İzmir bilişim şehri olarak anılacak

BURCU YANAR/ÖZEL HABER

Son dönemde hepimizin sıkça duyduğu bir dönemden geçiyoruz: ‘Bilişim Çağı.’ Özellikle yeni tip koronavirüs salgını ile birlikte daha çok hayatımızın içine giren teknolojik aletler bu yeni döneme de uyum sağlamayı gerektiriyor. Bilişim Çağı, bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişimin insanlık tarihinde toplumsal, ekonomik ve bilimsel değişimin yönünü yeniden belirlediği ve giderek ağ toplumunun ortaya çıktığı bir ad olarak nitelendirilirken, İzmir Bilişim ve Teknoloji Derneği (İBT) Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Şevket Akçay İzmir’deki durumu gazetemiz için değerlendirdi.

İZMİR UYGUN BİR YER

Öncelikle derneğin kuruluş amacını açıklayan Şevket Akçay, İzmir’deki bilişim ve teknoloji sektörünün bir araya gelerek bir ekosistem içerisinde çalışmasını sağlamak ve birbirleri arasında iş geliştirme kabiliyetlerini geliştirmek için kurulmuş bir sivil toplum örgütü olduklarını belirtti. Derneğin üç yıldır faaliyette olduğunu söyleyen Akçay, yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla çalışmalarının biraz sekteye uğradığını da dile getirdi.

Uzun vadedeki amaçlarının ise İzmir’in bir bilişim şehri olarak anılmasını sağlamak olduğunu dile getiren Akçay, İzmir içerisindeki bilişim ve teknoloji alanı ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Akçay, “İzmir’deki üniversitelerde bilişim teknolojileri ile ilgili çok ciddi bölümler var. Üniversitelerin bu bölümlerinden çıkan öğrencilerin İzmir’de yaşamalarını istiyoruz. Bunu istememizin sebebi ise; İzmir bilişim sektörü için yaşam standartları açısından çok olumlu bir yer. Hatta bizim sektörümüzde ‘gezgin bilişimciler ve yazılımcılar’ vardır. Bu gezginlerin çoğu da Ege kıyılarına yerleşmeye başladı” diye konuştu.

Akçay, pandemi ile birlikte hayatımıza giren uzaktan çalışma sisteminin teknolojinin gelişimini arttırdığını da vurgulayarak, “Ofis içerisine sıkışıp kalmamak ve çalışanların şehir yoğunluğundan uzak bir yerde çalışma arzuları da İzmir’i gelecekte bir bilişim şehri yapmaya doğru iten bir olgudur. Bu sebeple pandeminin yarattığı bu imkandan faydalanmamız lazım. Bu bağlamda İzmir, yaşam standartları yönünden Türkiye’de tercih edilen bir şehir haline geldi. Aynı zamanda İzmir’de bulunan 7 üniversitenin 6’sında bilişim teknolojileri, yazılım mühendislikleri ve hatta yapay zeka mühendislikleri gibi bölümler de mevcut” dedi.

AB DESTEKLİ PROJELER

İzmir Bilişim ve Teknoloji Derneği’nin yürüttüğü proje ve çalışmalardan da bahseden Akçay, “Bizim sektörümüzde farklı bileşenler vardır. Birisi network alt yapısını yapan bir bileşendir, birisi software yazandır, birisi internet alt yapısı sağlayıcıdır, birisi veri merkezlidir. Bunların hepsi bilişim sektöründe bir bileşendir ve hepsi ortak bir dayanışma içerisinde çalıştığı zaman bilişim sektöründe bir ivme yaratılarak o sektörle anılan bir şehir haline gelirsiniz” ifadelerine yer verdi.

Akçay, sözlerine şu şekilde devam etti: “Biz sektör olarak ürettiklerimizi önce öğretip, sonra satıyoruz veya insanların aklına gelmeyen bir ihtiyacı ortaya çıkartarak o ihtiyacını gidermeyi öğretiyoruz. Dolayısıyla ‘Bizi nasıl bir dünya bekliyor ve nasıl bir insan kaynağına ihtiyacımız var?’ sorusunun cevaplarını arıyoruz. Bu sebeple gençler için bilişim ve teknoloji projesini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu proje Avrupa Birliği’nin Sivil Düşün Platformu tarafından da desteklendi. Bu proje 6 ay sürecek olup, gençlerin iletişim ve girişimcilik yönünü geliştirmeye yönelik olarak tasarlandı. Bu proje ile birlikte şehrimizde yaşayan ve iş arayan gençlerin de girişimci ruhunu canlandıracağını umuyoruz.”

Haber Merkezi