- Gündem
- 10.05.2025 16:46
‘Yeşil Bir Gelecek için: ŞİMDİ!’ mottoyla 5. kez düzenlenen Ege Ekonomik Forumu açılış konuşmalarıyla başladı. Forumda yeşil gelecek için İzmir’in pilot ile ve rol model olabileceği vurgusu yapıldı
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Özgencil Grup işbirliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi destekleri, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve İzdoğa Stratejik Partnerliği ile 8-12 Kasım tarihleri arasında bir kez daha online olarak düzenlenen 5. Ege Ekonomik Forumu ‘Yeşil Bir Gelecek için: ŞİMDİ!’ mottosuyla başladı. Forumda İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam’ın açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.
GEÇ KALMIŞLIĞIN AVANTAJINI KULLANABİLİRİZ
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, çağımızın en büyük sorunlarından birinin iklim değişikliği olduğu gerçeğinden hareketle forumun ana temasının çok acil ve sağlam adımların atılmasının gerekliliğine inandığı bir konu üzerinden belirlenmesini çok anlamlı ve kıymetli bulduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Medeniyet tarihi dediğimiz şey insan ve doğa arasındaki mücadeleden ibaret. İnsanla doğa arasındaki mücadelede insan ne zaman üstün gelmiş gibi görünmüşse de aslında belki de kaybettiğimiz nokta orasıdır. Doğaya karşı mücadeleyi kazandığımız noktada doğa bize dönüp birtakım şeyler söylemeye başladı. İklim krizi dediğimiz şey de esasen bu. İnsanoğlunun tekrar şapkayı önüne koyup düşünmesi gereken noktadayız. Bu noktada tüm dünya Yeşil Mutabakat, Paris İklim Anlaşması vs. gibi durumlarla bu yeni krizin üstesinden gelmeye çalışıyor. Türkiye’de Yeşil Mutabakat ve Paris İklim Anlaşması noktasında insiyatif alan ülkelerden birtanesi. İzmir olarak zaman zaman söylediğimiz geç kalmışlığın avantajından istifade edebileceğimizi değerlendiriyorum. Biz dünyadaki iklim krizine sebep olan olaylarda en az sebep olan şehir ve ülkelerden birisiyiz. Bunu bir veriye dayanarak söylememekle birlikte tahminen öyle olduğunu düşünüyorum. Bu geç kalmış olmanın avantajından istifade ederek bu şehirde yapacağımız yatırımları, planlamaları ve bütün çalışmaları şu an içinde bulunduğumuz iklim krizi gerçeği ile göz önünde bulundurarak planlarsak geç kalmış olmanın avantajını en iyi şekilde faydaya dönüştürebiliriz.”
BELEDİYELER CİDDİ FIRSATLAR SUNUYOR
İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP26’da belediyeler arasında gerçekleşen oturumlara katıldığını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, “Glasgow’da gördük ki insanlık artık iklim krizini kırıntılar vererek çözemeyeceğini anladı. Doğayla ilgili meseleler yakın zaman öncesine kadar onlarca konudan herhangi biri, belki de en önemsiziydi. COP26’da açık şekilde gözlemlediğim bu durumun tersine döndüğü. Doğayla uyumlu bir uygarlık kurmak insanlığın en temel konusu haline geldi. Türkiye’nin ve İzmir’in bu değişimin dışında kalma ihtimali yok. Hızlı bir biçimde Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getirmek mecburiyetindeyiz. İnsanlık iklim devrimini yapmaya çalışıyor. Dilerim ülkemiz yeşil mutabakat kuralları karşısında eksik kalmaz. Pandemi küresel sorunların çözümünde yerel yönetimlerin ciddi etkisi var. Belediyeler, küresel ve ulusal politikaların ayaklarının yere değmesi için ciddi fırsatlar sunuyor. Aynı durum iklim krizi için de geçerli. 2015’ten bu yana 200 ülkeden 80’i ulusal iklim hedeflerine yaklaştı. Bu 80 ülkenin ortak noktası iklim kriziyle mücadeleye yerel yönetimleri aktif olarak dahil etmeleri. Bu nedenle bu yıl COP26’ya ülkeler kadar belediyeler de etkin bir katılım gösterdi” ifadelerinde bulundu.
