Sayfa Yükleniyor...
TükoDer İzmir Şube Başkanı Cevdet Uçan, İsrail ve Filistin arasında devam eden çatışmaların ardından İsrail ürünlerine yönelik olarak başlatılan boykotu değerlendirdi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
İsrail’in 7 Mayıs 2021 tarihinde Mescid’i Aksa’ya saldırısı sonucu pek çok sivil hayatını kaybetti. Doğu Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki Filistinli ailelerin zorla tahliye edilmek istenmesiyle başlayan gerginlik, İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’ya 7 Mayıs’ta düzenlediği saldırıyla birlikte daha da hareketlendi. Pek çok ülke, sivil toplum kuruluşu ve örgütünün kınadığı İsrail’e yönelik boykot çalışmaları başlatıldı. Özellikle sosyal medya üzerinde yürütülen çalışmalarda İsrail’e yönelik ürünlerin boykot edilmesi gerektiği söylenirken, İsrail ürünlerinin listeleri bir bir paylaşıldı. Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) İzmir Şube Başkanı Cevdet Uçan, konu hakkında açıklamalarda bulunarak halkın Filistin’e destek amacıyla İsrail ürünlerini raflarda görmek istemediğini dile getirdi.
GENİŞ BİR YELPAZE İLE RAFLARDA
“Uluslararası platformlar bu saldırıya gerekli hassasiyeti göstermedi” diyen TükoDer İzmir Şube Başkanı Cevdet Uçan, “Filistin topraklarının bu güne kadar yüzde 85’in üzerindeki bir alanı İsrail tarafından ele geçirildi. Orta Doğu’da yıllardır devam eden bu vahşetin durdurulabilmesi için kalıcı ve adil bir çözüm bulunarak barışın sağlanması konusunda Filistin halkının kendi kaderini kendisinin belirlemesi hakkına sahip olması gerekir” diyerek Filistin halkının yanında olmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Duyarlılığımızı millet olarak ortaya koyduğumuzun da altını çizen Uçan, “İsrail menşeili ürünlerin satışına karşı bir eylem gerçekleştirdik. Bu tamamen ani gelişen bir eylem biçimi oldu. Bu ürünler marketlerde sıkça rastladığımız, bazılarında ‘Türk Malı’ ibaresi bulunan, bir kısmında kendi ürünleri olduğu yazılı olan, bir kısmında ise başka ülkelerin kodları bulunan ürünlerdir. Karınca duası gibi küçük harflerle yazılmış olan açıklamaları okuduğumuz zaman ise ürünlerin gerçek içeriğini görebiliyoruz. Bu ürünlerin daha ziyade raflarda; yiyecek, içecek, giyim ürünleri, temizlik ürünleri, teknolojik ürünler ve tohum olarak yer aldığını biliyoruz. Bu ürünler tüketiciler tarafından tespit edilerek İsrail’e karşı bir boykot eylemi gerçekleştiriliyor. ‘Bu boykot yerinde bir eylem mi?’ diye soracak olursanız bana göre oldukça yerinde bir eylemdir diyebilirim” açıklamasında bulundu.
YERLİ MALI YURDUN MALI
Boykot eyleminin aynı zamanda bizim dışa bağımlı oluşumuza karşı da gerçekleştirilen bir tepki olduğunu vurgulayan Başkan Uçan, “Bunun yanı sıra yerli ürünlerin üretiminin az olması gerekçesiyle dış alım ile ülkemize katkı sağlayan bir konuma geldik. İthalat ve ihracat dengesinin sağlanması bizim dışa bağımlı olma durumumuzu oldukça düşürecektir. Türkiye olarak kendi kendine yeten bir ülke olduğumuzu gösterebilmek için üretmek zorundayız ki böyle durumlarda yokluk ve kıtlık çekmeyelim” diye konuştu. Başkan Uçan, ‘Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı’ diye bir atasözü olduğunu da hatırlatarak, “12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bir ‘Yerli Malı Haftası’ var. Dolayısı ile yerli malı kullan ki ülken kalkınsın diyoruz. Bu yüzden halk olarak yerli malını talep etmeli ve bunları kullanmalıyız. Ancak bu şekilde vahşet içerisinde olan ve bir ulusu yok etme çabasında olan İsrail’in ürünlerini raflarımızda görmek istemeyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘Yurtta Barış Cihanda Barış’ şiarına uymak zorundayız” dedi.
Haber Merkezi