Sayfa Yükleniyor...
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural, 2015 yılı için şu ana kadar 285 kadının hayatını kaybettiğini belirtti. Kural, İzmirde kadına karşı şiddetin sanıldığının aksine fazla olduğunu belirtti
TANER UYANIKER
Tüm Türkiyede kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı etkin bir rol oynayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural, gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin şehir, yaş, ekonomik düzey, ırk, eğitim durumu gibi özelliklerle değişmediğini belirten Kural, İzmirin kadına karşı şiddette İstanbuldan sonra geldiğini söyledi. 2015 yılında şu ana kadar 285 kadının hayatını kaybettiğini vurgulayan Kural, 2016 yılında kadına karşı şiddeti sona erdirmek için mücadele edeceklerini söyledi.
VERİLER TOPLANIYOR
Kadın cinayetlerinin bu yılki rakamlarını açıklayan Kural, gelecek yılda bizi nelerin beklediğine de değindi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak kadın cinayeti gerçeklerini ortaya koyabilmek üzere veri topladıklarını ifade eden Kural, Bizler için kaybettiğimiz her kadın, birer rakam değil, birer yaşam. Ancak yine de verileri bilmek çok önem taşıyor. 2015 yılında, daha yıl bitmeden şu ana kadar 285 kadın kardeşimizi kadın cinayetleri sonucu kaybettik. 2014 yılında yine bizim verilerimize göre 294 kadın kardeşimizi kaybetmiştik. Bu durum kadın cinayetlerinin devem ettiği ve hatta arttığı gerçeğini ortaya koyuyor. 2016nın da kadın cinayetlerinin arttığı bir yıl olmaması için mücadele ediyoruz. 2016nın kadın cinayetlerinde indirimlerin uygulanmaması için gerekli olan yasal düzenlemelerin yapıldığı, böylece caydırıcılığın arttığı bir yıl olması gerektiğine inanıyoruz dedi.
İZMİR KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE İKİNCİ ŞEHİR
Kadın cinayetlerinin nasıl durdurulabileceğine değinen Kural, Mücadelemizle çıkarmayı başardığımız 6284 sayılı koruma kanununun etkin biçimde uygulanması, kadın cinayetlerinde indirimlerin uygulanmaması için Ceza Kanununda yasal düzenleme yapılması, tüm siyasi yetkililerin kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini kınayan açıklamalar yaparak bu açıklamaların arkasında durulması, ayrı bir Kadın Bakanlığı kurulması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak yeni bir anayasa yapılması kadın cinayetlerini durdurabilir diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin şehir, yaş, ekonomik düzey, ırk, eğitim durumu gibi özelliklerle değişmediğini belirten Kural, kadınların sadece kadın oldukları için, kendilerine ait bir yaşam kurmak istediklerini için öldürüldüklerini söyledi. İzmirinde kadına şiddet yönünden diğer illerden bir farklılık göstermediğini ifade eden Kural, İzmirin son yıllarda İstanbulun ardından, Türkiyede kadın cinayetlerinin en çok yaşandığı ikinci il olduğunu söyledi. Kural, bu durumun da, şiddetin her yerde kadınların karşısına çıkabildiğinin göstergesi olduğunu sözlerine ekledi. Kadınların özellikle kendilerine ait bir yaşam kurmak isterken öldürdüklerini belirten Kural, sözlerine şöyle devam eti: Bu da bize gösteriyor ki, kadınlar artık şiddeti ve baskıyı kabul etmiyor. Mutlu değilse ayrılmak, istemiyorsa reddetmek hakkını kullanıyor. Ancak kadına da erkeğe de yasal olarak tanınan boşanma haklarını erkek kadına tanımıyor. Erkek egemen bir sistemde yaşıyoruz. Bunun sonucu olarak kadınlar modern topluma ayak uydurduklarında şiddetin en ağır biçimiyle, kadın cinayetleriyle karşı karşıya kalıyor.
