- Gündem
- 08.07.2025 19:45
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 yılı Faaliyet Raporu görüşmelerinde konuşan Tunç Soyer, “Önümüzdeki iki yılda Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yakışan bir İzmir kurmanın kararlılığını taşıyorum” dedi. Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise “Ne zaman faaliyet raporunu karşımıza getirdiğinizde başka bir İzmir mümkün diyebileceksek o zaman olumlu oy vereceğiz” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Büyükşehir Belediyesi nisan ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASM)’de Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. 2020 yılı İzmir Büyükşehir Belediyesi Faaliyet Raporu ve 2020 yılı ESHOT Faaliyet Raporunun görüşüldüğü oturum Cumhuriyet Halk Partisi ile AK Partili meclis üyeleri arasında tartışmalara neden oldu. karşılıklı yapılan açıklamaların ardından oylamaya sunulan raporlar ayrı ayrı oylanırken, Büyükşehir ve ESHOT’un Faaliyet Raporları Cumhur İttifakı’nın ret oylarına karşın Millet İttifakı’nın kabul oyları sonrası oy çokluğu ile kabul edildi.
ÖRNEK BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI
Mecliste ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi 2020 yılı faaliyet raporu hakkında söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “2020 yılı ile birlikte 2020-2024 stratejik planın ilk uygulama yılını geride bırakmış olduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında koronavirüs salgını deprem ve sel felaketinin açtığı yaraları sarmak için geliştirdiği kriz belediyeciliği modeli tarihe geçecek bir dayanışmanın öncülüğünü yaptı. 2020 Mart ayında baş gösteren salgınla kriz belediyeciliği uygulamalarını hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, salgınla mücadeleye yönelik tedbirler kapsamında ücretsiz ve hızlı maske dağıtımı ile sosyal desteklerin yanı sıra deprem sonrası ortaya koyulan dayanışma tablosu ile de geçtiğimizin yılı tüm dünyada ve ülkemizde takdirle karşılanan örnek belediyecilik uygulamaları ile geride bıraktık” dedi.
YÜZDE 42 YATIRIMLARA AYRILDI
ESHOT’un Faaliyet Raporu hakkında da açıklamalarda bulunan Grup Sözcüsü Kökkılınç, “Tüm bu öngörülemeyen koşullara rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi 3 milyar 222 milyon TL yatırım harcamasıyla, 2020 yılı harcamalarının yüzde 42’sini yatırımlara ayırdı. İZSU ve ESHOT dahil toplam 4 milyarlık yatırım harcamasıyla yine İzmir’e en fazla yatırım yapan kurum oldu. 2020 yılı tahmini gelirlerini yüzde 97,17; giderlerinin yüzde 94,63 oranında gerçekleştirildi. İzmir’in ve Türkiye’nin tek belediye hastanesi Eşrefpaşa Hastanesi pandemi sürecinde de kentlilerimize hizmet vermeye devam etti. İzmir Büyükşehir’e bağlı ESHOT Genel Müdürlüğü ise Kovid-19 salgını nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kriz belediyeciliği modeline geçilince vatandaşlarımızın ve çalışanlarımızı salgının etkilerinden korumak amacıyla toplu taşımada bir dizi önlemler alınmış, hijyen dezenfektan sosyal mesafe ile güvenli alanlar oluşturulmuştur. HES kodlarının İzmirim kart ile eşleştirilmesi sağlanarak güvenli yolculuk koşulları oluşturulmuş. En büyük çabayı sarf eden sağlık çalışanların ücretsiz toplu taşıma imkânı sağlanmıştır. Halk taşıt uygulaması ile indirimli uygulama sağlanmıştır. ESHOT 2020 yılında tahmini giderlerini yüzde 97,17; giderlerini yüzde 94,63 oranında gerçekleştirdi” diye konuştu.
