Sayfa Yükleniyor...
EGİAD Başkan Adayı Alp Avni Yelkenbiçer, sürdürülebilir kalkınmaya vurgu yaparken İzmir’in hem melek hem de girişimcilik potansiyelinin oldukça güçlü olduğunun da altını çizdi
1990 yılında 47 genç iş insanı tarafından kurulan Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) önümüzdeki Mart ayında yeni başkanını seçmek için genel kurula gidecek. Başkanlık için tek aday ise şimdilik Alp Avni Yelkenbiçer… 37 yaşında olan Yelkenbiçer, gazetemize başkanlığı döneminde hayata geçirmeyi düşündüğü projelerini, derneğin hedeflerini, Ege Bölgesi ve Türkiye ekonomisin dünya ekonomisindeki yerini anlattı. Z kuşağına ayrı bir parantez açan Yelkenbiçer, İzmir’de hem melek yatırımcının hem de girişimcilik ağının son derece güçlü olduğunun altını çizdi.
Öncelikle kendinizi tanıtarak, adaylık sürecinizi anlatabilir misiniz? EGİAD’a başkan olma hayaliniz hep var mıydı?
Ben kendimi sivil toplum kuruluşlarına çok inanan bir iş insanı, yatırımcı ve sporcu bir kişi olarak görüyorum. 1984 İzmir doğumluyum. Sırasıyla Bornova Anadolu Lisesi, Bilkent Üniversitesi işletme fakültesi, Cal State East Bay Uluslararası Ticaret Programı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Lojistik Yönetimi yüksek lisansımı tamamladım. 2007 yılında İzmir’e döndükten sonra kendi aile işimizde çalışmaya başladım. Aile işimiz, akaryakıt, lojistik, inşaat ve otomotiv üzerine çalışan 48 yıllını yeni dolduran köklü bir kurum. İş yaşantımın yanında aktif bir sosyal hayatım ve sivil toplum hayatım var. EGİAD’a 11 yıldır üyeyim. EGİAD Melek Yatırım ağında BKY Lisanslı bir melek yatırımcıyım. Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı Mütevelli Heyet üyesiyim. Endeavor Etkin Girişimci Yetiştirme Derneği’nde mentörlük yapıyorum. Ege Teknopark’ta yönetim kurulu üyesiyim Geçmiş dönemde Karşıyaka Spor Kulubu 3 dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım. KSK One Team adında omurilik felçliler yararına kurulan bir koşu takımın kurucu üyesiyim. EGİAD’a tabii ki de başkan olma hayali kurarak girmedim. 11 yıllık üyeliğim boyunca etkin bir şekilde çalışarak derneğin her kademesinde görev aldım. Bulunduğum bütün çalışmalara çok inanarak, topluma verdiği katkıyı gözlemleyerek, keyif alarak çalıştım. Bu sebeple aldığım görevler ve sorumluluklar zaman içinde daha da arttı. Sorumluluklar arttıkça yaptığımız çalışmaların etrafa katkı verdiğini gördükçe de bu beni daha çok cesaretlendirdi ve heveslendirdi. Bu yolun sonunda da daha da fazla sorumluluk alma amacıyla, başlanan işleri tamamlamak ve yeni daha da iyi işler ilave etmek amacıyla bu sorumluluğa talip oldum.
EGİAD BÜYÜK BİR AİLE
EGİAD sizin için ne anlama geliyor? EGİAD’ı nasıl tanımlarsınız?
EGİAD’a üye olurken kendim gibi aile şirketlerinde görev alan dostlar edinebileceğimi düşünerek girdim. Zaman içinde de çok güzel dostluklar kurdum, hatta eşim ile de EGİAD’da tanıştım. Bu sebeple EGİAD benim için büyük bir aile diyebilirim. İşin manevi yönünün yanı sıra birlikte üretme kültürü olan, çalışanın, üretmeye talip olanların önünün açıldığı, genç liderler yetiştiren, kendini geliştirmek isteyen herkesin kendine ait bir şey bulabileceği, toplumun kalkınması için çalışan dinamik, etki alanı çok fazla olan bir sivil toplum kuruluşudur.
EGİAD’ın hem Ege hem de Türkiye ekonomisi için üstlendiği rolü anlatabilir misiniz?
