- Gündem
- 15.05.2025 22:47
Naldöken Mahallesi’nde yer alan çimento fabrikasının yaydığı tozla insanlar kanser olurken, kaçak yapılaşan mahalle gün geçtikçe büyüyor. Herkesin sorunu bilmesine rağmen sessiz kalması adeta ‘Kırmızı Pazartesi’ kitabını hatırlatıyor
TANER UYANIKER - ÖZEL HABER
Asbestli nükleer uçak gemisi Nae Sao Paulo’nun Aliağa’ya gelmemesi için mücadele sürerken kentin diğer tarafında yıllardır süren zehirli toz bulutu insanları etkiliyor. Bornova Naldöken Mahallesi’nde bulunan çimento fabrikasından etrafa yayılan çimento tozu nedeniyle halk kanserle karşı karşıya kalıyor. Çimento tozunun etkisiyle kanserden ölen kişilerin sayısının 100’leri geçtiği ifade ediliyor. Oluşan sorunun başlangıcına gidildiğinde Batıçim’in 1966 yılında kurulduğu ilk kurulduğu tarihte burada çok fazla yaşayan nüfus olmadığı görülüyor. Zamanla fabrikanın etkisiyle kaçak kentleşme ve nüfus artmış durumda. Yerel yönetimin de bu duruma dur dememesi nedeniyle fabrika etrafındaki nüfus bugün için 10 bini geçmiş halde. Oluşan nüfus yoğunluğuyla beraber çimento tozundan etkilenen kişi ve hastalananların sayısı ise her geçen yıl artış gösteriyor. Bu duruma karşı mahalleli ve çevreci örgütler bir dönem seslerini duyurmaya çalışsa da yerel yönetimin ve hükümetin ilgisizliği nedeniyle bir sonuç alınamıyor. Günümüzde ise sorun kabullenilmiş halde. Her yıl mahalleden birileri kanser hastası olup ve ölürken yaşanan durum ünlü yazar Gabriel García Márquez’in ‘Kırmızı Pazartesi’ kitabını andırıyor. Bütün kent yaşanan ölümcül sorunu bilirken kimse bir şey yapmıyor.
KABUL EDİLEMEZ
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Uluslararası Çevre Gazetecileri Derneği Başkanı olan ve Don Kişot olarak tanınan Osman Akkuş, sera gazı olan karbondioksitin yaklaşık yüzde 5-6’sının çimento üretiminden kaynaklandığını belirterek, halkla iç içe geçmiş bir çimento fabrikasının halkın sağlığını olumsuz etkileyeceğini ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Uzman Doktor Mustafa Torun ise, çimento tozunun insan sağlığına etkilerini şu sözlerle anlattı: “Temelde silikozis denen bir pnömokonyoz hastalığını tetikler. Ayrıca birçok otoimmün hastalığı ve tüberkülozu da etkiler. Kronik akciğer hastalıklarını provoke eder. Solunum yollarının enfeksiyon hastalıklarına zemin hazırlar. Alerjik hastalıkları provoke eder” dedi. Mahallede yaşayan İsmail Alver adlı bir vatandaş, fabrikanın gece 12’den sonra bacalarını açtığını iddia ederek nefes almakta zorlandıklarını, pencerelerini dahi açamadıklarını söyledi. Mahalle sakinlerinden olan ve ismini vermek istemeyen bir kişi ise kanser hastası olduğunu belirtti ve çevresinde de kendisi gibi kanser olan birçok kişinin olduğunu ifade etti.
ÖLÜM SOLUYORUZ
Çevreci Osman Akkuş, sözlerine yaşanan sorunun Anayasa’ya da aykırı olduğunu da belirterek başladı ve “Anayasa’nın 56. maddesi der ki; ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, iş birliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.’ Hal böyle iken zehir kusan ve insanda dahil tümüyle canlı yaşamı tehdit eden tesisler nasıl oluyor da gözlerimizin önünde ve tüm olumsuzluklarına rağmen çalışmaya devam ediyor? Söz konusu bu kirleticilerden biri de Bornova Naldöken’de faaliyet gösteren bir çimento fabrikası. Bu fabrika için Naldöken halkının çalmadığı kapı kalmamış. Derler ki; ‘Yıllardır ölüm soluyoruz ve süreçte yüzden fazla insanımız kansere yenik düştü, kendimizden geçtik çocuklarımızın, torunlarımızın sağlığı ve geleceği için kaygılıyız.’ Öte yandan çimento fabrikası emisyonu sadece hava kirliliğine neden olmakla kalmayıp küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, asit yağmurları, biyolojik çeşitlilik kaybı, azalmış ürün verimliliği ile sonuçlanan yerel ve küresel çevre etkisine sahiptir. Çimento fabrikalarında fırın bacalarından salınan toz, insan sağlığı üzerine etkileri dışında, toprağın yapısını bozmakta, bitkilerin büyümesini de olumsuz etkilemektedir” dedi.