BU KADINLARIN ZAFERİDİR
Özgecan cinayetine de değinen Kural, burada katillere ceza indirimi uygulanmamasının ve ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarının bu konuda yürütülen mücadelenin kazanımı olduğunu ifade etti. Bu kadınların zaferidir diyen Kural, Özgecanın ölümünün ardından ayağa kalkan toplumun talebi yerine getirilmiş oldu. Örneğin bu hafta Özgecanın kararının ardından, Muğlada takip ettiğimiz Sedef Berberoğlu davasından da karar çıktı. İndirim uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bu anlamda verilen kararlar elbette birbirini etkiliyor. Ancak bu tür kararların emsal olabilmesi için, yani hukukta algının değişebilmesi için, bize yasa gerekiyor. Kadın cinayetlerinde indirimlerin uygulanmaması Ceza Kanununda yapılacak değişiklikle yasal güvence altına alınmalıdır diye konuştu.
CEZA İNDİRİMİ YAPILMAMALI
Toplumun Özgecan Yasası olarak adlandırdığı değişiklik talebini, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bundan 3 yıl önce meclise sunduklarını belirten Kural, Son dönemde bu daha çok gündeme geldi. Aşırı sevgi, saygın tutum, haksız fiil gibi indirimlerin özellikle kadın cinayetlerinde sıklıkla uygulanması, ceza kanununda düzenleme gerektiği gerçeğini daha çok ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul sözleşmesi olarak bilinen kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili uluslararası bir sözleşme imzalandı. Türkiye bu sözleşmenin taraf devletidir. Sözleşmede çok açıkça ifade ediyor. Toplumda gelenek, örf, adet vb. sebepler öne sürülerek kadınlara karşı işlenen suçlarla mücadele etmek için devletler gerekli tüm yasal önlemleri almalı diyor. İşte biz Ceza Kanununda değişiklik yapılması talebimizi İstanbul sözleşmesine dayandırıyoruz. Kadın cinayetleri yasada tanımlanarak, ceza kanununda kasten öldürme suçunu düzenleyen maddelerde nitelikli haller arasında yerini almalı. Ayrıca kasten öldürme suçunda, ceza verilirken uygulanma ihtimali olan ceza indirimlerinin kadın cinayetlerinde uygulanmaması açıkça yasada ifade edilmeli. Yani yasanın uygulanmasını yine yasayla güvence altına almalıyız. Eğer caydırıcılık oluşmasını istiyorsak, toplumda kadına yönelik suçları, özellikle de kadın cinayetlerini durdurmak istiyorsak, ceza kanununu kadın cinayetlerinde indirimlerin uygulanmayacağı şekilde düzenlemek zorundayız dedi.
Siyasetçilerin kadın cinayetleriyle ilgili sorumluluklarına değinen Kural, Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlarının söylemleri, mecliste son dönem yapılanlar kadına yönelik şiddeti azaltmak yerine artırabilir. Örneğin yeni kurulan mecliste AKP tarafından boşanmaların önlenmesi amacıyla bir komisyon oluşturulması önerisi sunuldu ve kabul edildi. Oysa bu toplumda en büyük sorun boşanmaların artması değil, boşanmak isteyen kadınların öldürülüyor olması! Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu kadına karşı şiddet değil, toplumsal şiddet demeliyiz şeklinde konuşuyor. Bu tür uygulamalar ve söylemler kesinlikle kabul edilemez. Yeni bakanın ilk işi kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti nasıl durduracağı ile ilgili politika üretmekken, şiddeti normalleştiren söylemlerde bulunmamak zorunda. Yeni meclisin işi kadın cinayetlerinde caydırıcılığı nasıl yasalaştırabiliriz diye çalışmakken, boşanmaları önleyecek komisyon kurulmasını kabul etmek mümkün değil. En baştaki yöneticiler böyle yaparsa, yargı da kolaylıkla hukuksuz diye nitelendirilebilecek kararlar alabiliyor şeklinde konuştu.
