İzmir rüzgârı arkasına aldı: “RES’lerin beşte birine sahibiz”

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artması, teknolojinin gelişmesi ile enerji kaynaklarının sınırlı olması yenilenebilir enerjinin önemi günden güne katlıyor. Türkiye de yenilenebilir enerji konusunda şanslı ülkelerden. Öyle ki Türkiye’nin rüzgâr enerjisinden sağladığı elektrik 25 Ekim’de 174 bin 542 megavat saatle yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Biz de gazete olarak Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA)Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ile Türkiye’nin rüzgâr enerjisi potansiyelini konuştuk.

DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKİYORUZ!

Türkiye’nin rüzgâr enerjisinden sağladığı elektrik 25 Ekim 2021’de 174 bin 542 megavat saatle yılın en yüksek seviyesine ulaşmasını ülkemiz için gurur duyulması gereken bir seviye olduğuna vurgu yapan ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, yenilenebilir enerjide tüm dünyanın dikkatini çektiğine vurgu yaptı. Başkan Kalaycı, “Bu veri ülkemiz için gurur duyulması gereken bir seviyedir. Yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarında son on senede kaydettiğimiz ivme ile tüm dünyanın dikkatini çekiyoruz. Türkiye’nin 100 bin Megavata ulaşan elektrik enerjisi kurulu gücü içinde Rüzgâr, güneş, jeotermal ve biokütlenin payı 20 bin megavata, yani yüzde 20 paya ulaşmış durumda. Bir zamanlar, ‘Bu rüzgâr gülleri ile mi enerjimizi karşılayacağız’ türünden alaycı cümleleri çok sık işitirdik. En azından şimdilerde böyle konuşmalar duymuyoruz. Türkiye’nin birincil enerji kaynaklarında yüzde 70’lerde olan dışa bağımlılığını azaltmamız için yerli, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımlarını artırması şart. Bu kaynaklardan elde edeceğimiz her kilovatsaat enerji, karşılığı olan dövizin cebimizde kalması anlamına geliyor. Denklem bu kadar basit” ifadelerine yer verdi.

ELEKTRİĞİN YÜZDE 9,22’Sİ

2021’in ilk yarısında Türkiye’de elektriğin yüzde 9,22’sinin rüzgârdan sağladığına dikkati çeken Başkan Kalaycı, 2022’de rüzgâr enerji sektöründe rahatlama yılı olacağının altını çizdi. Başkan Kalaycı, “Bu yılın ilk yarısı itibarıyla rüzgâr enerjisi kurulu gücümüz 279 santralde toplam 10 bin 585 MW seviyesine ulaştı. Sadece bu yılın ilk yarısında bin 280 MW kurulu gücünde santral devreye alındı. Halen 926 MW kurulu gücünde 24 santral inşa halinde bulunuyor. Bu yılın ilk yarısında rüzgârdan elde edilen elektrik toplamı 13 milyon 751 bin 842 MWh erişirken bu miktar Türkiye’de üretilen toplam elektriğin yüzde 9,22’sini oluşturdu. 1 Ocak 2021’de sona ermesi gerekirken, Hükümetimizin kararı ile 30 Haziran 2021’e kadar uzatılan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) ilk altı aylık yatırımlara etkisi elbette büyük oldu. 2022 yılı rüzgâr enerjisi sektöründe bir rahatlama yılı olacak. Sektörün nefesleneceği, dinleneceği bir dönem olacak. Çünkü şu anda YEKA ihalelerine yöneldik. YEKA1 ve YEKA2, 1000’er MW olarak yapıldı. Fakat bunlar 2022’ye yetişmeyecek. 2023’te devreye girmeye başlayacaklar. Lisanslı proje stokumuzun da çok azalması, sektörde 2021 yılında bir küçülmeye neden olacak” diye konuştu.

YOLCULUĞA DOĞRU ZAMANDA BAŞLADIK

Biz rüzgâr enerjisindeki yolculuğuna doğru zamanda başlamış bir ülkeyiz. Türkiye’deki ilk rüzgâr enerjisi santralleri 1998 yılında devreye alındı, benim de genç bir mühendis olarak bizzat katkı sunduğum Alaçatı RES (ARES) projesi de bunlardan birisiydi. Ancak sonrasında 2006 yılına kadar arzu edilen ivmeyi kaydedemedik. 2006 yılında sadece 58 megavat RES kurulu gücü olan ülkemiz, kaybettiği zamanı son 15 yılda büyük ölçüde telafi etme başarısını gösterdi. Dünyanın bu alanda en yüksek potansiyele sahip 13’üncü ülkesi konumundayız. Hidroelektrikten sonra en büyük kapasiteye sahip ikinci temiz enerji kaynağımızın rüzgâr enerjisi olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Türkiye an itibarıyla rüzgâr enerjisi kapasitesiyle dünyada 12’nci, Avrupa’da 7’nci sırada yer alırken, toplam elektrik kurulu gücümüzün yaklaşık yüzde 10’unu rüzgâr enerjisi oluşturuyor” şeklinde konuştu.

RÜZGAR ENERJİSİNİN BAŞKENTİ

“İzmir, kesinlikle rüzgâr enerjisinin başkentidir” diyen Başkan Kalaycı, “İşletmedeki santrallerin bölgesel ağırlığında Marmara ve Ege bölgelerimiz ilk iki sırayı alıyor. Marmara Bölgesi’nde 4 bin 243 MW, Ege Bölgemizde 3 bin 701 MW kurulu gücümüz var. Bu iki bölgenin toplamı, ülke genelinde yaklaşık yüzde 80’lik paya sahip. İzmir bin 873 MW kurulu güç ile Türkiye’deki RES’lerin yaklaşık beşte birine tek başına ev sahipliği yapıyor. Ayrıca ülkemizde üretim yapan dört rüzgâr türbin kanadı fabrikasının dördü de İzmir’de. Ayrıca 3 tane kule ve 1 tane de jeneratör fabrikasına ve Türkiye’de rüzgâr enerjisinde tek Ar-Ge şirketine ev sahipliği yapıyoruz. Bırakalım Avrupa’yı, dünya üzerinde İzmir kadar rüzgâr enerjisinde ana ve yan sanayisi ile kümelenen bir başka kent yok” dedi.

Haber Merkezi