- Gündem
- 13.06.2025 00:09
Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında kentte düzenlenen zirvede konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Teknoloji Üssü, İzmire ivme getirecek. Kente çok yakışan bir proje olacaktır dedi
SULTAN GÜMÜŞ
Sanayi üretiminde katma değeri ve yüksek teknolojili ürünlerin payını arttırmak üzere başlatılan Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında ilk toplantı, İzmir Hilton Otelde gerçekleştirildi. Program kapsamında odak sektörler arasında yer alan makine ve teçhizat sanayinde rekabet gücünü artıracak ve ithalat bağımlılığını azaltacak ürün ve projelerin geliştirilmesi konuları ele alındı. Makine ve teçhizat sanayi sektörü temsilcilerinin de yer aldığı zirveye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ve Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran öncülük etti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Adnan Dalgakıran, Vasattan çıkıp yüksek gelirli bir ülke konumuna ulaşmak istiyoruz dedi. Bakan Özlü ise, temsilciler tarafından programda önerilecek olan fikirlerin hükümet nezdine ulaştırılacağını vurguladı.
ÖMRÜ TÜKENMEDEN SÜRESİ TÜKENİYOR
Açılış konuşmaları yapılmadan önce teknolojinin sanayi üzerindeki etkisine ilişkin kısa bir tanıtım videosu gösterildi. Videonun ardından söz hakkı alan MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, MAKFEDin amaçlarından ve önceliklerinden bahsetti. Sektörün faaliyetlerini kurumsal alanlara taşımak için elimizden geleni yaptık diyen Dalgakıran, şöyle devam etti: Alt derneklere çok fazla önem verdik. Uzmanlık alanlarının geliştirilmesine destek verdik ve bütün bunları bir araya getirmeye çalıştık. Neredeyse 20 federasyonda görev aldık. Üretim araçlarının üretiminin bütün ülkelerde stratejik olduğunu hatırlatan Dalgakıran, Vasattan çıkıp yüksek gelirli bir ülke konumuna ulaşmak istiyoruz. Fakat bu o kadar kolay değil. Bunu yapabilen iki ülke var. Kore ve Tayvan. Son 60 yılda üçüncü bir ülke çıkmadı. Peki bu iki ülke onlar ne yaptı da o seviyeye gelebildi? Şöyle söyleyeyim çok gelenekçi bir strateji uyguladılar. Makine, yazılım ve elektronik üçlüsünü kullandılar. Bütün alanlarını buraya konsantre ettiler, eğitimden sağlığa kadar dedi. Sürekli yeni makinelerle rekabeti sürdürmeyi devam ettiğimizin altını çizen Dalgakıran, makinenin ömrünün tükenmeden süresinin tükendiğini belirtti. Dalgakıran şunlara dikkati çekti: Düşük gelirden orta gelire çıkan 20 ülke var. Bunu gerçekleştirmek daha kolay. MAKFED bu konuda kurumsal stratejiler geliştirmek istiyor. Umarım bu toplantı sektöre ve ülkeye hayırlı olur.
TÜRKİYEMİZE GÜÇ KATACAKTIR
Dalgakıranın ardından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, gerçekleştirilen zirveye yönelik aktarımlarda bulundu. Makine Sektör Zirvesi için İzmirde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyleyen Özlü, Geçen hafta perşembe ve cuma günleri, çalışma arkadaşlarımla birlikte İzmire gelmiştim. İki gün boyunca, çok verimli toplantılara ve açılışlara iştirak etmiştik. İzmirli iş dünyamıza, girişimcilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve üniversitelerimize; üstün gayretleri için teşekkür ediyorum. Geçen haftaki ziyaretimizde, İzmir Teknoloji Üssünün müjdesini vermiştik. İzmirin, bu projeye sahiplendiğini görmekten, büyük memnuniyet duymaktayım. Teknoloji Üssü Projemiz; İzmire ivme getirecek, Türkiyemize güç katacaktır. Teknoloji Üssü, İzmire çok yakışan bir proje olacaktır cümlelerine yer verdi. İzmirin tasarım, marka ve Ar-Ge alanlarında da, öncü bir şehir olmaya devam ettiğini kaydeden Özlü şunları belirtti: Geçen haftaki ziyaretimde, ülke genelinde, 800 Ar-Ge merkezi, 157 Tasarım Merkezi sayısına ulaştığımızı ifade etmiştim. Bu sayı, birkaç gün içinde arttı. Bugün itibariyle, 809 Ar-Ge merkezine, 159 tasarım merkezine ulaşmış bulunuyoruz. İzmirde ise; 68 Ar-Ge, 21 tasarım merkezi sayısına ulaşmış durumdayız. Ayrıca belirtmek isterim ki; ülkemizdeki 20 adet makine tasarım merkezinin 7 tanesi İzmirdedir. İzmir; 8 üniversitesi, 138 üniversite araştırma ve uygulama merkezi, 13 organize sanayi bölgesi, 4 teknoparkı ile Türk sanayisi, bilimi ve teknolojisi için öncü rol oynamaktadır. 2016 yılında İzmirde 6 bin 186 firma kurulmuş iken, 2017 yılında bu sayı 7 bine ulaşmıştır. Ayrıca İzmir; 2017 yılında ödediği 63 milyar liralık vergiyle, vergi tahsilatı en yüksek illerimizden biri olmuştur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, makine sektörünün çok özel bir konumu olduğuna dikkati çeken Özlü, Makine sektörü olmadan, sanayileşmeden bahsetmek, söz konusu olamaz. Makine varsa, sanayileşme vardır. Makine varsa, üretim ve katma değer vardır. Dengeli ve istikrarlı bir ekonomi için, güçlü bir makine sanayinin varlığı şarttır. Makine sektörünün üretim ve istihdam büyüklüğü, sanayileşmenin temel göstergelerinin başında gelmektedir. Sanayi öncülüğünde büyümek, sağlıklı bir ekonominin, en net göstergesidir dedi.
AMAÇ YERLİ VE MİLLİ OLMA
Made in Turkey damgasının yanına, Turkish Machine mührünü vurdukları için herkese teşekkürlerini ileten Bakan Özlü, Türk makine sektörü ürünlerine olan güvenin, kesintisiz bir biçimde artarak devam edeceğine, yürekten inanıyorum. Makine sektörü; teknoloji üretimini geliştirerek, geniş bir yan sanayi ağı oluşturarak, yatırım maliyetlerini düşürerek, nitelikli personele istihdam alanı oluşturarak, birçok sektöre girdi sağlayarak ve dış ticaret açığını azaltarak; Türk ekonomisinin temel sektörleri arasına girmiştir diye konuştu. Durarak kazanma devrinin tarihe karıştığını vurgulayan Özlü, Devir; kendini yenileme ve geliştirme devridir dedi. Kalkınma politikalarının temeline yerli ve milli üretimi koyduklarını söyleyen Özlü, kalkınmanın yerlileşme ile başladığını belirterek yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Özlü, Bugünün Türkiyesi ayağı yere basan, gerektiğinde kendi göbeğini kendisi kesen, kendi milli ve yerli kaynaklarıyla büyümeyi hedefleyen bir Türkiyedir. Bugün bu önemli zirvede ele alınacak konular; sadece makine sektörümüz için değil, Türk sanayisinin tüm sektörleri için yol gösterici olacaktır diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından Makine Sanayi Sunumu yapılarak makineleşmenin sanayi üzerindeki etkisine bir kez daha değinildi.
Anadolu kıyılarındaki en iyi korunmuş antik liman: Teos
Rus Dans öğretmeni İslam ile tanıştı