YEREL YÖNETİMLER DAHA AKTİF OLSUN
İzmirde de Türkiyenin pek çok ilinde olduğu gibi kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet var olduğunu ifade eden Kural, İzmirin kadın cinayetlerinde Türkiyede ikinci sırada olan bir il olduğunu söyledi. Kural, Yani Türkiyenin neresine giderseniz gidin, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz. Bunun sebebi, kadına yönelik şiddetin çok bütünlüklü bir mesele olması. Bu nedenle çözüm de bütünlüklü olmalı. Davaları takip etmeyi çok önemli buluyoruz. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunu bundan 6 yıl önce kurduğumuzda, ceza indirimi verilmemiş kadın cinayeti davası örneği bulamazken, davaları takip etmemiz ve bu mücadeleyi toplumsallaştırmamız sonucunda artık davalarımızın çoğunda ceza indirimi uygulanmıyor. Kadın örgütlerinin davalara müdahil olması çok önemlidir. Böylelikle toplumun sesi olarak davalarda söz söyleme hakkı oluyor. İzmirde pek çok mahkeme müdahillik talebimizi kabul etti. Bu da önemli gelişme, diğer illere de örnek teşkil etmesi gerektiğine inanıyoruz diye konuştu.
Kadına yönelik şiddette yerel yönetimlerin yapması gerekli olan en önemli şeylerden birinin, şiddete uğrayan kadınlar için başvuru merkezi, sığınma evi gibi kurumlar oluşturmak, var olanların koşullarını iyileştirmek olduğunu vurgulayan Kural, İzmirde diğer illere göre daha olumlu bir tablo olsa da, yeterli değil. Kadınları bilgilendirmek anlamında yapılan çalışmalar da artmalı. Tabi ki merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin işbirliği halinde çalışması, kadın örgütlerinin talepleri doğrultusunda düzenlemelerin yapılması gereklidir. Ama bunlar yapılmıyor. Örneğin biliyorsunuz yaz aylarında Özgecanın ardından Muğlanın Ortaca İlçesinde Cansu Kaya öldürüldü. Yine çok tepki toplamıştı. Bu cinayetin ardından Muğla Valiliği, 2006 Başbakanlık Genelgesi ile karar altına alınmış olan bir toplantı düzenledi. Biz de katılmıştık bu toplantıya. Kadına yönelik şiddetin tüm resmi muhatapları ve kadın örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin katıldığı bir toplantıydı bu. Neler yapabiliriz konuşuldu. Bu mekanizmanın tüm illerde hayata geçmesi önemlidir dedi.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yapılması gerekenleri belirten Kural şunları söyledi: Öncelikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere konunun tüm siyasi muhatapları, meclisteki tüm parti liderleri kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini kınayan açıklamalar yapmalı ve bu açıklamalarının arkasında durmalıdır. Ceza kanununda yapılmasını istediğimiz düzenleme hayata geçerek kadın cinayetlerinde indirimlerin uygulanmaması yasal güvence altına alınmalıdır. Mücadelemiz sonucu çıkardığımız 6284 sayılı koruma kanunu etkin biçimde uygulanmalıdır. Ayrı bir Kadın Bakanlığı mutlaka kurulmalıdır; bu kadar çok kadın cinayetinin işlendiği bir toplumda kadınlar sadece aile içindeyse dikkate alınır algısı yok edilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığını ortadan kaldıracak yeni bir anayasa gereklidir. Tüm bunlar hayata geçtiğinde kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti durdurmak mümkün. Tabi ki bütün bunların olması için mücadele etmek gerekiyor. Toplumda kimse ben ne yapabilirim ki diye düşünmemeli. Kadın cinayetlerini durdurmak isteyen herkesin yapabileceği bir şey var. Bize ulaşarak bunu yapabilirsiniz. www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net adlı sitemizden, sosyal medyadan bize ulaşabilirsiniz. Asla yalnız yürümezsek, ele ele verirsek kadın cinayetlerini durduracağız!
Haber Merkezi