FARKLI BİR TABLO GÖRMEDİK
Kökkılınç’ın ardından kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise Faaliyet Raporlarını eleştirilerde bulundu. Grup Başkanvekili Hızal, “Yaklaşık 8-9 ay önce 2019 yılının faaliyet raporunu değerlendirdik ve bir rakım eleştiriler ortaya koyduk. Bunun bir takımını CHP’liler kabul etti ancak büyük bir bölümünü reddetti. Biz İzmir’in trafiği, yolu, kentsel dönüşümü, kültürü yani temel sorunları konuşmuştuk. Sadece bizim konuştuğumuz sorunlar değil bunlar, İzmirlilerin konuştuğu sorunlar. 2020 yılı faaliyet raporu kitapçığına baktığımızda 2019 yılındakinden farklı bir tablo ile karşılaşmadık. Faaliyetsel ve yatırımsal anlamda çok ciddi bir değişiklik yok. Bugün 2020 yılı raporunu konuşurken, geçmiş yıllardan farklı olarak farklı bir ortamda olduğumuzun farkındayız. Geçen yılın bir dönemini kapsayan bir Kovid-19 salgını söz konusu. Hepimiz fazlasıyla yaralayan bir deprem hadisesi söz konusu. Bu iki hadisenin de faaliyetsel anlamda bir takım olumsuzluklar ortaya koyabileceğinin de farkındayız. Yaklaşık 2 yıllık süreç boyunca AK Parti grubu olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi dünyanın en güzel işini yapsa dahi alkışlamayız demedik. Gerçi böyle bir iş yapmadığı için alkışlamadık ancak bir gün yaparsa alkışlayacağız. Göreve geldiğiniz günden bu güne 730 gün geçmiş. Neredeyse toplam görev sürenizin yarısı. Bu görev süreniz boyunca kullandığınız bütçe 14 milyar TL civarı. Bir takım olumsuzluklar yaşandı, bunların varlığından bizler de rahatsızlık duyduk ancak bunlar gerçekten de Büyükşehir’in yatırımlarını engelleyecek düzeyde mi? Bakıldığında geçen yıldan farklı olarak ekonomik göstergeler anlamında farklılıklar var mı? Baktığımızda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yılki gelir bütçesi 6 milyar195 milyon TL geçen yılki bütçe 4 milyar 949 milyon TL. Merkezi idareden gelen 4 milyar olması gerekirken,100 milyonluk bir kesinti yapılmış. Gider 7 milyar 724 milyon TL’ymiş. Soyer’in ortaya koyduğu ve seçim vaatlerinde dile getirdiği yollar, parklar benzeri birçok konuyu burada çok dile getirmeyeceğim. Çünkü 730 günlük süreçte bu noktada ciddi adımlar atılmadı. Kalan süreçte de bunların tamamlanmasını beklemiyoruz. Sayın başkanın cemreleri İzmir’de artık ne toprağa, ne suya, nede havaya düşecek. Süre artık belli. Bu zamana kadar yaptıklarını bundan sonra yapamayacaklarınızın teminatıdır” diye konuştu.
MAZERET ÜRETEN BELEDİYE ANLAYIŞI
Grup Başkanvekili Hızal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediyecilik anlamında başarısız olduğunu iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütçenizin yüzde 43’ünü direkt yatırımlara ayırdığınızı iddia ediyorsunuz. Bu gerçekten böyle mi? 3,3 milyar TL İzmir’de yatırım yapıldı mı? Bunu aslında hepimizin sokağa baktığımızda alana çıktığımızda ve İzmir’i gezdiğimiz de bunun böyle olmadığını anlayabiliyoruz. Bir takım rakamsal oyunlarla bütçenin yüzde 43’ü yatırımlara ayrılmış. Bütçeye baktığımızda her şeyden önce bu paranın 1,6 milyar TL’si mal ve hizmet satın almaya harcanmış. Yatırım yapmadığınızı zaten söylüyoruz. Yapılsa zaten yollar yapılacaktı, yeni yeşil alanlar ortaya çıkacaktı, bugüne kadar açılışını yapmış olduğumu otoparklar ortaya çıkacaktı, kentsel dönüşümde ciddi adımlar ortaya atılacaktı. Ne kadar yatırım yapıldığını söylemek gerekirse Raylı Sistemler Daire Başkanlığında bu yıl Buca metrosu için hiç para harcanmamış. 