Sayfa Yükleniyor...
Uzman Psikolog Gülendam Çakmak Ozan, işlemlenemeyen anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik kökenli terapi yöntemi olan EMDR yöntemini anlattı
EMİNE YALÇIN - ÖZELHABER
EMDR ile ilk kez Marmara Depremi sonrasında, yurt dışından yardım amacıyla gelen bir grup terapistin uygulama yaptıkları sırada tanıştıklarını anlatan Uzman Psikolog Gülendam Çakmak Ozan, psikoloji eğitimi biter bitmez de hemen eğitimini alarak uygulamalarına başladığını söyledi.
Uzman Psikolog Gülendam Çakmak Ozan, EMDRnin Türkçe anlamıyla göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme, oldukça güçlü ve hızlı bir tedavi tekniği olduğunu ifade etti.
EMDR, BÜTÜNCÜL BİR TERAPİ YÖNTEMİ
Ozan, Şu ana kadar dünya çapında yetmiş binden fazla terapist tarafından uygulanan ve nerdeyse her yaştan iki milyon kişinin farklı psikolojik problemlerine müdahale edilen bu teknik 1987 yılında Dr. France Shapiro tarafından geliştirildi. Dr. France Shapiro bir gün parktaki güvercinlerin hareketlerini izlerken rahatladığını hissetmiş. Bunu sağlayan şeyin ne olduğunu uzun zaman araştırmış. Göz hareketlerinin olumsuz düşünceler üzerinde bir rahatlama yarattığını bulmuş. İçeriğinde birçok terapi ekolünden öğeler barındıran bu teknik farklı tanı gruplarına özel standartlaştırılmış protokolleri bulunan, bütüncül bir terapi yöntemidir dedi.
İŞLEMLENEMEYEN ANILARIN İŞLENMESİNİ SAĞLAR
EMDR teorisinin, Adaptif Bilgi İşleme Modelini temel aldığını söyleyen Ozan, bu modele göre, beynin her yeni yaşantı sonucu edindiği bilgiyi işlediğini ve işlevsel hale dönüştürdüğünü söyledi. Ozan, Duygu, düşünce, duyum, imge, ses, koku gibi bilgileri işleyip ilişkili anı ağlarına bağlayarak bütünleşir. Bu şekilde bu yaşantıyla ilgili öğrenme gerçekleşir. Bu bilgiler tepkilerimizi uygun şekilde yönlendirmek üzere depolanır. Tarvmatik veya olumsuz bir olay yaşandığında sinir sisteminde nörotransmiterlerdeki, adrenalindeki ve benzeri şeylerdeki değişimlerden kaynaklanan bir dengesizliğin oluşabildiği görülmektedir. Bu dengesizlikten kaynaklı olarak bilgi işleme sistemi bozulur yani yeni bilgi işlenip mevcut anı ağına entegre olamaz. Böylece olay sırasında ortaya çıkan görüntüler, sesler, duygu ve fiziksel duyumlar gibi bilgiler nörolojik olarak rahatsızlık verici şekilde kalırlar. Bugün yaşanan bazı olaylar bu işlemlenememiş anıları tetikleyerek kişinin o anının bir kısmını veya tamamını yeniden yaşıyormuş gibi hissetmesine neden olur. Doğal afetler, büyük kazalar, savaş, taciz, tecavüz gibi büyük travmaların yanı sıra özellikle çocukluk çağında olmak üzere her tür yaşanan travmatik yaşantılar, günlük hayatta yaşanan her türlü olumsuz olaylar, şiddete maruz kalma, aşağılanma, ihmal ve başarısızlıklar işlemlenememiş anılar arasında yer alabilir. EMDR, işlemlenemeyen anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik kökenli bir terapidir. Kilitli kalmış anı ile diğer anı ağları arasında ilişki kurulmasını ve olumsuz etkinin ortadan kalkmasını sağlayarak olayın adaptif olarak yeniden depolanmasını sağlar diye konuştu.
SEKİZ AŞAMADAN OLUŞAN ÜÇ YÖNLÜ BİR PROTOKOL
Ozan, EMDR terapisinde sekiz aşamadan oluşan üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokolün uygulandığına dikkat çekerek, Hedef geçmişte yaşanan olumsuz anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların tedavisi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında oluşturacağı yeni bakış açısını kullanabilmesidir. Öncelikle imajinasyon tekniğiyle danışan rahatlatılır. Ardından çalışılacak problemle ilgili resim belirlenerek bu resimde kişinin kendisiyle ilgili negatif düşüncesi, duyusu ve fiziksel duyumu belirlenir. Ardından beyin bilateral olarak uyarılır. Bu uyarılar görsel, işitsel ya da dokunsal olabilir. Bu şekilde yaşanan travmatik olay yeniden yapılandırılır. Sonuç olarak uygun çağrışımlarla bağlantıların kurulması ve deneyimin kişi tarafından yapıcı bir şekilde kullanılarak pozitif bir duygu ve düşünce şemasına dahil edilmesi sağlanmış olur şeklinde konuştu.
TRAVMANIN SAYISI TEDAVİ SÜRECİNİ ETKİLER
EMDR tedavisinin ne kadar süreceği sorunun tipi, danışanın bugünkü yaşam koşulları, önceki travmaların sayısı ve etkisi ile bağlantılı olduğunun altını çizen Ozan, sözlerini şu şekilde bitirdi: Her kişinin bilgileri kendi değerleri ve deneyimleri doğrultusunda kendine has bir biçimde işlemesi de süreyi etkiler. Birçok olayda tek seansla bile büyük bir ilerleme kaydedildiği söylenebilir. Ben EMDR ile ilk kez Marmara Depremi sonrasında, yurt dışından yardım amacıyla gelen bir grup terapistin uygulama yaptıkları sırada tanıştım. Gerçekten büyülü bir teknik olduğunu düşündüm ve psikoloji eğitimim biter bitmez de hemen eğitimini alarak uygulamalarıma başladım. Yaklaşık 15 yıllık meslek hayatımda sayısız vakayla EMDR tekniğiyle çalışma fırsatı buldum. Kendi çalışmalarımdan gördüğüm şeyler de literatürü doğrular şekildedir. Travmanın sayısı ve etkisi tedavi sürecini etkilemektedir. Özellikle travmalar, sınav kaygısı, performans geliştirme, çeşitli fobiler, obsesif kompulsif bozukluk, cinsel işlev bozuklukları gibi birçok psikolojik problemde EMDR tekniği ile çalışıyorum.
EMDR HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR?
Travmatik yaşantılar, panik bozukluk, kaygı bozuklukları, depresyon, komplike yas, yeme bozuklukları, fobiler, kişilik bozuklukları, performans kaygısı, özgüven problemleri, cinsel ve/veya fiziksel taciz, somatik ağrılar, migren, fibromiyalji, cinsel işlev bozuklukları gibi birçok problemde EMDR tekniği başarıyla kullanılmaktadır.
Haber Merkezi