- Gündem
- 20.04.2025 18:56
İzmir Barosu tarafından Notalar Şiddete Karşı Projesi kapsamında, Kadına Yönelik Şiddet başlıklı bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak başta Eski Devlet Bakanı Işılay Saygın, Prof.Dr. Serpil Salaçin katıldı
ONURHAN ALPAGUT
İzmir Barosu'nun katkılarıyla İTO'da düzenlenen 'Kadına Yönelik Şiddet' paneli yoğun ilgi gördü. Baro tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak Eski Devlet Bakanı Işılay Saygın, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan ve birçok kişi katıldı. Panelde Kadına yönelik şiddet ele alındı.
"KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTARAK DEVAM EDİYOR"
İzmir Ticaret Odası Meclis Salonunda gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını İzmir Baro Başkanı Avukat Aydın Özcan yaptı. Özcan, konuşmasında şunları dile getirdi: "Kadına yönelik şiddet dünyanın her yerinde var olan ortak bir sorun. Son dönemde birçok ölümlü ve yaralanmalı kadına yönelik şiddet olayları ile karşılaşıyoruz. Kadına yönelik şiddet her alanda artarak devam ediyor. Türkiye de kadının yeri hızlı bir değişime tabi tutulurken kadınlarımız daha bağımsız olmak adına çabalar gösteriyor. Fakat tüm bu çabalar örseleniyor. Kadınlarda şiddetin yüzde 80'i aile içi şiddet. 2015 yılına geldiğimizde bu rakam 2360'a ulaşıyor. 2015 ilk 11 ayında maalesef kadına şiddetten 285 kadınımızı kaybettik. 367 kadınımız yaralı kurtulmuş durumda. 132 kadınımızda tecavüz ve şiddete uğramış durumda. Bunlar basına yansıyan rakamlar. Kadına şiddet %5 oranında arttı."
"İMKANLARI KULLANMIYORLAR"
Özcan, "Kurumlar çalışıyor ve üstlerine düşeni yapıyor. Ancak STK ve iktidar da üzerlerine düşen görevi yapmıyor. 1960'lardan beri kadınlara yönelik şiddet arttı ancak kadın hareketi de arttı. Kadınlarımız her alanda haklarını savunmaya çalışıyorlar. Ancak bununla alakalı şiddet oranı da artıyor. Bu bağlamda hakim ve savcılara çağrıda bulunmak istiyorum. Kendileri yetkilerini en caydırıcı biçimde kullanmalıdırlar. Kadına yönelik şiddete karşı Baro olarak üzerimize düşeni layığı ile yerine getiriyoruz. Bu bağlamda CMK'larda ücretsiz avukat tahsisi gerçekleştiriyoruz. Şu an İBB ile ortak bir protokol gerçekleştireceğiz. Çabalarımızda İBB'ninde imkanlarını da kullanarak her alanda kadına yönelik şiddet engellemek adına sessiz filmler ve gösterimler yayınlayacağız. Bu tür çalışmalarımızı arttırmamız gerekiyor. Özellikle kadınlarımızın haklarını öğreterek bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Aynı duyarlılığı tüm yetkililerden aynı şekilde bekliyoruz. Ancak ne yazık ki olanaklar kullanılmıyor. Kadına yönelik şiddet adeta benimsenmiş durumda. Kadının önemine varılmıyor ve kadın yok sayılıyor. Mustafa Kemal Atatürk kadının önemini görmüş ve kadına ilk seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Avrupa ülkeleri dahi 30 40 yıl sonra bu hakkı vermiştir. Geçen Suudi Arabistan'da dahi kadına yönelik haklar yeni verilmiştir. Önderimiz kadının toplumdaki önemini görmüştür" dedi.
"ARTARAK DEVAM EDİYOR"
1980'li yıllardan bu yana kadına yönelik şiddete karşı mücadele verdiğini kaydeden Emekli Adli Tıp Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serpil Salaçin, "Kadına yönelik şiddet günümüzde daha da arttı. 18'li yaşın altındaki kadınlarda bu durum daha da yüksek. Kadına yönelik şiddetin toplum kökenini görmemiz gerekiyor. Dünyada 1970'li yıllardan beri kadına yönelik şiddet azaltmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Kadına yönelik şiddet tüm toplumlarda yaygın. Her ülkede bunu görebiliyoruz. Peki bu şiddet toplum tarafından nasıl karşılanıyor? Şiddet ya toplum tarafından göz ardı ediliyor yada normal bir şeymiş gibi görülüyor. Toplumsal cinsiyet ayrımı toplum tarafından gerçekleşiyor. Toplumun kurguladığı cinsiyet kalıp rolleri kütürler arasında farklılık göstermektedir. Aynı zamanda da farklı ekonomik ve sosyal katmalarda farklıdır. Kalıp rollerle kadınlarımız baskı ve denetim altında tutulmalarını yaramakta, özerk benlik geliştirmelerine engel olmaktadır. En temel insan haklarını dahi yaşamalarını engellemektedir" diye konuştu.
KADINA YÖNELİK EŞİTSİZLİKTE 135 ÜLKE ARASINDA 124'ÜNCÜ SIRADAYIZ
Konuşmasına kadına yönelik cinsiyet ayrımı raporuna değinerek devam eden Salaçin, "Dünya cinsiyet ayrımı konusunda 2014 yılında verilen rapora kadına yönelik ayrımcılık konusunda yaptığı araştırmada Türkiye 135 ülke arasında 124.sırada. 135 ülkenin hiçbirinde cinsiyet eşitliği gerçekleşmemiştir. Bu açığı en çok kapatan ülkelerse İzlanda, Finlandiya ve Norveçtir. En dipte olan ülke ise Yemendir. Türkiye'yi farklı Orta Asya konumunda değerlendiren raporda Türkiye sonuncu olmuştur. Kadınların ekonomik fırsatlara ulaşma konusunda da bu durum geçerlidir. 2006'dan bu yana rakamlar değişmektedir. 2015'e geldiğimizde ise bu rakam biraz daha iyileşmiştir" diye konuştu.
"BU BİR KÜLTÜR MESELESİ"
Eski Devlet Bakanı Işılay Saygın kadına yönelik şiddetin önüne ancak eğitimle geçilebileceğine belirterek, "Kadına yönelik şiddet doğu-batı meselesi değil. Bu bir kültür meselesi. Şiddetin önüne ancak eğitimle geçebiliriz. Erkek çocuklarımızın ellerine küçük yaşta oyuncak tabancalar veriliyor. Toplumda silah bir güç olarak görülüyor, erkek çocuk bu biçimde yetişiyor. İlerleyen dönemde erkeğim ben istediğimi yaparım mantığı oluşuyor" dedi.