- Gündem
- 09.07.2025 21:56
İsmet İnönü’nün ölümünün 46’ncı yılında düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Başkan Batur, İsmet İnönü’nün hemşerisi olmaktan onur duyduğunu belirterek, İnönü’yü diktatöre benzetenlerin, büyük bir yanılgı içinde olduğunu belirterek Lozan’a bakmalarını önerdi
NURETTİN BAKİ
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak Belediyesi’nin, İsmet inönü’nün ölümünün 46’ncı yıl dönümü nedeniyle İsmet İnönü Anı Evi’nde düzenlediği anma etkinliğine katıldı. CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun da katıldığı anma etkinliğine çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri de hazır bulundu. Anma etkinliğinde yeniden Konak İlçe Başkanlığına seçilen Gruşçu’yu tebrik ederek konuşmasına başlayan Başkan Batur, İsmet İnönü birçok savaşta başarı sağlamış bir kahramandır. Üzücü olan konu var ki İsmet İnönü’ye birileri tarafından da her zaman dil uzatılması. O birileri İsmet İnönü’yü diktatöre benzetti. O benzetmeyi yapanlar şunu un utmasın ki Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı olan İnönü, 2. Dünya savaşının sıcak günlerinde ülkemizi bu savaşa dahil etmeyerek ulusunun büyük bir felakete uğramasını engellemiştir” dedi.
ONUR DUYUYPRUM!
İsmet İnönü’nün birçok savaşta üstün başarı sağladığını ve bu başarılarının ülke sınırını aştığını belirten Başkan Batur, “Tarihimizin şanslı sayfalarında yerini almış bir kahraman, asker ve devlet adamı İsmet İnönü’nün hemşerisi olmaktan da hepiniz gibi ben de onur duyuyorum. İsmet İnönü Türk Yılmaz Mahallemizdeki müze haline getirilen bu evde 24 Eylül 1884 yılında dünyaya geldi. İsmet İnönü birçok savaşta başarı sağlamış bir kahramandır. Siyasetçi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan Barış Anlaşmasını imzalayarak siyasi alandan da zaferle çıkan bir kişidir. Başardıklarıyla ünü uluslar arası boyuta ulaşmış cumhuriyet devrimlerinin kök salmasında itici güç olmuş zor yıllarının insanı” diye konuştu.
LOZAN’A BAKSINLAR!
“İsmet İnönü’ye dil uzatanlar Lozan’a baksın” diye Başkan Batur, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı ama ne ironi ki şu an Türkiye’nin bir başbakanı yok. Bugün tüm kuvvetler ayrılığı bir kişinin iki dudağına indirgemiş durumda. Oysa ülkemizi kuran kahramanlarımız kuvvetler ayrılığı ilkesini demokrasinin birinci koşulu olarak değerlendirmişler ve öylece uygulamaya almışlardır. Bir asır kadar önce ulaşılan çağdaş yönetim anlayışının bugün karşılığını bulmadığını görmek ise çok üzücü. Çok üzücü olan bir başka konu var ki İsmet İnönü’ye birileri tarafından da her zaman dil uzatılması. O birileri İsmet İnönü’yü diktatöre benzetti. O benzetmeyi yapanlar şunu un utmasın ki Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı olan İnönü, 2. Dünya savaşının sıcak günlerinde ülkemizi bu savaşa dahil etmeyerek ulusunun büyük bir felakete uğramasını engellemiştir. Yine İnönü’ye dil uzatanlar bilsin ki iddia ettikleri gibi kendisine Milli Şef dedirtmemiştir. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında bu unvan kendisine verilmiştir. Büyük devlet adamı İnönü Milli Şef unvanını ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişmez Genel Başkanı sıfatını 1946 yılındaki kongrede almıştır. İsmet Paşa sayesinde bu ülkenin ne bedeller ödedi biliyoruz diyenler tarihe baksın. Lozan’a baksın başka bir şey yapmasın” ifadelerine yer verdi.