Sayfa Yükleniyor...
TARKEM Yönetim Kurulu Başkanvekili Uğur Yüce, Agora, Kadifekale, Konak ve Kemeraltı'nın inanılmaz bir kültür hazinesine sahip olduğunu belirterek, Bu bölgeyi din ve kültür turizmi üzerine inşa etmek istiyoruz dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
İzmirin Agora, Kadifekale, Konak ve Kemeraltı'ndan oluşan tarihi bölgelerinin yeniden cazibe merkezi haline getirilmesi adına kurulan Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret AŞ (TARKEM) bu merkezlerde çeşitli çalışmalar ve faaliyetler yürütüyor. Yaşamını İzmir'i dünyaya tanıtmaya ve kentin tarihi dokusuyla turizmi geliştirmeye adadığını belirten TARKEM Yönetim Kurulu Başkanvekili Uğur Yüce ile TARKEMİ neden kurduklarını, Kemeraltı hakkında yapılması gerekenleri, amaçlarını, projelerini ve Kemeraltının nasıl yeniden cazibe merkezi haline getirilebileceğini konuştuk.
EN BÜYÜK HAYALİM
Öncelikle o bölgede büyüdüğünü ve Mezarlıkbaşı'ndaki Şehit Fethi Bey Ortaokulu'ndan mezun olduğunu dile getiren Yüce, Benim hayatım 1950'li yıllarda orada geçti. Orayı o günlerin sıcak ve güzel yapısına döndürmek en büyük hayalim. Ama bu bir grup insanın yapabileceği bir şey değil. Bu bütün bir kentteki insanların inanarak ve güvenerek, ortak akılda buluşmasıyla yapılabilecek bir şey dedi.
TARKEM İHTİYAÇTAN ÇIKTI
TARKEMin menfaat ilişkisinden çok, bir ihtiyaçtan çıktığının altını çizen Yüce, TARKEM, Türkiye'de örneği görülmemiş bir oluşum. Kanunlarımız buna müsait ama TARKEM'e aslında bir vakıf şirket diyebiliriz. Bir bölgenin olduğu yerde ve üstünde kalkındırılmasıyla kente ve ülkeye hizmet eden bir duruma getirilirken aynı zamanda o alanda faaliyet gösteren esnaf ve mal sahipleri olmak üzere yatırım yapacak herkesin ortak menfaatlerinin adil ve dengeli bir şekilde gözetilmesini amaçlıyoruz diye konuştu.
ADİL VE DENGELİYİZ
Yüce, TARKEM kurulurken ortaklarının önüne Türkiye'de ilk defa uygulanan bir yöntemle 2 sözleşme koyduklarına değinerek, Biri 'ortaklık', diğeri ise 'etik' sözleşme. Etik sözleşmesi, Kemeraltı'nda şahsi menfaatlerin ön planda tutulmayacağı ve tarihi dokuya sadık kalınıp, kesinlikle dokuya zarar verilmeyeceğine dair alınan sözlerden oluşan bir sözleşmedir. Bu noktada adil ve dengeli olduğunu dile getiriyoruz şeklinde konuştu.
AVM GİBİ DEĞİLİZ
TARKEM'i basit ticari bir şirket veya AVM gibi göstermenin bu kente yapılabilecek en büyük kötülük olduğuna dikkat çeken Yüce, 116 kişi bir araya gelmiş ve eşit ortak olmuş, TARKEM'in bütünü kar olsa ne olur? Bu işe böyle bakmamak lazım; işe kent sevgisiyle bakmak lazım. Burada kent sevgisiyle hareket ediliyor. Tarihi dokunun korunarak yeniden ticaret merkezi haline gelmesini sağlamak için bir aradayız ifadelerini kullandı.
BÖLGE SADECE KEMERALTINA İNDİRGENEMEZ
Tarihi alanlar noktasında ilgi alanının sadece Kemeraltı'yla sınırlı olmadığına vurgu yapan Yüce, Bölge sadece Kemeraltı'ndan oluşmuyor. Kadifekale'den Basmane'ye, Basmane'den de Konak'a kadar uzanan 270 hektarlık bir tarihi alan burası. 2005'te 'Tarihi Alan' olarak ilan edilen ve içinde 1403 tescilli yapısı bulunan geniş bir alan. Dolayısıyla bunu sadece Kemeraltı'na indirgemek yanlış olur. Ama Kemeraltı bunun en önemli parçalarından biri. Kadifekale, Agora, Namazgah alanlarıyla bölge kendini tamamlıyor şeklinde konuştu.
