İş dünyasından tepki!

İzmir iş dünyası, ABD’nin Pastör Andrew Brunson’un serbest bırakılması talebinin yerine getirilmemesi üzerine almış olduğu yaptırım kararlarına tepki gösterdi. İzmir’in iş dünyasını temsil eden dernek ve kuruluşlar yaptıkları açıklamalarla ABD’nin tutumunun uluslararası hukuk ve diplomaside yeri olmadığı ifade ederken, özellikle Türkiye’nin yargı bağımsızlığı konusunda daha net adımlar atması gerektiğini de belirttiler. Ekonomik olarak sıkıntılı bir süreçten geçerken bu tarz yaptırımların özellikle döviz artışına sebep olarak ekonomiyi zor duruma düşürdüğü belirtilen açıklamalarda Türkiye olarak ABD’nin bu haksız tutumuna direnilmesi gerektiğinin altı çizildi. Ancak Türkiye olarak yargı bağımsızlığına müdahale olarak algılanabilecek, özellikle yurtdışından bu tarz taleplere zemin hazırlayan davranışlardan da kaçınılması ve yargı bağımsızlığını güçlendirecek yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiği de ifade edildi.
“ŞÜPHE DUYULMAMALI”
Batı Anadolu Sanayici İş Adamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen, “ABD Hazine Bakanlığının Pastör Andrew Brunson’ın ‘haksız tutukluluğu’ gerekçesiyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı yaptırım kararı alması ve bir dizi ekonomik yaptırım uygulama yolunu tercih etmesi kabul edilebilir bir durum olmamakla beraber, bu krizin hızlıca çözümlenmesi büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda yargı bağımsızlığımıza olan güvenin özellikle yurt dışında erozyona uğramasının bir sonucu olduğunu düşündüğümüz bu ‘talimat ver serbest kalsın’ anlayışını kabul etmek mümkün değildir. Ancak geldiğimiz nokta özellikle yapısal reformlara dönülmesi gerektiğimize dair yaptığımız çağrıların ne kadar doğru olduğunu da göstermiştir. Türkiye’nin reformlara dönmesi, yargı bağımsızlığını kimsenin şüphe duymasına mahal vermeyecek şekilde tekrardan tesis etmesi, özellikle böylesi zamanlarda yargıya müdahale beklentisini ortadan kaldıracaktır” ifadelerini kullandı.
“GERİ ADIM ATILMALI”
İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter ise ABD’nin kararının kabul edilemez olduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Ekonomi konusunda reformların hayata geçmesini talep ettiğimiz bu süreçte, Amerika’nın ülkemiz adına almış olduğu yaptırım kararı kesinlikle kabul edilemez. Alınan yaptırım kararının ardından doların yükselerek 5 TL’yi bulması, birçok zam haberiyle karşılaştığımız bu süreçte biz iş insanları olarak ekonomik anlamda pek çok zorluğu bir arada yaşamaktayız. Seçim öncesi talep ettiğimiz ekonomik reformların hayata geçerek ülke ekonomisinde daha iyi şartların gündeme gelmesini beklerken karşılaştığımız tablo maalesef çok iç açıcı görülmemektedir. Üretim çarkının dönmesi adına istihdam yaratarak ihracat hedeflerini yükselten bir ekonomi politikası için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz.”
Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Atınç Abay, “Amerika’nın aldığı yaptırım kararı ve akabinde doların 5 TL olmasıyla iş dünyası olarak zorlu bir sürecin içine girmiş bulunmaktayız. Bir ülkenin gelişimi ancak üretim ve ihracatla mümkün olduğu düşüncesinden yola çıkarak yaşanan bu gelişmelerin ve üretimi etkileyen elektrik ve benzeri unsurlarda gelen zam haberleri bizleri olumsuz yönde etkilemektedir. Ekonomik reformun bir kez daha altını çizme gereği duyarak, siyasilerin biz iş insanlarının yanında olmasını ve üretim akışını sağlama noktasında desteğini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
REFORMLAR GEREKLİ
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yavaş ise, “Siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması yönünde adımlar atılacağını konuştuğumuz sürecin birçok olumsuz gelişmeyle devam ettiği bir gündemimiz var. Amerika’nın yaptırım kararıyla birlikte uluslararası pazarda birçok iş insanını olumsuz yönde etkileyecek bir sürece hazırlıklı olmamız gerekebilir. 5 TL’ye yükselen dolar, üretim politikamıza dolaylı ve doğrudan zarar verecek bir boyuta ulaşmış durumda. Gerek ekonomik gerek hukuki konularda uluslararası arenada Türkiye’nin imajına zarar verecek unsurların ortadan kaldırılması ve iş dünyasının talep ettiği ekonomik reformların hayata geçirilmesi en büyük temennimiz olurken, ABD’nin hukuksuz bir şekilde aldığı yaptırım kararını da doğru bulmadığımızı söylemeliyiz” dedi.
