Sayfa Yükleniyor...
Bir çocuğun arkadaşını pompalı silahla öldürmesinin ardından gündeme gelen bireysel silahlan sorununu değerlendiren Av. Eşsizhan, “İnternetten satılan kurusıkı silahlar, gerçek silaha dönüştürülebiliyor” dedi
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER
İstanbul Bahçelievler’de geçtiğimiz günlerde 15 yaşındaki bir çocuğun, aynı yaştaki arkadaşını pompalı silahla öldürmesi tüm ülkede geniş yankı uyandırdı. Çocuğun silaha nasıl ulaştığı henüz bilinmezken, kamuoyunda internetten silah satışı yapan birçok sitenin olduğu ve bu sitelerin yeterli şekilde denetlenmediği öne sürüldü. İnternette yapılan araştırmalarda ses silahlarının 21 TL’ye kadar indiği gözlenirken, ikinci el silah fiyatlarının da oldukça ucuza alıcı bulduğu iddia ediliyor. Bir maganda kurşunu ile torununu kaybederek ‘bireysel silahlanma’ konusuna savaş açan İzmir’in tanınmış avukatlarından Tuncer Eşsizhan, konuyu tüm ayrıntılarıyla gazetemize değerlendirdi. Silahla suç işleyenlerin karantina altına alınması gerektiğini dile getiren Eşsizhan, “100-150 TL ya da 250 TL arası alınan oyuncak ya da kurusıkı silahlara birkaç yüz liraya yapılan ilavelerle hakiki silah haline getirip, yani adam öldürecek hale getirebiliyorlar. Bu çok yaygın olmaya başladı” ifadelerini kullandı.
SİSTEMİN SORUNU
İstanbul’da yaşanan olayın sadece suçu işleyen çocuğa mal edilemeyeceğini ifade eden Tuncer Eşsizhan, toplumun ve devletin de bu işte suçu olduğunu dile getirdi. Eşsizhan, “15 yaşındaki bir çocuğun aynı yaştaki çocuğu pompalı bir silahla feci bir şekilde öldürmesi tek başına ona yıkılacak bir suç değildir. Bunu sistem yarattı. Bu, sisteme göz yuman sanatçısından siyasetçisine kadar olan insanların suçu bu. Bu sorunun da en büyük sorumlusu onlardır. Üzüm üzüme baka baka kararıyor” değerlendirmelerinde bulundu.
GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR!
Asıl büyük sorunun ucuz gibi görünen kurusıkı ya da diğer oyuncak silah olarak tabir edilen silahlardan kaynaklandığının altını çizen Tuncer Eşsizhan, bu silahların gerçek silaha dönüştürülebileceğini söyledi. Eşsizhan, “İnternette silahlar çok ucuz fiyatlara satılıyor ve yeterli denetimin olmadığını düşünüyorum. Ses silahı da olsa 20 TL’ye silah bulabiliyorsunuz. Burada dikkat çekmek istediğim bir başka sorun ise, 100-150 TL ya da 250 TL arası alınan oyuncak ya da kurusıkı silahlara birkaç yüz liraya yapılan ilavelerle hakiki silah haline getirip, yani adam öldürecek hale getirebiliyorlar. Bu çok yaygın olmaya başladı. Av malzemeleri satan yerlerde yapılabiliyor” şeklinde konuştu.
SİLAH EDİNMENİN NEDENLERİ
“Siyasi amaçların dışında silah edinilmesine bireysel silahlanma diyoruz” diyerek bireysel silahlanma sorununu da değerlendiren Tuncer Eşsizhan, Türkiye’de ise korkunç derecede büyük bir bireysel silahlanma sorunu odluğunu ifade etti. Eşsizhan, “Öyle bir sistem var ki ülkede, seçilen milletvekillerine silah verilebiliyor. İl genel meclislerinde seçilen her bir kişiye bile silah izni veriliyor. Herhangi bir siyasi parti fark etmeksizin, ülkede bir seçim sistemi var ve bu seçimi kazananlara silah veriliyor. Bireysel silahlanma tek başına bir olgu değil. Bunun bir altyapısı var. Örf ve adet, devletin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini düşünen bireylerin kendi sorununu kendi çözmek istemesinden ve miras vb. gibi sorunlardan silahlanma olgusu başlıyor. Mesela subayların beylik silahları miras yoluyla çocuklarına geçebiliyor. Kıskanıp alanlar da var. Daha da inersek, çocuklara oyuncak silahlar verip, zihinlerinde bir yer edinmesi, silah ve şiddete yönelik diziler insanları silahlanma konusuna itebildiğini düşünüyoruz. Elbette ki bununla sınırlı değil. İnsanları silahlanmaya iten bir ton neden var. Daha da fazla saymak gerekirse; toplumun kabul ettiği, rol model aldığı siyaset, spor, magazin gündeminde sürekli yer alan kişilerin de bilinçsiz davranışları insanı bu yola itebiliyor. Düğünler de sevincini belli etmek için havaya silah sıkanlar vs. gibi birçok şey söyleyebiliriz. Tüm bu saydıklarıma da müsaade edildiği için bu sorunun önüne geçemiyoruz aksine özendiriliyor” dedi.
OLASI KAST
Bireysel silahlanmanın önlenmesi konusunda yıllarca emek verdiklerini söyleyen Tuncer Eşsizhan, bu sorunun üstesinden gelebilmek için yapılması gerekenler hakkındaki fikirlerini şu şekilde özetledi: “Hukuki açıdan bunun önüne geçebilmemiz için devletin tarafsız ve bağımsız davranması gerekiyor. İnsanın yaşama hakkına önem veren bir sisteme ihtiyaç var. Silah sanayisinin gelişmesini durdurmak gerekir. Torunum ölene kadar silah ateşleme konusunda tedbirsiz ve dikkatsiz davranma gibi nedenlerle cezalar oldukça düşüktü. Kasti olmayanlar yaralamaya giriyordu. Biz bu konunun üzerine gidince bu konuda devletin yaptırımları da arttı. Ceza kanunlarında değişikliğe gidildi. ‘Olası kast’ ortaya çıktı. Bu ceza ile ölüme sebebiyet verenlerin cezaları 5 yıldan 24 yıla çıkarıldı.”
KARANTİNAYA ALMAK GEREK
Ceza kanunlarının yeterli olduğunu fakat tam olarak uygulanamadığını da söyleyen Tuncer Eşsizhan, “Tam anlamıyla uygulandığı zaman yeterli ancak afların çıkması ve infaz kanunun değişmesi kaydıyla. Silahlar ile işlenen suçlarda infazın değiştirilmesi gerekiyor. Yani bir adam cezayı aldığı vakit infaz haklarından istifade etmeyecek ve cezasında hiç indirim olmaması gerekir. Aldığı cezayı sonuna kadar çekecek. Af kapsamından da çıkarılacak. Bu uygulanır mı? Diye soracak olursanız, bence uygulanmak zorunda. Bu insanların karantina altına alınması gerekiyor. Yani mesela veba hastalığına tutulmuş bir köyü karantina altına alıp, çevirip, cesetleri kirece batırıp, ardından gömüp ziyareti bile yasaklıyorsan, o zaman silahla suç işleyen adamlara da aynı cezayı verip, onları karantina altına alacaksın ve herhangi bir hakkından istifade etmeyeceksin. Çünkü bu sorun Kırım Kongo Kanamalı Ateş gibi büyük ve önlem alınması gereken bir konudur” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi