Sayfa Yükleniyor...
İnşaat demiri fiyatının haziran ayından beri düşme eğilimine girdiğini ifade eden Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Yayan, bu düşüşün konut fiyatlarına da yansıyacağını söyledi
NURETTİN BAKİ - ÖZEL HABER
İnşaat demirinde son bir yılda yaşanan yüzde 100’ün üzerindeki fiyat artışı inşaat sektörünü zor duruma sokarken, bu durum konut fiyatları ve ev kiralarını da ciddi şekilde etkiledi. Ev hayali kuranlar hayal kırıklığı yaşadı, kiralık ev arayanlar ise evsiz kaldı. İnşaat girdi maliyetlerinin en yüksek kalemlerinin başında gelen inşaat demirinde yaşanan fiyat artışları ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, inşaat demirinde yaşanan fiyat artışının gerileme dönemine girdiğini söyledi. İnşaat demirinde yaşanan artışın sebebini de açıklayan Yayan, “Hurda ve cevher gibi girdi maliyetlerinin artması, inşaat demirinin fiyatını arttırdı” dedi.
FİYATLAR GERİLEME EĞİLİMİNDE
İnşaat demiri fiyatlarının sistematik bir şekilde gerileme eğilimine girdiğini belirten Yayan, şunları söyledi: “Demir fiyatlarında bir miktar artış olduğu doğrudur. Özellikle geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren dünyada birikmiş taleplerin yoğun bir şekilde gündeme gelmesi ile cevher ve hurda gibi girdilerin tedarikinin yapılamaması sebebiyle bu girdi fiyatlarında yüzde 100’ün üzerinde ciddi artışlar oluştu. Bu da inşaat demirine yüzde 70’ler civarında yansıdı. Sonradan bu girdi fiyatları yavaş yavaş azalmaya başladı. 530 dolar seviyelerine kadar çıkan hurda fiyatları 450 dolar seviyelerine kadar geriledi. Cevher fiyatlarında bir gerileme eğilimi var. İnşaat demiri fiyatları da Son birkaç aydır sistematik olarak geriliyor. Bu gerileme konut fiyatlarına da yansıyacaktır. Mesela 2021 yılının Haziran’ında 6 bin 475 TL olan inşaat demiri fiyatları, her hafta gerileyerek en son 5 bin 609 TL’ye kadar düştü. Dolayısıyla inşaat demir fiyatlarında gerileme eğilimi devam ediyor ancak şurada sadece şöyle bir problem var elektrik enerjisi fiyatlarında 25 dolarlık bir artış var. Bu artış inşaat demirindeki gerileme eğilimini yavaşlatıyor.”
ÇELİK ÜRETİMİNDE ARTIŞ!
Çelik üretiminden de bahseden Yayan, “2021 yılının ilk yarısı baz etkisinden kaynaklı artışların yaşandığı bir dönem olurken, özellikle nisan ve mayıs aylarında üretimde yüzde 45 civarında artış gözlenmiştir. Haziran ayı sonrasında baz etkisinin ortadan kalkması, temmuz ayı çelik üretiminde etkisini göstermiştir. Buna rağmen, temmuz ayındaki yüzde 2,5 üretim artışıyla ülkemiz, dünya sıralamasında Almanya’yı geride bırakarak tekrar 7. sıraya yükselmiştir. Üretimde yakalanan artış eğiliminin korunması halinde, 2017 yılında gerçekleşen 37,5 milyon tonluk rekor üretim seviyesinin geride bırakılarak 39 milyon ton civarında üretim seviyesine ulaşılması beklenmektedir. Temmuz ayında çelik ithalatımızdaki yüzde 15,9’luk artış sebebiyle, tüketim içerisindeki ithalatın payı 2020 yılına kıyasla 6 puanlık artışla yüzde 48 seviyesine yükselmiştir” ifadelerine yer verdi.
OLAĞANÜSTÜ BİR SEVİYEY ULAŞMIŞTIR
Yayan, “Türk çelik üreticilerinin dünya piyasalarındaki yoğun koruma tedbirleri sebebiyle ihracatta ciddi sıkıntılarla karşılaştıkları bir dönemde, yurtiçi tüketimdeki ithal ürünlerin payının yüzde 48 gibi olağanüstü bir seviyeye ulaşması yalnızca sektörümüzü değil, ekonomimizi de tahrip eder duruma gelmiştir. Yassı ürün üreticisi MMK’nın 2 milyon tonluk kapasitesinin devreye girdiği ve diğer kuruluşlarımızın kapasitelerinin de 2022 yılından itibaren hızlı bir şekilde devreye gireceği hususu göz önünde bulundurularak, daha fazla gecikmeksizin başta Rusya, Ukrayna ve Hindistan olmak üzere, Türkiye’ye Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılan olağanüstü yassı sıcak ürün ithalatının sınırlandırılabilmesini teminen gerekli tedbirlerin alınması hayati önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Haber Merkezi