- Gündem
- 07.07.2025 16:20
İzmir Barosu, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların yalnızca muhalif kesimleri hedef aldığını vurgulayarak, hukukun herkes için eşit uygulanması gerektiğini hatırlattı ve gözaltıların siyasi operasyonların altyapısına dönüştürülmemesi gerektiğini ifade etti
Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediyelere yönelik son günlerde art arda düzenlenen operasyonlar kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, İzmir Barosu tarafından konuya ilişkin bir açıklama yapıldı. Yargı süreçlerinde temel hakların gözetilmediğine dikkat çekilen açıklamada, operasyonların yalnızca muhalif belediyelere yönelmesinin ve sabah saatlerinde yapılan gözaltıların, adil yargılanma hakkını ihlal ettiği vurgulandı. Baro, hukuk devleti ilkesine aykırı uygulamaların toplumsal güveni zedelediğine işaret ederek, soruşturmaların siyasi bir araç haline getirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Açıklamada ayrıca, yolsuzluk iddialarının hukuk içinde şeffaf biçimde soruşturulması gerektiği belirtilerek, “Hukuk herkes için eşit uygulanmalı” çağrısı yapıldı.
Son günlerde CHP’li büyükşehir belediyelerine karşı gerçekleştirilen operasyon ve soruşturmaların adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunun belirtildiği açıklamada, “Gerçekleştirilen operasyonların tamamının muhalif belediyelere yönelik olması, şafak operasyonlarıyla toplum nezdinde bir algı yaratılmak istenmesi, çağrılmaları halinde ifadeye kendiliklerinden gidebilecek, adresleri, işleri belli insanların evlerinden gözaltına alınmaları ve bu kişilere yöneltilen suçlamaların olası cezalarının alt ve üst sınırları dikkate alınmaksızın verilen yoğun tutuklama kararları dikkate alındığında yaşananlar en temel usul kuralları ve adil yargılanma hakkı başta olmak üzere hak ihlal ve kayıplarına sebebiyet vermiştir” ifadelerine yer verildi.
Operasyonların muhalif kesimlere yapıldığının ifade edildiği açıklamada, “Dün İzmir'de başta önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu olmak üzere 60'a yakın ismin tutuklanmasının ardından bugün de Adana, Adıyaman ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkan ve bürokratlarına karşı düzenlenen operasyonlar da yukarıda saydığımız hususların ihlali açısından önem arz etmektedir. Türkiye bir operasyon silsilesinden geçmektedir ve bu operasyonlar sadece muhalif kesimlere yapılmaktadır” diye aktarıldı.
İzmir Barosu tarafından yapılan açıklamanın devamında ise şu sözlere yer verildi: “Ülkemizin yolsuzluklardan arındırılmış, kimsenin hakkının yenmediği, temiz, adil, eşit, şeffaf ve hukukun egemen olduğu bir yönetime kavuşması hepimizin ortak dileğidir. Hangi siyasi görüşten olursa olsun kimsenin hukuka aykırı iş ve işlemlerde bulunmaması gerekmektedir. Ancak hukuk herkese eşit ve adil şekilde uygulanmak zorundadır. Başta da belirtiğimiz üzere; yolsuzluk, rüşvet, zimmet, irtikap; adı her ne olursa olsun hiçbir hukuk dışı iş ve eyleme müsaade edilmemeli ancak bu husus bir siyasi operasyonun altyapısı haline de getirilmemelidir. Bizler başlatılan tüm soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin adil yargılanma ilkeleri gözetilerek, kimsenin hukuki hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmeden yürütülmesini bekliyor, kanunlar önünde herkesin eşit olduğu gerçeğinin bir an bile unutulmamasını talep ediyor, gözaltı usullerinden yaşanan yoğun tutuklamalara kadar atılan her adımın hukuka uygun ve ölçülülük çerçevesinde olması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.”