- Gündem
- 20.04.2025 00:38
Fidan bağışlarının değil, sonbahardaki ‘ilk yağmur’un yanan ormanlara cansuyu olacağını kaydeden Başkan Bilge, asıl mağdur halka yapılacak olan bağışların önemli olduğunu vurguladı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Bilge, başta Muğla, Antalya, Adana olmak üzere ülkenin birçok noktasında aynı anda çıkan ve halen devam eden orman yangınlarına ilişkin konuştu. Yangınların yaşandığı gün TEMA Vakfı tarafından duyurusu yapılan ‘fidan bağışlarına’ dikkati çeken Bilge, şu an için değil, ancak ve ancak Aralık ayında fidanların dikim çalışmalarına başlanabileceğini söyledi. Yangınların çıktığı ormanlarda kızılçam ağaçlarının bulunduğunu kaydeden Bilge, bu tür ağaçların yangına en dayanıklı ve en adapte ağaçlar olduğunu, rahat bırakılırsa içgüdüsel olarak hemen yenilenebileceğini vurguladı. Bu yüzden Sonbahar ayındaki ‘ilk yağmurun’ çok önemli olduğunu dile getiren Bilge, “Yanan alanlar üzerinde tohum tutmaya el verişli ağaç varsa oraya fidan dikmenin anlamı yoktur” dedi. “Önce nerelere ağaç dikilmeli, hangi ağaçlar dikilmeli, ağaç dikilmeli mi bunun ayrımı yapılmalı. Projelendirme ise Kasım ayını bulur. Şu an da bu işi yapmanın alemi var mı?” cümlelerini kullanan Başkan Bilge, fidan dikiminden önce orada mağdur olan halkın ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini belirtti.
ŞU AN YAPILACAK OLAN TEK ŞEY…
“Yangından hemen sonra yani şu an için bir fidan dikimi söz konusu değil” sözlerine dikkat çeken Bilge, şunları ekledi: “Bu çalışmanın ancak ve ancak Aralık ayında gerçekleşmesi mümkündür. Zaten yanan bölgelerdeki ağaçlar Kızılçam ağaçları. Diğer bütün ağaç türlerinin aksine yangına en dayanıklı ve en adapte olan tür… Yangından sonra bu ağaçlar içgüdüsel olarak tohumlarını çevreye yayar. Ve tohumlar sonbaharın ilk yağmurlarından sonra çimlenerek varlığını devam ettirir. Böylece kızılçam doğal olarak kendini yenileme kabiliyetine sahiptir. Bu bakımdan yanan alanlar üzerinde tohum tutmaya el verişli ağaç varsa oraya fidan dikmenin anlamı yoktur. Önce nerelere ağaç dikilmeli, hangi ağaçlar dikilmeli, ağaç dikilmeli mi bunun ayrımı yapılmalı. Projelendirme ise Kasım ayını bulur. Şu an da bu işi yapmanın alemi var mı? İnsanlarımızın içi yanınca ‘aman ormanlarımız gitti’ deyip fidan dikmek istiyor, ama bu hemen yapılamaz. Şu an yapılacak olan tek şey orada mağdur olan insanların temel ihtiyaçlarını gidermek. Evi, barkı, hayvanları yanan insanlardan bahsediyoruz. Ancak ve ancak halka yapılacak olan bağışlar söz konusu olabilir.”
İZMİR ALARM DURUMUNDA OLMALI!
Alana söylenildiği gibi derhal fidan dikmenin çok sakıncalı olduğunu aktaran Bilge, “Alan tamamen boşaltılmadan dikenli telle koruma önlemi almadan yapılacak dikim boşunadır. Fidan dikmek için iş makineleri ile toprağın dengesini bozmak daha da sakıncalı… Yangından sonra ormanın eski haline gelmesi için en az 20 yıl gerekiyor. Başka bir deyimle tekrar orman eko sisteminin oluşması için en az 20 yıllık bir zaman dilimi gerekir. Yapılacak şey alanı başta insan olmak üzere orman zararlılarından korumaktır. Böylece orman yüzde 97 oranında yangından da korunmuş olur” dedi.
İzmir’de meydana gelecek olası bir yangına da işaret eden Başkan Bilge, “Kızılçam ağaçlarının olduğu ormanların hepsi yangın potansiyeli olan ormanlar… Bunlar Hatay’dan, Çanakkale’ye kadar yani kıyı bölgesine sınırı olan kentler… İzmir de tehlike altında olan bu kıyı kentlerinden biri. Bugün Antalya, Muğla, Adana’da yaşanan yangınların İzmir’de olma ihtimali çok yüksek. Alarm durumunda olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
İZMİR’DEKİ HASSAS BÖLGELER
İzmir’de birinci derece hassas bölgeleri sıralayan Bilge, “İzmir’de orman yangınlarında en tehlikeli bölgeler olarak kıyı ilçeleri sayabiliriz. Selçuk, Tire, Torbalı, Menderes, Güzelbahçe, Narlıdere, Seferihisar, Karşıyaka, Bornova, Kemalpaşa, Karaburun birinci derecede hassas bölgelerimiz. Aliağa, Bergama, Menemen, Kiraz, Beydağ, Ödemiş ise ikinci derece hassas bölgelerimiz. Bu ilçelerimizin tabi ki her yeri değil, orman bölgelerimiz var bu ilçelerimizde, o bölgelerde sıkı tedbirler alınmalı. Şu anda savaş halindeyiz. Şu anda uyarılarımızı, daha sonra eleştirilerimizi yapacağız” açıklamasında bulundu.
SON 10 YILLIK YANGINLAR
Son 10 yıllık, yıllık ortalama verilere göre; Muğla’nın 321, İzmir’in 276 ve Antalya 230 adet orman yangını ile yıllık ortalama en fazla yangın çıkan bölge olduğuna dikkat çeken Bilge, “Son 10 yıllık yangınların çıkış nedenleri değerlendirildiğinde; Yangınların yüzde 31’inin ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 6’sının kasıt, yüzde 5’inin kaza, yüzde 47’sinin nedeni bilinmeyen yangınlar olmak üzere yüzde 89’unun insan, yüzde 11’inin ise yıldırımdan kaynaklı olduğu belirlenmiştir. Burada dikkat çeken husus ise; nedeni bilinmeyen yangınların 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 31 seviyelerinde iken, giderek artarak son on yıl ortalamasının yüzde 47 seviyelerine ulaşmasıdır” ifadelerini kullandı.