Sayfa Yükleniyor...
Hollandadan Türkiyeye tatile gelen Sanaz Cevadzadenin sokak hayvanlarına karşı gösterdiği sevgi, çevre sakinlerinin takdirini toplamakla kalmayıp birçok insana da ilham oldu
NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER
Yaklaşık bir ay önce Hollandadan Türkiyeye tatile gelen Sanaz Cevadzade, ikamet ettiği evin yakınlarında bulunan can dostlarını büyük bir özenle beslemekle yetinmeyip evinden yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki kedi ve köpekleri de besleyebilmek için de zorlu bir yolculuk yapıyor.
Her gün aralıksız olarak 5 litrelik su petleri ve kedi-köpek mamaları ile birlikte yokuş yukarı olan yaklaşık bir km.lik yolu bıkmadan yürüyen Hollanda vatandaşı Sanaz Cevadzade, zorluklara rağmen yaptığı işten son derece memnuniyet duyduğunu ifade etti. Cevadzade, İnsanlar ve hayvanlar olarak hepimiz Allahın yarattığı canlılarız. Bu da demek oluyor ki en az insanlar kadar can dostlarımız da başta beslenme olmak üzere barınma ve tüm yaşamları boyunca güvenle yaşama içgüdüsüne sahipler. Hayvanların kentleşme kültürü ile birlikte şehrin sağlıksız ortamında hayat mücadelesi vermeye çalışması ve çoğunun da bu mücadeleden başarısız çıktığını izlemek içler acısı bir durum. Bence hiçbir can dostumuz çöplerden beslenmek zorunda bırakılmamalı dedi.
İNSANLIK ÖLMEDİ
Tüm olumsuz koşullara rağmen duyarlı insanların hala var olduğunu ve bu insanların sayılarının gün geçtikçe artmasını arzu ettiğini söyleyen Cevadzade, hayvanların duygusal bakımdan insanlara benzediğini belirterek şunları söyledi: Onlar da tıpkı biz insanlar gibi hayatı daha derin düzeyde deneyimliyor. Hisleri, bağlılıkları, alışkanlıkları bizimkilerle çok benzer. Hatta sevgileri insanınkinden daha saf diyebilirim çünkü bizler birbirimize yanlış yaptığımız zamanlarda nefret hissini duyabiliyoruz ancak hayvanların doğasında böyle bir his yok. İnsanlığın tüm bunları düşünüp onların ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde harekete geçmesi gerekiyor.
KOŞULSUZ SEVMEK
İnsanlığın kendi payına düşeni diğer canlılarla paylaşma yeteneğinin her bireyin içinde var olduğunu ve var olan en derin tatmin duygusunu yarattığını söyleyen Cevadzade, Can dostlarımız günümüz şartlarında bizlere çok muhtaç. Kendi payımızdan onlara vermek en büyük medeni ve insancıl hak. Hayvan severler olarak biz bu hakkı can dostlarımıza vereceğiz. Uygun olan her yere su ve yemek kapları koymak hem onların sokaklarda sefil bir yaşam sürmesini engelleyecek hem de kendimiz dışındaki canlıları düşünmenin hazzını yaşamamızı sağlayacaktır. Birçoğumuz aklından Nasıl olsa birileri veriyor ya da verir gibi düşünceler geçtiği için su ya da yemek verme konusunda sorumluluk taşımaktan uzaklaşmak bence doğru bir bakış açısı değil ifadelerini kullandı.
PAYLAŞMAK GÜZELDİR
Restoranlarda yemek yerken kokudan etkilenen can dostlarının aç gözlerle masaların etrafında dolaştığını ancak toplumun en az yüzde 80inin onların varlığını görmezden gelerek yemeklerini yemeye devam ettiğini belirten Cevadzade duygularını şu şekilde ifade etti: Halbuki bu dostlarımızla tabağımızdaki yemeğin bir kısmını paylaşmak bize hiçbir şey kaybettirmeyeceği gibi tam tersi olarak paylaşmanın verdiği içsel bir sevinç kazandırır. Kendimize ve onlara mutluluk vermenin yolu elimizdeki suyun ve yemeğin bir parçasını onların tabaklarına bırakmak kadar basit. Onlar dertlerini anlatamayacak durumda oldukları için bizlerin şefkatine son derece muhtaçlar. Can dostlarımız bizim elimize bakıyor, sevgimizi göstererek onları umursadığımızı gösterebiliriz. Sokak hayvanlarının ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmak bizim görevimiz çünkü onların varoluşun bizim ellerimize teslim ettiği melekler olduğuna inanıyorum.
Haber Merkezi