TARİHİ YOK SAYARAK YAPAMAYIZ
Yüce, İzmir'in elinde turistlere sunabileceği müthiş bir hazine olduğunu ama bunları kullanamadığını belirterek, Bizim yola çıkışımız dünyada bir cazibe merkezi olan 'Eski şehir' yani Old Town konseptini tekrar canlandırabilmek oldu. Tabi bunu eski Türk-Rum mahalleleriyle ve tarihi eserleriyle birlikte yaratmak önemli. Ama bunlar tarihi binaların bulunduğu yerde yapılmalı. Tarihi yok sayarak bunları yapamayız. O binayı restore edip, yeniden kullanıma açmaktan söz ediyoruz. Tabi bu restore etmek derken yeniden inşa değil. O tarihi dokuyu koruyacağız. Eski şehir konseptinden kastımız da budur şeklinde konuştu.
SATILABİLİR HİKAYELERİMİZ YOK
İzmirin tarihi bölgelerine öncelikle insanları çekecek bir hikâyenin olması gerektiğini belirten Yüce, Bu tarihi bölgeye mümkün olduğu kadar fazla ve yüksek gelirli turisti çekmek istiyoruz. Burada bizim hakikaten yaratılacak namütena öykülerimiz var. Aslında turizmde en önemli şey satılabilir hikâyeler. Bizde o hikâyelerin bütün özü mevcut ama onun üzerine bir senaryo, hikâye, roman kurgulayamamışız. Şimdi bunu yapmak istiyoruz. Eğer bunu yapabilirsek, bu sadece İzmir'e değil ülke turizmine de ciddi katkı sağlayacak diye konuştu.
GÜNÜN HER SAATİNDE İNSANLAR BİR ŞEYLER BULABİLMELİ
Yüce, bölgeye her gelir grubundan insanlar geldiğine işaret ederek, Sadece sabah 9'dan akşam 6'ya kadar yaşamın olduğu bir alan yaratmak istemiyoruz. Mümkünse en az 20 saat dolu dolu yaşayacak bir alan yaratmak istiyoruz. Özellikle gençliği ve üniversiteleri çekmek istiyoruz. Bu noktada projelerimiz üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dış turizm ve iç turizmle gelecek insanları buraya çekmek için proje geliştiriyoruz. Burası öyle bir yer olmalı ki günün her saatinde insanlar bir şeyler bulabilsin. Herkese bir şeyler vaat etmesini sağlamaya çalışacağız ifadelerini kullandı.
BÖLGEYİ DİN VE KÜLTÜR TURİZMİ ÜZERİNE İNŞA ETMEK İSTİYORUZ
Dünyadaki turizm türleri içinde ziyaretçilerin para harcama durumuna bakıldığında kongre ve golf turizminin başı çektiğini belirten Yüce, Bu saydıklarımızdan sonra kültür turizmi geliyor. Gelir grubu yüksek insanların bu turizm hareketine katıldığı ve gittikleri yerlerde normal turistin harcadığından fazlasını harcadığı görülüyor. Bizim de burada sahip olduğumuz inanılmaz bir kültür hazinemiz var. Burayı din ve kültür turizmi üzerine inşa etmek istiyoruz. Zaten yıllar boyu böyle yaşam bulmuş bir alan. Sadece o alanı yeniden canlandırmak istiyoruz. Bunu canlandırdığımızda ise İzmir'e ciddi bir ekonomik girdi sağlayacaktır. Bu ekonomik girdi ülke ekonomisine de yarar sağlayacak. Bunun yanında bu kadar geniş alana sahip olan tarihi alan yeniden şehrin kazanımı olacak diye konuştu.
