İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden 24 Temmuz mesajı: Elinizi basının üzerinden çekin!

24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi tarafından yapılan ortak açıklamada; gazetecilerin işsizlik, sansür, oto sansür, davalar ve gözaltılarla baskı altında tutulmaya çalışıldığını belirtildi


  • Oluşturulma Tarihi : 24.07.2019 12:33
  • Güncelleme Tarihi : 24.07.2019 12:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden 24 Temmuz mesajı: Elinizi basının üzerinden çekin!

ÇAĞLA GENİŞ
II. Abdülhamit’in 2. Meşrutiyet’i ilan etmesinin ardından 1908’in 24 Temmuz’unda gazeteler ilk defa sansür denetiminden geçmeden yayınlanmaya başladı. Basında sansürün kaldırışı nedeniyle “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanan gün dolayısıyla İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi, ortak bir basın açıklaması düzenledi. İzmir’in 7 yerel gazete temsilcilerinin katılımıyla yapılan açıklamada, gazetecilerin işsizlik, sansür, oto sansür, davalar ve gözaltılarla baskı altında tutulmaya çalışıldığını belirtilerek, “1946’da Basın Bayramı olarak kutlanan 24 Temmuzlar uzun zamandır bayram olmaktan uzaklaştı. Tek isteğimiz var. Elinizi basının üzerinden çekin. Basın özgürlüğünün evrensel standartlara ulaşabilmesi için sadece gazeteciler, medya çalışanları değil halkın da özgür habercilik için verilen çabalara ortak olmasını istiyoruz. Habere ve tutsak gazetecilere özgürlük istiyoruz. Gün mücadele günüdür. El ele vermeliyiz. 24 Temmuz basın özgürlüğü için mücadele günümüz kutlu olsun” ifadelerine yer verildi.
KENDİMİZİ ALDATMAYALIM!
Ortak bildiriyi okuyan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, “Basından sansürün kaldırılışının 111’inci yılı. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1908 yılının 24 Temmuz günü padişahın ‘Âli Kararname’ ile hayata geçirdiği SANSÜR, 32 yıl sonra kaldırılmıştı. Basın böylece özgürleşmişti. 1946’da Basın Bayramı olarak kutlanan 24 Temmuzlar uzun zamandır bayram olmaktan uzaklaştı. Çünkü bayramlar güzel günlerde kutlanır. Oysa Türk medyası bugün hiçbir dönemde olmadığı kadar kuşatma altındadır. Dünyada ifade ve basın özgürlüğü açısından 180 ülke arasında 157’inci sıraya düşmüş bir ülkede… 24 Temmuz imdat çanlarının çaldığı gündür. Ülkenin çeşitli yerlerindeki cezaevlerinde gazeteci, yazar, düşünür, akademisyen, hukukçu çile doldururken… Gazetecilik eleştirel yapısından giderek uzaklaştırılırken… Kendimizi aldatmayalım, gerçek gazetecilikten söz edilemez. Tek sütunluk haber ve karikatür bile suçlu görülüp, halkın habere ulaşması engelleniyorsa, yazarı hapse atılıyorsa, neredeyse idama eş sayılan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları kolayca verilebiliyorsa… Neyin 24 Temmuz’unu kutlayacağız?” diye sordu.
HUKUK NEREDE DİYE HAYKIRMALIYIZ
Medyanın bugün tarihin en ağır baskısı altında olduğunu kaydeden Dikmen, “Mahkemelerce ‘Hükmün açıklanması geri bırakılıp’ cezalar erteleniyorsa… 24 Temmuz’da ‘Hukuk nerede?’ diye haykırmalıyız. Medyamız bugün tarihin en ağır baskısı altındadır. Baskılara karşı savunma gücü her açıdan kuşatılmıştır. Yüzde doksan beşi iktidar yanlısı haline getirilen medya, siyasi anlayışın dayanılmaz operasyonlarıyla el değiştirmeye devam ediyor. Geriye kalan yüzde beşin haberini gözlerken, sürekli birileri yalnızlaştırılmaları için kamu ilan - reklam ambargosuyla her türlü baskıyı devreye sokuyor. Adaletsiz, eşit olmayan bu politika özellikle ulusal ve yerel basını dayanılmaz duruma düşürüyor. Gazetecilik yapma gayreti içinde çırpınan gazeteciler sözde ‘andıçvari’ raporlarla fişleniyor, hedef gösteriliyor, neredeyse hain ilan ediliyor” şeklinde konuştu.
EL ELE VERMELEYİZ
Dikmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazetecilere acımasızca saldıranlar cezalandırılmıyor. Adeta ödüllendiriliyor, cesaretlendiriliyor. Döviz kurlarının dizginlenememesi, SEKA’nın yok edilmesi, girdi fiyatlarının artması ile ulusal ve yerel medyanın can damarı olan üçüncü hamur kağıttan mahrum bırakılan gazeteler, kitabevleri birer birer kapanıyor. Haber yok sayılırken kültüre de gem vuruluyor. Bugün 24 Temmuz. Tek isteğimiz var. Elinizi basının üzerinden çekin. Basın özgürlüğünün evrensel standartlara ulaşabilmesi için sadece gazeteciler, medya çalışanları değil halkın da özgür habercilik için verilen çabalara ortak olmasını istiyoruz. Habere ve tutsak gazetecilere özgürlük istiyoruz. Gün mücadele günüdür. El ele vermeliyiz. 24 Temmuz basın özgürlüğü için mücadele günümüz kutlu olsun.”
 

Haber Merkezi