Sayfa Yükleniyor...
Antalya'nın Alanya ilçesinde 4 yıl önce, 6'ncı kattaki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybeden Gamze Yağlıoğlu'nun (29) ölümüne ilişkin davada yeni bir gelişme yaşandı. İlk mahkemede, Gamze Yağlıoğlu'nun eşi Alper Yağlıoğlu'na (31) ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Ancak istinaf, bu kararı bozarak somut delil bulunmadığı, yalnızca şüphe ve varsayımlar üzerinden mahkumiyet kararı verilemeyeceği belirtilerek Alper Yağlıoğlu'na beraat verdi.
Alanya’da 24 Kasım 2021 tarihinde, 6’ncı kattaki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybeden Gamze Yağlıoğlu’nun ölümüne ilişkin soruşturma sürerken, olayla ilgili olarak eşi Alper Yağlıoğlu gözaltına alındı ve tutuklandı. Alanya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, "Eşi kasten öldürmek" suçundan tutuklu yargılanan Alper Yağlıoğlu, mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin gerekçeli kararında, 1.68 metre boyundaki Gamze Yağlıoğlu’nun, 1.12 metre yüksekliğindeki balkon tırabzanına tutunmadan kendini atmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi. Ayrıca, herhangi bir parmak ya da tutunma izi bulunmadığı, ancak sürtünme izine rastlandığı vurgulandı. Gamze Yağlıoğlu'nun tırnaklarında sanığa ait DNA profiline rastlandığı ve ölümünün, sanığın onu balkondan itmesiyle gerçekleştiği ifade edildi.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin Alper Yağlıoğlu hakkında verdiği kararı bozdu ve tutuklu yargılanan sanığın beraatına ve tahliyesine karar verdi. Mahkeme, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi ile delil yetersizliğini dikkate alarak bu kararı verdi. İstinaf mahkemesinin gerekçeli kararında, olayın gerçekleştiği balkonda yapılan incelemelere değinildi. Olay yeri inceleme ekiplerinin tespitlerine göre, balkonda yaşanan herhangi bir tartışma ya da mücadelenin dışarıdan duyulabileceği, seslerin çevreden işitilebileceği belirtildi. Kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen tutanakta ise balkondaki korkulukların toz ve yağmur damlalarıyla kaplı olduğu, Gamze Yağlıoğlu’nun düştüğü yöne doğru 30 santim genişliğinde hafif bir sürtünme izi olduğu ve bu izlerin fotoğraflandığı ifade edildi. Ancak, daha sonraki bir olay yeri inceleme raporunda, söz konusu izlere dair herhangi bir somut bulguya rastlanmadığı yönünde genel ifadeler yer aldı.
Mahkeme tarafından incelenen olay yeri görüntülerinde, mavi ve beyaz ışık kullanılarak parmak izi incelemesi yapıldığı ve bu incelemelerin, ulusal kriminal laboratuvarı tarafından hazırlanan ana raporun ilgili sayfalarında yer aldığı bildirildi. Görüntülerde, kolluk görevlilerinin kendi aralarındaki konuşmalarında, "İz yap, bak belli oluyor; ama buradan bakıldığında. Bak, şuradan tuttuğu belli. Bak, şurada etek izi görülüyor. Komutanım, buradan aşağı kendini bıraksa, elbiseleri korkuluktaki bu izleri tamamen silip yok etmesi gerekmez miydi?" şeklindeki ifadeler kullandıkları tespit edildi. Bu konuşmalar, maktulün balkon korkuluklarına tutunduğuna dair şüpheler taşıyor olsa da, söz konusu şüphelerin tutanağa doğrudan yansıtılmadığı ve yapılan araştırmalarda herhangi bir ize rastlanmadığı yönünde genel bir değerlendirme yapıldığı ifade edildi.
Gerekçeli kararda, olay günü kamera kayıtlarında sanık Alper Yağlıoğlu'nun apartmandan elinde çöp poşetiyle çıktığı görülmesine rağmen, kolluk kuvvetleri tarafından bu poşetin içeriğinin araştırılmadığı ve içindeki materyallerin tespit edilmediği belirtildi. Bu durum şüpheli olarak değerlendirilmiş olsa da, eksik yapılan araştırmanın sanık aleyhine yorumlanamayacağı ifade edildi. Olay sonrası yapılan incelemelerde ise balkonda herhangi bir mücadele izi veya şüpheli seslere dair tanık beyanı ve görüntü kaydına rastlanmadığı, sanığın vücudunda darp ya da cebir izine ulaşılmadığı vurgulandı. Ayrıca, Gamze Yağlıoğlu’nun tırnaklarında sanığa ait DNA bulunmasının, çiftin aynı evde yaşaması nedeniyle tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği kaydedildi.
'İNTİHAR OLGUSU DAHA KUVVETLİ İHTİMAL'
Kararda, ilk derece mahkemesinin sanığın Gamze Yağlıoğlu’nu iterek öldürdüğü sonucuna varmasına rağmen, bu itmenin nasıl gerçekleştiği konusunda somut bir açıklama yapmadığı ifade edildi. Maktulün balkon korkuluklarına veya pervazlara çıkmadan sanık tarafından itilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, "Eğer Gamze Yağlıoğlu, sanık tarafından balkondan atıldıysa, önce etkisiz hale getirilmiş olması gerekirdi. Ancak buna dair herhangi bir tıbbi ya da bilimsel delil bulunmamıştır" denildi. Kararda, Gamze Yağlıoğlu’nun olay öncesinde sağ olduğu ve ölüm korkusuyla mücadele etmeden, bağırmadan veya sanık üzerinde herhangi bir fiziksel iz bırakmadan balkondan atılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı. Sanığın eşini balkondan atarak öldürdüğüne dair somut delillerin bulunmadığı, sadece şüphe ve varsayımlar üzerinden mahkumiyet kararı verilemeyeceğine dikkat çekildi. Dosya kapsamında, intihar olgusunun daha kuvvetli bir ihtimal olarak değerlendirildiği ve bu sebeple sanığa beraat kararı verildiği belirtildi.
DHA / AA