden kurumlardır. Fuar zamanlarında restoranlar, lokantalar uçuyor.

LOKANTACILIK KOLAY YAPILACAK İŞ DEĞİL

Şu anda odaya kayıtlı kaç üyeniz var? Meslekte kalitenin artırılması ve belli bir standardın sağlanması adına ne gibi çalışmalar yapacaksınız?

2 bin 117 üyemiz var. Şu anda oy kullanacak üyemizin sayısı bu. Göreve geldikten sonra iş yeri açmayı zorlaştıracağım. Yeni yer açacak olanlar için başkanlığa geldiğimizde iş yeri açması zorlaşacak. 10 senelik ustalık belgesi istenmesinden, ruhsatta bacanın tam emisyon gücüne kadar; en ince ayrıntısına kadar lokantaları inceleyeceğiz. Bunu yapmamızdaki amacımızı kısaca şöyle aktarmak istiyorum; Bayraklıya gittim, bir apartmanın altında 6 tane lokanta var. 6-7-8 liraya tabldot yemek veriyorlar. Bu 6 lokantanın altısı da devretmek istiyor. Kadın emekli bankacı evde iyi yemek yapıyormuş ve lokanta açayım demiş.  Emeklilik ikramiyesi üzerine kredi çekmiş lokantayı açmış. Ama şimdi devretmek istiyor. Emeklilik ikramiyesi gitti ve kredi borcuna girmiş oldu. Lokantacılık bu kadar kolay olmaması lazım. Bence pazar doydu. Bize kayıtlı olanların dışında İzmir Ticaret Odası 42. Restoran, Kafe ve Eğlence Yerleri meslek grubuyla beraber 4 bin 500 kayıtlı esnaf var. 500 de kayıt dışı olsa 5 bine yakın lokanta yapıyor. Hiç lokanta açılmayacak diye bir durumu söz konusu değil. Ama lokantayı hakkı olan açsın, bu işi iyi bilen açsın.

BU İŞİN ÜSTÜNE GİDİLMİYOR

İçecek ve yiyecek satan mekanlardaki fiyat tarifesi sıkıntısı yıllardır devam ediyor. Bu konuda vatandaşların haklı olarak serzenişleri oluyor. Bu konuda da bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?

Resmi olarak 10 yıldır fiyat tarifesi çıkmıyor. Resmi fiyat tarifesi üzerine yeni bir fiyat tarifesi koymak evrakta sahteciliğe girer. Bizim birlik ve TESK bu işin üstüne gitmiyor. Resmi belgelerin üzerine fotokopi yapıştırarak koyamazsınız. Bu bir suçtur. Fiyat tarifesi çok önemli. Fiyat tarifesi hem tüketiciyi korur, hem de esnafı korur. Tüketici haklarında o yemek fiyat listesini koymak bir zorunluluktur. Tüketici haklarına göre tüketici fiyatları öğrenmek zorundadır. Menüsünün içinde fiyatlar yazılmış olmalı. Bu yönde de bizde bir çalışma yapacağız. Sonuçta tüketici haklarına giriyor ve zorunlu bir durum. Fiyat tarifelerinde azami rakam yazılır. Ancak olması gereken asgari rakamın yazılmasıdır. Bugün 2,5 liraya tavuk döner var. ‘Tavuk dönerin içinde gramaj şudur. Şu oranda 4 liradan aşağıya satılmaması lazım’ denmeli. Bu sayede 4 liranın altında olan yerlerde hijyen kuralının olmadığını herkes görür. Alsancak kaliteli bir yerdir 10 liraya satar, Basmane’de bir yer vardır 4 liraya satar. Bunu asgari seviye yapmak gerekir. Aynı zamanda kaçak et, kaçak içki kullanmanın önüne geçeceğim. Bunların PKK’dan bir farkı yok. İnsan öldürülüyor. Kaçak et kullanılarak, kaçak içki satarak ve 3 liraya tavuk döner satarak insanlar zehirleniyor.

BAŞKANLIK 3 DÖNEM OLMALI

Seçim öncesinde son söz olarak neler söylemek istersiniz?

Bu mesleği de odacılığı da dedemden öğrendim. İlk kez aday oluyorum. Günümüzdeki lokantacılık sistemi ile dedemin lokantacılık sistemi ile aynı değil. İkisini harmanlayıp güzel bir oluşum yapacağım. Dedeme internet, databank demiş olsaydık anlayamazdı. Buca Kaynaklarda satılan odamıza ait olan yeri dedemin yıllar önce aldı. 3 dönümlük alanın 1 dönümüne eğitim merkezi yapmak istiyordu. Dedem bana gelecekte bu meslekte usta yetişmeyeceğini söylemişti. Yapacak olduğu eğitim merkezi ile usta yetiştirecekti ve esnafın hizmetine sunacağını belirtmişti. Şimdi dedemin o projesini aldım, günümüz sistemi ile harmanlayıp proje ürettim. Benim söylediklerimin hepsinin altı dolu.Esnaf teşkilatının içinde 3. nesiller başkan adayı olmaya başladı. Biri de benim. Kişisel düşüncem şu yöndedir; Başkanlar 3 dönem seçilmelidir. Bir başkanın Çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri olmalıdır. 3 dönem başkanlık olması çok ideal. Bu yasa haline getirilmelidir. Seçim dönemine kadar uzunca bir süredir esnafla görüştüm,  esnafı gezdim ve dolaştım. Herkesten olumlu tepki alarak yola çıktım.