ÇIKIŞIMIZIN TEMELİNDE TURİZMİ GELİŞTİRMEK VAR
Yüce, Kemeraltının başlı başına bir olgu olduğuna dikkat çekerek, Dünyanın en büyük açık hava alışveriş alanlarından biri. Tarihi değeri, kendine özgü yapısı da fevkalade önemli. Ama bizim yola çıkışımız sadece Kemeraltı için değil. Yola çıkışımızın temelinde turizmi geliştirmek var. 2014 yılında Türkiye'ye 32 milyon turist gelirken bunun sadece 1 milyon 350 bini İzmir'e gelmiş. Zaten gelen bu turistin 720 bini kruvaziyerle ulaşmış. Yani toplam dış turizm hareketi içinde İzmir'in aldığı pay sadece yüzde 3,7'dir. Eskiden bu oran yüzde 5 ila 7 arasında değişiyordu. Özetle turizmde kentimiz geriye gidiyor. Bunu araştırırken de karşımıza 'Turistler niye İzmir'e gelsin, İzmir'de onları çeken ne var?' soruları karşımıza çıkıyor. Gelenler nasıl vakit geçirecek, nereleri görecek ki bu kente gelip 2 gece konaklama kararı alsın. İşte onlara aradıklarını vermek için tüm bu saydıklarımızı hayata geçirmeliyiz. Bunların hayata geçmesiyle İzmir'in yaz ve kış farkı olmaksızın dikkat çekeceğini ve rağbet göreceğine hep birlikte tanık olacağız dedi.
KENTİMİZ İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALIYIZ
TARKEM çatısı altında Türkiye'nin en değerli insanlarından biri olan İlhan Tekelioğlu başkanlığında 60'a yakın mimar, şehir plancısı ve akademisyen bir araya gelip 'Stratejik Plan' yaptığına değinen Yüce, Şimdi bu plan doğrultusunda biz o bölgedeki insanlara ortaklık telif ediyoruz; 'İlla malınızı satmanız, kiralamanız gerekmez. İster ayni sermaye koyun isterseniz malınızı kullanın ama gelin bu bölgeyi turizme sunulabilir niteliğe kavuşturalım' diyoruz. İzmirlilere ve yetkililere de aynı şeyi söylüyoruz. Hep birlikte kentimiz için elimizi taşın altına koymalıyız. Her şeyin çok daha iyi olacağına inanıyoruz ifadelerini kullandı.
TARKEM NEDİR?
Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş (TARKEM) İzmir'in gelişimine gönül vermiş, iş dünyasının önemli isim ve şirketlerinin de aralarında bulunduğu 116 ortakla kent değerlerini korumak ve geliştirmek için 19 Kasım 2012'de kuruldu. TARKEM, Kadifekale, Basmane, Konak üçgeni arasında kalan 270 hektarlık bölgede bulunan tarihi, dini ve turistik kent değerlerini asılına uygun şekilde canlandırılmasına katkı sağlayacak ve İzmir'i benzerlerine (Prag, Budapeşte, Lizbon gibi) Avrupa şehirlerinde rastlanan 'Eski Kent' konsepti ile tanıştırmayı hedefliyor. İzmir'in markalaşma sürecinde, tarihi dokuya sahip çıkarak kentin bilinirliğini, ticari potansiyelini arttırmak ve sahip olduğu tarihi hazineyi gün ışığına çıkartmak için çalışıyor.
UĞUR YÜCE KİMDİR?
Uğur Yüce, İzmir'de 1940 yılında doğdu. Yükseköğrenimini Fransa ve Londra'da yaptı. Paris Üniversitesi Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Fakültesi'ni bitirdi. Paris Gazetecilik Akademisi'nden mezun olduktan sonra 1991'de Ege Üniversitesi, 1998'de İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden Fahri Doktora unvanı aldı. Fransa Hükümeti tarafından Legion d'Honneor Nişanı ve De l'Ordre Nationale du Merite Nişanı'na layık görüldü. 1989-1992 EBSO Yönetim Kurulu Başkanı, 1992-1994 yıllarında PETKİM Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. İZFAŞ ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Teknoloji Geliştirme Merkezi'nin kurucuları arasında yer aldı. Ekonomi Bakanlığı'na bağlanmadan önce Dış Ekonomik İlişkiler Komitesi (DEİK) Türkiye, Fransa, İsviçre ve Belçika İş Konseyleri Başkanlığı yaptı. Halen ENDA Enerji Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı ve TARKEM Başkan Vekilliği görevlerini sürdürüyor.
Haber Merkezi