5 yıl sonra bu metronun kullanılacağı söylendi ancak bunun kullanılamayacağı ortaya çıktı. Narlıdere metrosu için 129 milyon TL harcanmış. Otoparklar için bu yıl harcanan para 14 milyon TL. Selçuk semt garajı için hiç para harcanmamış. Portakal vadisi için 14 milyon TL civarı para harcanmış. Toplam harcanan 200 milyon TL. Asfalt yapımı konusunda harcanan para 300-400 milyon TL tutarında. Alsancak, Karşıyaka, Basmane’de yapacağını söylediğiniz battı çıktı 425 milyon TL. İzmir’in sorunlarını ilgilendiren çözüm odaklı yatırım odaklı harcadığınız para 1 milyar TL. İzmir Büyükşehir Belediyesi genel itibari ile yatırımsal anlamda bu güne kadar, benzer yatırımların yapılmaması konusunda sürekli bir mazeret ortaya koyan kuruluş halinde. Yakın zaman kadar yatırımları yapmak istediğini ancak merkezi hükümetin engel olduğu yönünde bir algı oluşturuluyordu. Bu yılda Kovid-19 salgını mazereti ortaya kondu. Bu salgın tüm dünya için sorun ancak bu salgın nedeniyle Büyükşehir bu yatırımları yapamadı, ancak buradan kalan bütçeyi sosyal yatırımlara mı ayırdı. Yatırımları tek tek incelediğimizde, ilk sırada altyapı. İzmirlileri hayattan bıktıran trafik sorunu. İzmir’de trafiğin olmadığını iddia eden herhalde kimse yoktur. Başkan dünyanın her yerinde trafik var demişti. Açıkçası bizi İzmir’deki trafik ilgilendiriyor. İzmir’de bir noktada bir noktaya gidebilmek noktasında ciddi mağduriyetler oluşuyor. Trafiğin sebebi bazen Kovid-19 oluyor, bazen de yağan yağmur oluyor. Bu trafiğin asıl nedeni hiç İzmir Büyükşehir Belediyesi olmuyor size göre. Ama asıl nedeni sizlersiniz. Bunun çözülmesi için neler yapılması gerekiyor? Aslında çok basit. Yeni yollar yapıp, yoları genişletmeniz gerekiyor ve raylı sistemi genişletmek gerekir. Mevcut yolların bakım onarımını dahi yapamadınız. Bunu İzmirliler söylüyor. Bunu Sayın Başkana, CHP Genel Başkanına söylüyor. Yakın zamandaki ziyaretinde İzmirli hemşerimiz size ‘İzmir’i 25 yıldır siz yönetiyorsunuz ancak araçları kullanmamız mümkün değil’ dedi. Yani tıkır tıkır belediyecilik takur tukur belediyeciliğe döndü. Bornova, Buca garaj arasındaki tünellerin yapım hedefi bu yıl yüzde 22 iken sıfır yapılmış. Bu eleştirilere şirket kaçtı denecek. Madem bu yolu şirket yapamadı, İZBETON ne iş yapar? Milyarlarca bütçesi ile sadece 3-5 kaldırımı yapmakla mı görevli? Bu yıl o yola harcanan para 14 milyon TL. O yolun maliyeti 700 milyon TL. Her yıl bu kadar para harcarsanız 50 yılda biter.”
BAŞKA BİR İZMİR MÜMKÜN!
Eleştirilerini sıralamaya devam eden Grup Başkanvekili Hızal, “ESHOT 451 araç almış, finansal açıdan her yıl desteklenen kuruluş. Pandemi döneminde en çok etkilenen kuruluş ESHOT. Ancak biz AK Parti Gurubu olarak İzmirlilere söz verdik. 90 dakikamızı geri verin. 90 dakika 120 dakika olmadı, siz 90 dakikayı kaldırdınız. Sayın Soyer, dönem dönem tarım otoritesi oluyor, sağlık ile ilgili çıkışlarda bulunup sağlık otoritesi olabiliyor ancak maalesef ki bazen asli görevi olan belediye başkanlığı görevi noktasında unutuyor diye düşünüyorum. Başka bir tarım, sağlık, demokrasi. Biz diyoruz ki başka bir İzmir mümkün. Trafiği olmayan, her yağmur sonrası baskınların yaşanmadığı, körfezinde yüzülebilen pırıl pırıl bir İzmir mümkün diyoruz. Ne zaman faaliyet raporunu karşımıza getirdiğinizde başka bir İzmir mümkün diyebileceksek o zaman olumlu oy vereceğiz.”
ÇALIŞMALAR BAŞLAYACAK
Altgeçit ile ilgili eleştirilere yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “Vahap Özaltay altgeçidi, projeleri tamamlanmıştır. Ancak uygulama aşamasında trafik oluşabileceğinden alternatif yollar düşünülerek Ege Mahallesinden alternatif yollar planlanarak çalışmalar başlayacaktır. Mürselpaşa Altgeçit ise raylı sistemlerin altından geçtiği için onlara da zarar vermemek için hassasiyet ile yürütülmüş ve projesi tamamlanmış durumda. İhalesine bir yıl içinde başlanacak” dedi.