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Av. Nilhan Antitoros, yargı bağımsızlığının önemine vurgu yaparak, “ABD hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki gerilim, akabinde ABD’nin Pastör Brunson sebebiyle yaptırım kararı ve dövizin tarihi zirveyi görmesi, ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı sürecin bir göstergesi. Ancak ABD’nin hukuki zeminden ayrılarak Türkiye hükümetinden talep etmiş olduğu yargıya müdahale ve iade talebi kabul edilebilir değildir. Uluslararası hukukta yeri olmayan bir şekilde dile getirilen bu talep ve sonrasında almış oldukları yaptırım kararları hukuki temeli olmayan bir tutumdur. Ancak ülkemizin yurtdışında yargı bağımsızlığı konusunda itibarının son dönemlerde düşmüş olması da bu tarz hukuk dışı taleplerin de önünü açmaktadır. ABD’nin bu tutumuna karşı durmak ne kadar doğru bir tutumsa, özellikle yargı bağımsızlığı konusunda ülkemizin de atması gereken adımlar olduğu da aşikardır” dedi.
GEREKLİ CEVAP VERİLECEKTİR
Kemalpaşa Sanayici ve İş Adamları Derneği (KESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Meriç, “Uluslararası arenada etkin devletler arasında yer alan Amerika’nın yine uluslararası arenada söz sahibi olan Türkiye’ye bu tarz bir yaptırım içinde olması kabul edilemez. Yaşanan siyasi gerginliklerin ekonomiye bu denli etki etmesi öncelikle biz iş insanlarını zor durumda bırakmaktadır. Ancak yine de Amerika’nın yaptırım kararına gerekli cevabın, eleştirilen konularda olumlu göstergelerle verileceğini düşünüyoruz. Yargı bağımsızlığının sağlandığı bir ülkede hiçbir hukuki krizin yaşanmayacağını biliyor ve siyasi gerginliklere sebep olacak olaylar karşısında haklı duruşumuzu sergileyeceğimize inanıyoruz” dedi.
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam, “Amerikalı Pastör Andrew Brunson’un hukuki yargılamasının bitmesini beklemeden ülkemizden yargılamanın sonlandırılması ve ABD’li din adamının serbest bırakılmasını istemesi, devletler arası hukukta yeri olmayan bir davranış şeklidir. Ülkemizin bu süreçte tehditlere boyun eğmeden ABD’nin yaptırım kararlarını boşa çıkarması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Özel Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Gökhan Arıkan, “ABD hükümetinin Pastör Brunson sebebiyle Türkiye’ye karşı almış olduğu yaptırım kararı doğru olmamakla beraber, devletler arası hukukun da dışına çıkarak, uluslararası ilişkilerde yeri olmayan bir tutum olarak da tanımlanabilir. ABD’yi hızlıca hukuki zemine davet ediyor, bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti hükümetimizin yanında olduğunu bildiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akkalay, “ABD’nin almış aldığı yaptırım kararının kabul edilebilir yanı olmadığını belirtmek öncelikli tutumumuzdur. Bu süreçte ekonomik olarak bizi zor duruma düşürecek farklı yaptırım enstrümanlarını da devreye sokacak gibi görünen ABD’nin bu hatalı tutumundan dönmesi gerektiği de mutlaka dile getirilmeli. Uluslararası kamuoyuna yargıya müdahale edilmesini isteyen ABD’nin bu hukuksuz tutumu ifşa edilmeli ve kendimizi doğru anlatmamız da bu süreçte son derece önemlidir” dedi.
“TEZATLIĞIN KANITI”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü, “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bölücü terör Örgütü PKK’ya destek verdiği iddiasıyla ülkemizde yargılanması süren Rahip Andrew Brunson ile ilgili süreçte alınmış bu yaptırım kararı, ne devlet ciddiyetiyle bağdaşır ne de hukuk ve adalet kavramlarıyla izah edilebilir.  Türkiye’nin hukuk sistemini saygısızca müdahale niteliği taşıyan bu karar, özgürlükler ülkesi olduğunu sıkça dile getiren ABD’nin söylem ve uygulamaları arasındaki tezatlığın kanıtıdır” dedi.
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD)Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri ise, “Beyaz Saray tarafından yapılan açıklama ile Amerika Birleşik Devletleri’nin İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ve Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül nezdinde Rahip Brunson’ın tutukluluğunda rol oynadıkları gerekçesiyle ülkemize yaptırım uygulamasını kabul edilemez bir yaklaşım olarak görüyoruz. Bu karar, transatlantik ortaklığı bulunan ve tarihleri boyunca dost ve müttefik konumda bulunmuş iki ülkenin diplomatik teamüllerine de aykırıdır. Alınan kararı hukuk devleti anlayışı ile çelişmesi, devletlerarası ilişkilerin dayandığı gelenek ve etik ilkelere aykırı olması sebebiyle kınıyor ve en kısa zamanda bu karardan dönülmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.  HABER MERKEZİ