EGİAD kendi alanında ve bölgesinde etki alanı en geniş sivil toplum kuruluşlarından biridir. Bölgesinin öncü kuruluşlarının üye olduğu, yaklaşık 3 bin 100’e yakın şirketi kapsayan, 110 bin kişilik istihdam yaratan bir üretim gücüdür. Sektöründe öncü olan üyelerimizin, örnek gösterilebilecek uygulamalarını tüm üyeleriyle paylaşarak, deneyim aktarımı sağladığı, birbirleri arasında ticaret yapma kültürünü de barındıran bir yapısı vardır. Bütün bunları yanında EGİAD’ı kıymetli yapan tüzüğünde yazdığı üzere “toplumsal rekabet gücünü arttırmak” gibi iddialı bir misyona sahip olması, yani sadece ekonomik rekabet gücü değil, sosyal birliktelik, kültür, sanat, spor, etik değerler üzerinden de toplumun kalkınmasına yönelik yoğun çalışmalar yapmasıdır.
HEDEFİMİZ EGE’Yİ YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK!
Ege Bölgesi birçok sektörde Türkiye’nin lokomotifi konumunda yer alıyor. Siz Ege ekonomisini kısaca değerlendirebilir misiniz?
Ege Bölgesi, eskiye kıyasla lokomotiflik rolünü birçok alanda yitirmiş vaziyettedir ve Marmara Bölgesi’nin gerisinde kalmıştır. Bizim de EGİAD olarak amaçlarımızdan bir tanesi de belirlenen sektörlerde Ege Bölgesi’ni yeniden öncü role yükseltebilmektir. İzmir ve Aliağa limanının varlığı İzmir’i yıllardan beri stratejik öneme sahip bir aktarma noktası bir hub yapmaktadır. Çağımızın gereği, yeni ekonominin temellerinin inşa edileceği girişimcilik alanında İzmir öncü olma yolunda ilerlemektedir. Kentin tüm rekabetçi avantajlarını ve tüm kurumların bütünlüğü ile girişimcilik konusunda da bir referans noktası olmaya başlayacak ve bu alanda tersine beyin göçünü getirerek, bu alanda da öncü olacak potansiyeli olduğunu düşünüyorum.
EGE HEM MELEK HEM GİRİŞİMCİ!
Melek Yatırım ağının önemi dünyada ve ülkemizde her geçen gün artıyor. Ege Bölgesi’nde bu ağ şu an ne seviyede, Ege melek mi, yoksa girişimci mi?
Girişimcilik özellikle yeni ekonomi denilen, Y kuşağı tarafından oluşturulan ve genellikle Z kuşağının hızlı adapte olarak kullandığı uygulamalar ve işler için tüm ekonomilerinin çıkış noktalarından biri, aynı zamanda da teknoloji çağının bir gereğidir. Son yıllarda bu gibi sebeplerde gerek üniversitelerinin gerek kamunun gerek özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının ilgisi bu alanda çokça artmıştır. Özellikle kentin tüm odalarının, İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Valiliğin ve EGİAD’ın da ortak olduğu İzmir Ticaret Odası’nın İzQ Projesi kapsamında, şehrin odağında girişimcilik olacaktır. Zaten İzmir yıllardır deniz kara ve tren yollarının birleşmesi sonucu her zaman ticaret için önemli bir nokta olmuştur. Yeni nesil girişimciler için de gerek kalifiye iş gücü bulma gerek şehrin sosyal kültürel seviyesinin yukarıda olması, gerekse lojistik avantajları ve ılıman havasıyla da bir cazibe noktası olacak potansiyele sahiptir. Tüm bunların ışığında da girişimciliği ve yatırımcılığı birbirinden ayıramadığımız için, birbirlerini besleyecek mekanizmaların hazır olmasıyla beraber İzmir hem girişimcilik hem yatırımcılık alanında ülkenin ve Avrupa’nın önemli merkezlerinden biri olması hiçbirimiz için sürpriz olmayacaktır.
ODAĞIMIZDA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA OLACAK
Başkan olduğunuzda nasıl bir yol haritası çizmeyi planlıyorsunuz?