ÖDEYEBİLECEĞİMİZ BORCUMUZ VAR
Konuşmaların ardından kürsüye çıkarak eleştirilere yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Geçen hafta il koordinasyon kurulu Valimiz başkanlığında toplandı. Önceki yıllarda merkezi idare kuruluşları için 2,1 milyar harcama yapılmıştır. 2021 yılında ilimizde 5 milyar yatırım gerçekleştirmiş olacaktır’ bu Valinin açıklaması. Bu yatırımı biz değil devletin koyduğu rehberde belirleniyor. Bizi Türkiye’deki belediyeler içerisinde yüzde 43 ile üst sıralarda yer veriyor. Biz Türkiye’de yatırım bütçesi en yüksek belediye olmaktan iftihar ediyoruz. Özgür Bey 1 milyar liralık bütçeden bahsetti ancak, sadece Narlıdere Metrosu için ayırdığımız bütçe 1 milyar 80 milyon TL. Yeşil alanlar 32,9 milyon lira, yani toplamda 2,9 milyar lira. Bunlar huni değil. Gemiler, opera binası, metro. Bunun içinde olmayanları da eklediğimizde 3,2 milyar bütçeye ulaşıyoruz. İBB’nin toplam 18,3 milyar dolarlık borçlanma hakkı var. Toplam borcumuz 7,8 milyar TL. Bir yıllık gelirimiz ile ödeyebileceğimiz borcumuz var. 2020 yılında lojman, konut ve arsa satışlarından elde ettiğimiz gelir 139 milyar TL. 3 belediyemize 343 milyonluk bir bütçe vardı, 2021 yılında da ilçelerimize ayırdığımız bütçe 100 milyon TL’dir. Aktif ve pasif yeşil alanlar var. Toplam 585 bin yeni yeşil alan oluşturduk. Biz İBB olarak küçükbaş hayvanı damızlık koyu ve keçi yetiştiricilik kooperatifinden temin ediyoruz. Orada yaşanan sorunlardan dolayı alım gerçekleşmedi ancak yine biz üreticiden almaya devam edeceğiz. Biz yatırımları kahraman olmak için yapmıyoruz. Küçük üreticimizin canı yanıyor bizde onların yarasına deva olmak için çabalıyoruz. 2 hafta oldu sanırım muhtarlarımız ile Menderes’te bir araya geldik ve gördük ki sorunun yapılacak tesis ile ilgili değil ulaşım yolu ile ilgili sıkıntı var. Bunun için arkadaşlarımız 3 alternatif üzerinde çalışıyorlar böylece köylere birebir temas etmeden sorun çözülecek. Muhtarlarımızın sıkıntılarını aşacağız. Artık çöpü hammadde olarak kullanıyor bütün dünya. Bu büyük ölçüde tasarruf sağlayacak. Kiraz’dan Çeşme’den kalkan tır Harmandalıya çöp götürüyor. Bu tesisler ile ilgili Bergama ve Ödemiş’teki başkanlarımız ifade etti, oralarda deneme çalışmaları başladı. Endişesi olan vatandaşlarımız gidip baksınlar, ne koku ne kirlilik söz konusu. Bu konuyu hepimiz artık bitirmek zorundayız. Buradan enerji elde etmek zorundayız. Biz 7 milyon maskeyi ücretsiz dağıttık, muazzam başarı hikâyesidir. Kimsenin maske dağıtamadığı zaman İBB icat ettiği maskematikler ile vatandaşlara maskeyi ulaştırmıştır” dedi.
YÜZÜNCÜ YILA YAKIŞAN İZMİR
Başkan Soyer, görev süresinin ikinci yılını tamamladığı günde, engin tecrübeye sahip üyelerden oluşan bir Meclis’e, İzmir’in Meclis’ine Başkanlık etmenin onurunu yaşadığını ifade ederek, “İki yıl boyunca, aldığım her karar ve attığım her adımda, sizlerin farklı görüşlerini kendime rehber edindim. Görüşleri birbirine benzeyen veya farklı olan her biriniz, benim yol arkadaşımsınız. İki yıl önce yürümeye başladığımız bu ortak yolda, İzmir’in refahını artırıyor ve adilce paylaşılmasını sağlıyoruz. Bugün, görev süremizin ikinci yılını tamamladık. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına ise sadece iki yıl kaldı. Türkiye’de ve Dünya’da rejimler ve iktidarlar değişti. Ne var ki, Cumhuriyet’in yaslandığı şiar hiç değişmedi, asla da değişmeyecek: ‘Hâkimiyet; kayıtsız, şartsız milletindir!’ Bu şiarın İzmir’deki yegane güvencesi ise işte tam burasıdır. İzmir halkının iradesini, maddi ve manevi değerlerini emanet ettiği bu demokrasi meydanıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’mizdir. Bu yüzden bu Meclis’in Başkanlığı, görevimin en kıymetli parçasıdır. İki yıl öncesinden çok daha heyecanlı ve çok daha kararlıyım. Öncelikle, iki yılda, sadece iki yılda sizlerle birlikte başardıklarımızı paylaşacak olmanın heyecanını yaşıyorum. Dahası, önümüzdeki iki yılda Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yakışan bir İzmir kurmanın kararlılığını taşıyorum. Bu yolu, Cumhuriyet’i kuran, bunun için canını ortaya koyan atalarımızdan feyiz alarak yürüyeceğiz. Alın terimiz, ortak aklımız, bir o kadar da hoşgörü ve vicdanımızla. Bu hem atalarımıza hem de bizden sonraki nesillere borcumuzdur. Bu sözlerim, asla bir tasavvur değil. Sözlerim, iki yıl boyunca attığımız sağlam temellere, kadim şehrimiz İzmir’in köklerine ve sizlerin rehberliğine duyduğum kati güvenin bir eseridir” şeklinde konuştu.