İZMİR PİLOT İL OLARAK BELİRLENMELİ
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Doğa-ekonomi-ekosistem ilişkisi konusunda, pandemi öncesi döneme kıyasla daha gerçekçi bir tabloyla yüzleşildiğine vurgu yaparak, şunları dile getirdi: “Pandemiden çıkış sürecinde, ekonomi-ekosistem ilişkisine ait sorunlarla yüzleşirken, çözüm yolu arayışlarının hemen hepsinde teknoloji kullanımının ortak bileşen olacağını öngörüyoruz. Sorun olarak ekolojik kriz ve çözüm olarak teknoloji bileşeni önümüzdeki birkaç yılın ana gündemi olmaya devam edecek. Doğa-ekonomi-ekosistem ilişkisini sürdürülebilir iş yapma biçimlerine dönüştürmek ve dünyamızın geleceğini güvence altına almak adına ‘Yeşil bir gelecek için şimdi’ çağrısında hem fikir olmalı ve ortak bir yanıt vermeliyiz. Kamu ve özel sektör olarak tüm tarafların ortak bir ajandada buluşarak İklim Değişikliğine uyum konusunda hızla adımlar atması gerekiyor. Bu nedenle, İzmir Ticaret Odamızın önderliğinde İzmir İklim Değişikliğine Uyum İnisiyatifini kuruyoruz. Bu inisiyatif aracılığıyla İzmir’imizi iklim değişikliğine uyum sağlaması konusunda desteklemek ve İzmir’imizin iklim değişikliği ile mücadele ve adaptasyon süreçlerine katkı koymayı hedefliyoruz. Bu inisiyatifin çıkış noktası ise, İzmir’imizin iklim değişikliğine uyumunu sağlamak için bütün ilgili paydaşları bir araya getirerek ortak bir platformda hareket etme hedefimizdir. Bu çerçevede, dileğimiz İzmirimizin iklim değişikliğine uyum ve yeşil dönüşüm için pilot il olarak belirlenmesiyle gerekli finansal ve yapısal desteğin devletimiz tarafından sağlanmasıdır.”
İZMİR ROL MODEL OLABİLİR
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de üretici-ihracatçıların sürdürülebilirlik mottosuyla, yeşil üretime yatırım yaparak son 1 yıllık dönemde 15,8 milyar dolar dövizi ülkemize kazandırdığına dikkat çekerek, “İklim değişikliğinin önüne geçmek ve yeşil bir dünya için enerji ihtiyacımızı da yenilenebilir enerjiden karşılamak durumundayız. Ege Bölgesi yenilenebilir enerji ve yenilenebilir enerji ekipmanları üretimi konusunda Türkiye’nin lideri konumunda. Yenilenebilir enerji yatırımlar için yasal mevzuat sadeleştirilmeli ve yatırımcıyı caydıracak bir unsur olmamalıdır. Ege İhracatçı Birlikleri olarak Türkiye’de bir ilk olacak Yenilenebilir Enerji Ekipmanları İhracatçıları Birliği’ni kurmak için çalışmalarımıza başladık. Yeşil bir dünya için döngüsel ekonominin payını da büyütmeliyiz. Endüstriyel ekonomide üretim, kullanım ve imha süreci yerine dönüşümü ve yeniden dönüşümü esas almalıyız. 1980’lerden bu yana organik üretim merkezi İzmir bu konuda Türkiye’ye rol model olabilir düşüncesindeyim” dedi.
BİR GÖREVE TALİBİZ
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam da forumun açılışında şunları söyledi: “Bu yıl yeşil bir gelecek için şimdi mottosuyla forumu düzenliyoruz. Dünya da Glasgow’da bu konuları konuşuyor. Biz bu konunun konuşulmasının ötesinde bir göreve talibiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı Paris İklim Antlaşmasının Türkiye adına STK yüzü ve temsilcisi olaya hazırız. Ege ve İzmir kuruluşun ve kurtuluşun bölgesidir. Yeşil bir dünya için hemen şimdi dedi mi Ege ve İzmir, Ege’ye tüm ülke güç verecektir.”
Açılış konuşmalarının ardından Dr. Bahadır Kaleağası’nın moderatörlüğünde ‘Kırılgan Dünyamızı Nasıl Koruyacağız’ başlıklı birinci oturuma geçildi.