- Gündem
- 01.05.2025 10:11
Bergama’da gerçekleştirilen zeytin ve zeytinyağı açılış töreninde konuşan Kestelli, Haksız rekabet neden olan, tüketici sağlığını ve güvenini olumsuz etkileyen sorunları ortadan kaldırmak için denetim mekanizmalarının daha etkin çalıştırılması gerektiğini belirtti
İzmir’de 2023- 2024 Zeytin ve Zeytinyağı açılış töreni İzmir Ticaret Borsası ve Bergama Ticaret Odası iş birliğinde düzenlenen etkinlikle gerçekleşti.
Bergama Belediyesi Güzellik Ilıcası Tesisleri’nde düzenlenen programa Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, Bergama Kaymakamı Avni Oral, Dikili Kaymakamı Ali Edip Budan, Bergama Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi, TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman katılım gösterdi.
Bergama’daki zeytin bahçesinde sezonun ilk zeytin hasadı yapıldı. Fiyatların yükseldiği dönemlerde zeytinyağında tağşiş, sofralık zeytinde merdiven altı üretim sektörün en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade eden Kestelli, “Haksız rekabet neden olan, tüketici sağlığını ve güvenini olumsuz etkileyen bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla e-ticaret siteleri de dahil olmak üzere denetim mekanizmalarının daha etkin çalıştırılması gerekmektedir” dedi.
Sezonun açılmasıyla birlikte sorun ve taleplerin büyüdüğünü belirten Kestelli, “Özellikle fiyatların bugünlerde olduğu gibi yükseldiği dönemlerde zeytinyağında tağşiş, sofralık zeytinde merdiven altı üretim sektörün en önemli sorunlarından birisi. Haksız rekabet neden olan, tüketici sağlığını ve güvenini olumsuz etkileyen bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla e-ticaret siteleri de dahil olmak üzere denetim mekanizmalarının daha etkin çalıştırılması gerekmektedir. Markalı ihracatı artırmak amacıyla teşvik sisteminde düzenlemeler yapmalıyız. Önemli pazarlarımızdan birisi olan Avrupa Birliği’ne ihracatta uygulanan gümrük vergisinin kaldırılmasına yönelik çalışmalarımızı ısrarla devam ettirmeliyiz. Uygun depolama koşullarının yeterli olmaması kalite kaybına ve ekonomik zarara neden olmaktadır. Üreticilerimizde de işletmelerimizde de mevcut olan bu sorunu azaltmak için lisanslı depoculuk sisteminin yaygınlaştırmaya çalışmalıyız. Öte yandan, iklim değişikliğinin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da azaltacak kültürel uygulamalar konusunda üreticilerimize destek sağlanmalıdır. Tarım sektörünün genelinde olduğu gibi zeytin tarımında da daha çok bilgiye ve daha çok teknolojiye ihtiyaç bulunmaktadır. Hem bu teknolojilerin üretilmesi hem de kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla gereken destek mekanizmalarını oluşturmalıyız. Küresel pazarlarda daha rekabetçi yapacağına, ihracat gelirimizi de artıracağını inanıyoruz. Bu konuda devletimize olduğu kadar tüm sektör paydaşlarına da önemli sorumluluklar düşüyor.” şeklinde konuştu.
Zeytin ve zeytinyağında yaşanan sorunların derlenerek kayıt altına alınarak çözüm bulunması için çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Koştu, “Bergama, Dikili ve Kınığ’ın kaderi ortak. Bakırçay havzası verimli topraklarıyla birçok medeniyete başkentlik yapmış önemli bir coğrafya. Bakırçay havzasının kalkınması için bu üç belediyemizin ortak hareket etmesi gerekiyor. Bölgemizin en hızlı şekilde kalkınmasını sağlayan şey ise ulaşımdır. Kuzey Ege Otoyolu İzmir metropolle olan bağlantısını çok hızlı şekilde sağlamlaştır. İzmir- İstanbul Otoyolu da aynı şekilde ulaşım imkanlarımızı kolaylaştırmıştır. Tüm bunlar bölgemizin bir kavşak noktası olmasını sağlamıştır. Birçok şehirden yatırımcı bölgemize yatırım yapmaya geldi. Bu gelişmelerin yanında bizim ürünlerimizi en iyi şekilde pazarlamamız gerekiyor. Zeytin ve zeytinyağıyla ilgili Tarım Bakanlığımız önemli teşvikler sağladı ve bu bölgemizde de önemli bir başarı sağladı. Birçok tarıma elverişli olmayan tarım arazilerinin zeytin ağaçlarıyla donamasını sağladık. Ağaçlarımız verim vermeye başlıyor ve rekoltemiz artıyor. Bu yıl küresel iklim krizi sebebiyle ekstra bir yıl yaşıyoruz fakat artık pazarda söz sahibi olmaya başladık” diye belirtti.
Bergama’da sanayi, tarım ve turizmin bir arada olması gerektiğini belirterek bunların bir biriyle bağlantılı olduğunu ve hiçbirinden vazgeçilmemesi gerektiğini ifade eden Kolat, “Tarımda da pandemi, Rusya- Ukrayna savaşı, küresel ısınma, iklim krizi ve kuraklık gibi etkenler tarımı çok öncelikli hale getirdi. Bölgemizde zeytini hep ikinci ürün olarak anıldı. Birinci ürün ise hep pamuktu. Zeytin şimdiye kadar ihmal edildi. Diğer bölgelerle kıyaslanınca zeytin ağacı ve yağhane sayımız önemli. Biz diğer bölgelerle yarışmak istemiyoruz. Çünkü her zeytinyağının tadı ve kokusu farklıdır. Biz oda olarak bölgemizdeki zeytinin markalaşması ve gelişimi için bir süreç başlattık Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin odamıza atadığı danışmanlarla birlikte toplantılar yapmaya bilgi toplamaya ve öneriler almaya başladık. Bu uzun bir süreç olacak fakat ürettiricilerimizle, ilçe tarımlarımızla, belediyelerimizle ve kaymakamlarımızla birlikte bölgemizdeki zeytinin hak ettiği değeri görmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
ZEYTİNE KALİTE KATACAK ÇALIŞMALAR YAPMALIYIZ
Bölgenin gelişen ve değişen yüzüyle birlikte farklı sektörlerin de ön plana çıkmaya başladığını Oral, “Bakırçay havzasının turizm ve sanayinin yanı sıra toplamda bakıldığı zaman büyük bir tarım bölgesi olduğunu ifade eden Oral, “Bu bölgedeki en değerli ürün zeytin ve zeytinyağıdır. Körfez bölgesinde başlayıp Kuzey Ege’de biten değerli, bazen bereketi, bazen sağlığa, bazen de barış anlam katan kıymetli bir değer. Dolayısıyla zeytini ve zeytinyağını bu bölgeden ayrı tutmak mümkün değil. Öte yandan üretim çok önemli olsa da genelde yaşadığımız sıkıntılardan bir tanesi verimlilik ve kalite. Bu konuda biraz daha çaba sarfetmemiz lazım. Ürünleri ürettikten sonra önemli olan ona değer katmaktır. Bundan sonraki süreçte yağacağımız çalışmalar bunun üstüne olmalı. Ürüne değer ve kalite katacak çalışmalar yürütmemiz lazım” dedi.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir'in simge mekanı yeniden ayağa kalkıyor