Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kent Konseyi Başkan Adayı Özgür Topaç, İLKSES TV’de Gönül Morsünbül’ün sunduğu Kentin Sesi programında, adaylık sürecine dair önemli detayları paylaşarak projelerini, hedeflerini ve İzmir için hayata geçirmek istediği vizyonunu detaylı bir şekilde anlattı
0
İzmir Kent Konseyi Başkan Adayı Özgür Topaç, İLKSES TV’de Gönül Morsünbül ile Kentin Sesi programına konuk olarak projelerini ve vizyonunu anlattı. Topaç, İzmir gibi büyük bir şehrin tüm dinamiklerini kapsayan, demokratik, eşitlikçi ve üretici bir kent konseyi oluşturmayı hedeflediğini vurguladı. Yerel yönetimlerin en önemli destek mekanizmalarından biri olan kent konseylerinin, farklı fikirlerin buluştuğu, çözüm odaklı bir platform olarak daha etkin hale getirilmesi gerektiğini belirten Topaç, gençler ve kadınların katılımını artırmak için de çalışacağını ifade etti. Seçim sürecine ve projelerine dair detayları paylaşan Topaç, “Meşaleyi alıp daha yukarı taşımak istiyorum” diyerek İzmir’e yenilikçi, demokratik ve sürdürülebilir bir vizyon sunmayı amaçladığını dile getirdi.
ODTÜ Ege Mezunları Derneği olarak İzmirli gençlerin doğru meslekleri seçme konusunda destek vermek istediklerini dile getiren Topaç, her türlü maddi ve manevi desteği üyelerle beraber öğrencilere sunduklarını dile getirdi. İzmir kent konseyi başkanlığına aday olma sürecini aktaran Topaç, “Çalışmalarımı yaparken arkadaşlarımızla farklı perspektiflerden hayata bakıyorduk. Toplumsal duyarlılık gerektiren konulara dokunuyorduk. Ben çeperimi büyütmek istedim. İzmir 5 milyon nüfus ile Türkiye’nin en büyük 3 şehirlerinden biri. Avrupa’nın en büyük 10 şehrinden bir tanesi. Ben bu şehri kapsayacak fikirler ve projeler oluşturabilir miyiz bunun hevesine girdim. Çok kıymetli kurumlar ve değerli kişiler var onlarla tanışmak, kent konseyi gibi önemli bir kurumun çatısı altında iş birliği içerisinde ortak aklı nasıl ortaya çıkarabiliriz bunun hevesi içerisindeydim. Bu nedenle aday oldum. Seçimimiz 16 Şubat Pazar günü saat 12.00’da olacak. Bu seçimlerden sonra çoklu yapıyla ve çoklu fikirlerle şehrimize hizmet etmek istiyorum” dedi.
Her bireyin yerel bir yönetici olduğunu ifade eden Topaç, “Çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz ve ihtiyaçlarımız var. Bu ihtiyaçların giderilmesi için çabalamamız gerekiyor. Yerel yönetim dediğimiz zaman muhtarlarımızdan başlayan yönetim aşamaları var. Kent konseyi yerel yönetimlerin iş birliğinde çalışan bir kurum. Bünyesinde şehrin çok farklı katmanlarından fikir sahibi insanların bir araya geldiği kurum. Bütün STK’lar, kadın, çocuk, engelli, hayvan, doğa hakları savunucuları, afet ve eğitim üzerine çalışan kişiler, emekçilerin en önemli durağı olan sendika temsilcileri, şehrimizin odaları ve akademisyenler bu kurumun çatısı altında çalışan kişiler. Bu kadar farklı fikirle çalışan insanlar aslında yerel yönetimler için inanılmaz bir kaynak. Kent konseylerin çoklu yapısının hem yerel hem de merkezi yönetimler için çok önemli bir alet olduğunu düşünüyorum. Umarım yararlı bir şekilde birbirimize yardımcı olabiliriz ki toplumun refahı için çalışabilelim” diye aktardı.