ERKEN DOĞUM RİSKİ ARTIYOR
“Biricik evimiz olan yer küreyi tehdit eden hatta iklim değişikliğine yol açtığı bilinmesinin yanı sıra önemli sera gazı olan karbondioksitin yaklaşık yüzde 5-6’sı çimento üretiminden kaynaklanmaktadır” diyen Akkuş, “Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliği ile hastalanma ve ölüm arasındaki ilişkiyi gösteren bilimsel verileri sürekli yayımlamaktadır. Bilim insanlarının yaptığı çalışmalara göre, çimento fabrikalarının insan sağlığına olan etkileri kirleticiye olan uzaklık durumuna göre değişmektedir. Sağlık etkilenimi çimento fabrikası kirleticilerine en yakın olan fabrika çalışanlarında en fazla iken, ikinci sırada etkilenme fabrika yakınında yaşayanlarda olmaktadır. Yapılan bir çalışmada çimento fabrikasına yakın yaşayanların kanlarındaki kadmiyum seviyesi fabrikaya uzak yaşayanlardan daha yüksek saptanmıştır. Bir başka çalışmada da çimento fabrikasına 2 kilometre ve daha yakın yaşayanlarda erken doğumun sık görüldüğü gerçeğidir” ifadelerini kullandı.
KANSER HASTASIYIM
Mahallede yaşayan ve kanser olduğunu belirten ismini vermek istemeyen bir kişi ise şunları söyledi: “Kanser hastasıyım ve bu durumun çimento tozundan kaynaklandığını düşünüyorum. Benim gibi kanser olan başkaları da var. Çocuklarda astım bronşitin çok fazla olduğu görülüyor. Üst solunum yolu hastalıklarına yakalanan çok sayıda kişi de var. İmkanımız olmadığı için buradan ayrılamıyoruz da buna bir çözüm bulunmasını istiyorum.”
AKKUŞ’TAN ÇAĞRI
Akkuş, “Sağlıklı kent planlamasının yapılmadığı durumlarda kurulu çimento fabrikaları ile kent alanı arasındaki mesafe azalmakta çimento fabrikaları kentin içinde kalmaktadır. Kent planlanırken fabrikaların yerleri ve hakim rüzgar gözetilmeli, kenti etkileme olasılığı olan fabrikalara izin verilmemelidir. Buradan Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve ilgili bakanlığa sesleniyorum, Naldöken halkının çığlığını duyanınız var mı’? Çevre ve insan sağlığına olan olumsuzlukları bilindiği halde daha fazla kar etme hırsıyla ulaşım yollarına yakın yerlere, tarım arazilerine ve yerleşim yerlerine yapılan kirletici tesislere kimlerin izin verdiğini bilmek için kahin olmaya gerek yok... Evrenin kadim yasalarına göre bunlar tarih önünde sorumluluklarından kaçamayacaklardır” dedi.
TORUN’DAN SAĞLIK UYARISI
Çimento tozunun insan sağlığı üzerinde olumsuz birçok etkisi olduğunu belirten Uzman Doktor Mustafa Torun, yaşanan sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi. Torun, çimento tozunun neden olduğu sağlık problemlerini ise şu şekilde sıraladı: “Temelde silikozis denen bir pnömokonyoz hastalığını tetikler. Ayrıca birçok otoimmün hastalığı ve tüberkülozu da etkiler. Kronik akciğer hastalıklarını provoke eder. Solunum yollarının enfeksiyon hastalıklarına zemin hazırlar. Alerjik hastalıkları provoke eder.”
BACALAR AÇILIYOR
Mahalle sakinlerinden İsmail Alver adlı bir vatandaş ise çimento tozu altında adeta nefessiz yaşadıklarını söyledi. Gece 24’ten sonra fabrikanın bacalarını açtığını iddia eden Alver, “O saatlerde bazen motosikletle oradan geçmek zorunda kalıyorum. Bacaların açılmasıyla göz gözü görmez bir toz bulutu oluşuyor. Ne pencerelerimizi açabiliyoruz, ne de balkonlara çamaşır asabiliyoruz. Sabah kalktığımızda balkonlarımız bembeyaz oluyor” dedi.