Yol haritamızı çizmek için iki temamız var. Birincisi dinamizm, ikincisi sürdürülebilirlik. Dinamizm itici gücümüz, sürdürülebilirlik ise dengemizdir. Pandeminin etkisiyle hepimizin sosyal olarak içe kapanmasına sebep oldu. Bu sebeple daha dinamik olmak zorundayız. Çok özlediğimiz üye arkadaşlarımızın katılımıyla pandemi etkisini yavaşlamasıyla beraber sosyal birlikteliği hızlıca geri kazanmak istiyoruz. Bunu takiben, birlikte çalışma, birlikte üretme kültüründeki EGİAD’da dönemin etkisine, yeni normale uygun projeler inşa etmek istiyoruz. Bir bütün olduğumuz noktada pandeminin etkisini kıracak bir güce sahip olduğumuzu, toplum için örnek teşkil edecek projeler üretebileceğimizi, peşimizden gelenlere yol açabilecek kabiliyetimiz olduğunu EGİAD’ın geçmişi ve tüm teamüllerine sahip çıkarak geleceği inşa edebileceğimizi biliyorum. Bunun da yöntemi tüm toplum için sürdürülebilirlik farkındalığını sağlamak ve bir yandan da dernek için sürdürülebilirliğimizi ön plana almaktan geçiyor.
Şu anki yönetimden farklı yapmak istediğiniz ve hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeniz var mı?
Gelecek kuşaklara sorumluluğumuz olduğuna inandığımız için Birleşmiş Milletlerin 2030 yılı için oluşturduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini derneğimizin merkezine alacağız. 17 tane hedeften iş dünyası için kullanabileceğimiz olanları inceleyip, öğrenip, örnek uygulamalarını inceleyeceğiz. Sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir tedarik zincirleri, sürdürülebilir üretim çalışma konularımız olacak. Döngüsel ekonomi kavramı ile ilgili bir Think Tank raporu yazmayı planlıyoruz. Hükümetimizin Sıfır Atık politikasını dernek merkezimizde ve üye iş yerlerimizde uygulamaya almayı planlıyoruz. Yine AB’nin Yeşil Mutabakat prensiplerini ele alacağız. Çağımızın gereği dijitalleşmeyi ele alacağız. Üyelerimizin dijitalleşme yolculuğunda, onlara uygun partnerler seçerek, üniversite teknoloji transfer ofisleriyle çalışarak dijital karnelerini hazırlayacağız. Dijitalleşmenin neresinde olduklarını ve nereye gidebileceklerine dair yol haritasını oluşturacak bir platformu üyelerimizin hizmetine sunacağız.
Tüm projelerimizi yaparken de EGİAD’ın en büyük zenginliği olan insan kaynağını ihmal etmeden her birine dokunarak yapmak istiyoruz. Genç İş İnsanları Derneği olduğumuz için aramıza katılan Z kuşağı temsilcisi arkadaşlarımıza derneğimizin dilini, işleyişini, projelerini daha güncel ve daha cazip hale getirip onların dernek için aidiyetlerini hızlandırmak istiyoruz. Onlara EGİAD’ın gelenekleri öğretip, sonraki yıllarda da EGİAD’ın liderliğini onların üretkenliği üzerine inşa edeceğimize inanıyoruz.
İZMİR’DE GÖNDERE ÇEKİLEN İLK BAYRAK
Okuyucularımızın sizi biraz daha yakından tanıması için biraz da özel sorularım olacak. Herkesin bilmesinde yarar gördüğünüz bir hayat tecrübenizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Triatlon sporu ile uğraşıyorum. Triatlon 3 branşın (yüzme, bisiklet, koşu) arka arkaya yapıldığı, dayanıklılık gerektiren bir spor dalı. 3 sporu bir arada yapabilmek, onun antrenman programını sığdırabilmek bana çok disiplinli ve programlı olma yetisi kazandırdı. Bu da hem sosyal yaşantıma hem de iş yaşantıma çok olumlu etki etti. Öte yandan fiziksel dayanıklılığın yanı sıra da mental olarak da dayanıklı olmanız gerekiyor. Bu da tüm yaşantıma etki eden, olumsuzlukları çok da büyütmememi sağlayan bir etmen oldu.
Bir şeyin orijinaline sahip olabilseniz, o ne olurdu?
Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’e ilk girişinde göndere çektiği Türk Bayrağı’na sahip olmak isterdim. Bizim için çok doğal olan özgürlüğün ve burada yaşama mutluluğunun ne kadar büyük zorluklarla elde edildiğini her daim hatırlatması için, onu her gün İzmir’de en çok vatandaşımızın görebileceği bir noktada sergilemek isterdim.
Yeryüzündeki en faydalı insan icadı sizce nedir?
Koronavirüs aşısı yeryüzündeki en faydalı icat mıdır bilemiyorum ama şu an bizim için en değerli icadı olduğuna eminim.
Haber Merkezi