Başkan olması durumunda hayata geçireceği projeleri aktaran Topaç, “Demokratik bir kent konseyi istedik. İzmir kenti de Türkiye’nin en demokratik ve çağdaş kenti. Eşitlikçi bir kent konseyi istedik. Herkesin fikirlerini rahatlıkla masaya getirebileceği bir ortam istiyoruz. Aynı zamanda çevreye duyarlı olmasını istiyoruz. Ancak olmazsa olmazı bu fikirlerimizin birer üretici fikirler olması konusunda hem fikir kaldık. Buradan STK’lara kent konseyinde var olduklarında yeri geldiğinde bir rapor, önerge ve sosyal fayda sağlayacak şekilde üretici olmalarını istedik. Aynı zamanda biraz daha teknolojik ve dijital bir kent konseyi istiyoruz. Üretici olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Seçim sürecini değerlendiren Topaç, “3 aday olarak ilerliyoruz. Kent konseyinin ruhu ve felsefesi dayanışmaya dayanıyor. Bu durumda rakip gibi gözüksek de aslında 3 farklı adayız. Rakip olarak görmüyorum. Daha çok dayanışma ve yarış içindeyiz. Bu yarış daha iyi bir kent konseyi ve İzmir için. İzmir’deki tüm STK’larla görüşmek istiyorum. Çok farklı ses ve düşünceleri var. Kent konseyi başkanı olmadan STK’lara erişmek istiyorum. TÜİK İzmir’de 5 bin 900 tane dernek olduğunu söylüyor. Kent konseyinde ise 400 tane dernek temsil ediyor. Demek ki yüzde 10’u var temsiliyette. Ben hepsini dinlemek ve vatandaşların sesini duymak istiyorum. STK’ları nasıl topluma daha fazla hizmet edebilir hale getireceğiz? Nasıl yerel ve merkezi yönetimlerle iş birliği halinde getireceğiz bunun peşindeyim. Birleştirici olmak ve meşaleyi alıp yukarı taşımak istiyorum” dedi.
KADINLARIMIZIN DAHA FAZLA DAHİL OLMASI ÇALIŞACAĞIM
İzmir’de gençlerin ve kadınların kent konseyine olan ilgisinin yeterli olduğunu ifade eden Topaç, “Kadın meclisimiz şu anda tüm Türkiye’ye örnek olacak çalışmalara imza atıyor. Ülkemiz hem gençler konusunda hem kadınlarımız hem de engellilerimiz konusunda kendini geliştirmek zorunda olan bir ülke. Tüm bileşenleriyle beraber kent konseyinin büyük adımlar atması için çalışacağım ki hem gençlerimize hem de kadınlarımıza gereken öneme sahip olduklarını ve kent konseyinde yer bulabileceklerini anlatmak istiyorum. Kadınlarımızın daha fazla dahil olması için elimden geleni yapacağım” diye belirtti. Belediye yönetimi ve kent konseyi iş birliği ile ilgili detayları aktaran Topaç, “Kent konseyinin belediyeye en büyük yaptırımı çalışma gruplarından kent konseyi meclislerine, yürütme kuruluna ve kurulun kabul etmesi sonucunda büyükşehir belediyesi meclisinde önerge verme hakkında sahip. Önerge sunulduğunda ise gündeme alınıp tartışılmak zorunda. Büyükşehir belediyesine yaptırabileceği en büyük yaptırım bu. Bunun yanında 500 tane kuruma bağlı 5 bin kişiyi doğru kanalize ederseniz başarabilirsiniz. En önemli konularda yeterli iş birliği içerisinde hareket edersek her şeyi başarabiliriz” ifadelerini kullandı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİYLE BERABER YÜRÜMEK İSTİYORUM
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2025-2029 stratejik planında dijital ve demokratik belediyeciliğin yer aldığını hatırlatan Topaç, “Benimle kafa yoran ekibim büyükşehir belediyesinin planıyla paralel gidiyor. Teknoloji çağındaysak kullanmak zorundayız. Gençlerimiz çok hızlı bir şekilde teknolojiye sahip olmak zorunda. Öte taraftan belediyecilik hizmetlerine katılımı sağlamak da dijital belediyecilik ile olabilir. Teknoloji ve dijitalleşmenin sadece kent konseyi, yerel yönetimler için değil her meslekte kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Ekonomik şartlar ülkemizde tüm vatandaşları etkiliyor. Ekonomi ve eğitim en büyük sorun. Bu nedenle kent konseyi olarak kendi vizyonumuzu belirlerken aslında vatandaşlarımız için belirliyoruz. Bunu da ancak doğru eğitimle ve doğru kişilerle sağlayabiliriz. Afetler, doğa ve çevreden de çok fazla etkileniyoruz. Afetlerde bu kentin en büyük problemlerinden biri. Çalışılırsa ve bir çerçeve çizilirse kent konseyi için çok iyi olabilir” dedi. Merkezler kurmak istediğini ifade eden Topaç, “Kaynak geliştirme merkezi kurmak istiyorum. Yerel yöneticilerimizin görevlerini başarılı bir şekilde yönetimlerini devam ettirmek amacıyla destek olmak isterim. Paralel yürüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi güzel bir stratejik plan kurdu. Beraber yürümek istiyorum” sözlerine yer verdi.
MERVE AĞRIÇ