- Gündem
- 19.07.2025 11:43
Sayfa Yükleniyor...
KÖY-KOOP Başkanı Neptün Soyer, İzmir’e tarımda diğer kentlere göre üvey evlat muamelesi yapıldığını savunarak tarım konusunda merkezi hükümetle uyum içinde çalışmanın gerekliliğini söyledi
NURETTİN BAKİ
İzmir KÖY-KOOP Başkanı Neptün Soyer, gazetecilerle bir araya gelerek ‘KOOP-TUK Geliyoruz’ projesi hakkında bilgi verdi. Kent kırsalındaki köy halkına küçükbaş hayvancılık, zeytincilik, bağcılık, örgütlenme ve kooperatifçilik üzerine eğitim verilen organizasyona ilişkin konuşan Başkan Soyer, tarım sektörü üzerinden geniş bir çerçevede açıklamalarda bulundu. Tarım arazilerinin hobi bahçelerine dönüşmesiyle ilgili de konuşan Soyer, tarımın hobi olmadığını söyledi. Köyde yoksulluğun değil, yoksunluğun olduğunu bildirdi. Yerel yönetimlerin merkezi iktidarla uyum içinde çalışması gerektiğini vurgulayan Soyer, ‘İzmir’e üvey evlat muamelesi yapılıyor mu?’ sorusunu da yanıtladı. Herkesin İzmir tarımına sahip çıktığını savunan Neptün Soyer, İzmir’de kentin tarımla olan ilişkisinin Türkiye’ye model olacak potansiyelde olduğunun altını çizdi. Soyer, “İzmir’de aslında yapılanlar önemli. Yerelin de odaların da aslında İzmir’de yaptıkları güzel çalışmalar var. Herkes aslında İzmir’in tarımına sahip çıktı. İzmir İl Tarım Müdürlüğü de, diğer tarım müdürlüklerine göre önde. Tarım Bakanlığının uygulamalarını doğru buluyorum. Bütçe sorunu var. Burada yerel yönetimler devreye girmiş. Yerel yönetimler hükümetle birlikte çalışmalı. Burada eksiğiz. Herkesin masaya oturması gerekiyor. ‘KOOP-TUK Geliyoruz’da bunu söyledik. İlk zamanlar kim bunlar denildi? Ama gördüler ki iyi bir şeyler yaptık. Gücü ve bilgiyi birleştirdik iyi bir şey ortaya çıktı. Birinci koşulumuz gönüllülük esası ile bir araya gelmek. Yönetimimiz para düşünmedi, maddi ve manevi katkı koyduk. Kooperatif başkanlarımız nadiren maaş alıyor. Hele üst birliklerde çok yok. KÖY-KOOP’ta öyle değildir. Biz para düşünmedik. Bizim geleneğimiz odur. Bu bütün şehirde, ülkede böyle olmalı” değerlendirmesinde bulundu.
HER KOOPERATİF KENDİ İŞİNİ YAPMALI
Kooperatifleşme ile ilgili çok önemli açıklamalar yapan Başkan Neptün Soyer, sektöre dair detaylı bilgiler verdi. Tarım Bakanlığının kendilerine getirilen sınırlandırmayı diğer birliklere getirmediğini de söyleyen Soyer, her kooperatifin kendi işini yapmasının önemini vurguladı. Soyer, “Süt topluyoruz. Bizimle birlikte keçi koyun birliği kooperatifler süt topluyor. Süt toplamaya birinin daha ihtiyacı var mı? Bunu tarımsal kalkınma kooperatifleri yapıyor. Bizim her yere ulaşmamız mümkün değil. Tarım Bakanlığı bize sınırlama getiriyor ama diğer birliklere getirmiyor. O diğer yerlerden toplayabiliyor. Kırmızı et üreticileri ne yapıyor? Yetki karmaşası yaşıyoruz. Bunun bakanlık da farkında. Tarım Bakanı ‘Hesap ettim sadece kooperatiflere otursam 300 günüm gidiyor’ dedi. Bunun bir düzenlenmesi gerekiyor ama tarımsal kalkınma kooperatifleri özerk yapılardır. Biz kendi sermayemizle kuruluyoruz. 1971’de KÖY-KOOP kuruldu. Aynı amaçla ikinci bir üst birlik ya da kapatırsın. KÖY-KOOP kendi ortaklarını arttırabiliyor. Ama 12 KÖY-KOOP kendi için de büyür ama Türkiye’de 13’üncü KÖY-KOOP kuramazsınız. Bakanlık bize yeni bir KÖY-KOOP kurmak için izin vermiyor. Yasal engel var. Ama başka birliklere izin veriyor. Üst birlikler çok yoğun. Aynı çalışma içerisinde doğru. Her kooperatif kendi işini yaparsa sorun çözülecek. Tüzüğe uysak her şey çözülecek. Bizim 107 üyemiz var. İzmir kooperatifleşmede çok iyi, çok çalışkan. Üreticinin en büyük sıkıntısı girdiler. En çok yakındıkları şey; mazot yüksek. Yem 13 TL zam yedi. Maliyetlerindeki rakamlar önemli. Girdilerini ayarlarsan zaten tüketiciye 1.5 TL’den bile süt satar” ifadelerini kullandı.
KÖYLERDE YOKSULLUK YOK
Son yıllarda köyden kente artan göç ile ilgili de açıklamalarda bulunan Soyer, gençlerin köylerinden göç etmek istemediğini bildirdi. Soyer, “Gençler göç etmek istemiyor. Babalarının arazilerinin çok kıymetli olduğunun farkında ama ben köye gidersem bu işe girersem 2 ay sonra dövizin ne olduğunu bilmiyorum. Köyden göç eden kadın olmuş. Kırsalda yoksulluk yok yoksunluk var. Köylü zengin aslında. Sütünü yapıyor, peynirini yapıyor, tarlalarda yok yok. Köylü zengin ama yoksun. Daha iyi ulaşım istiyor. Yerel yönetimler ve hükümet ortak çalışmalı. Meralarla neden küçükbaş hayvancılığı desteklemiyoruz. Kadın çocuğunu alıp göçüyor. Köyler mükemmel!” diye konuştu.
ÜVEY EVLAT MUAMELESİ!
Uyum içinde çalışmanın gerekliliğine vurgu yapan Neptün Soyer, ‘İzmir’e üvey evlat muamelesi yapılıyor mu? Böyle bir şey var mı? Merkezi hükümet ve yerel iktidar arasındaki duvarı nasıl yıkacaksınız?’ sorularını yanıtlarken “Tabii ki var. Daha geçen gün bir gazete İzmir tarımda üvey evlat diye manşet attı. Mesela IPARD projeleri İzmir’e verilmez. Ben bunu Ahmet Eşref Fakıbaba tarım bakanıyken sordum. Kalktım söyledim. Bana çevremdeki bazı kişiler ‘IPART bu bölgeye de gelmeli’ demişlerdi. Manisa, Denizli var biz yokuz! O havuzdan biz de faydalanalım. Kalktım söyledim. Fakıbaba, ‘Yani sayın başkanım Şırnak mı, İzmir mi? Yapma Allah aşkına!’ dedi. Nasıl yani? Memleketin her köşesi önemlidir, öncelikli olabilir ama hep Şırnak mı? İzmir neden almaz bu projeleri? Biz çok çalışıyoruz, hak ediyoruz. İzmir’in tarımının bu kadar iyi konuşulması Allah vergisi mi? Üretici çalışıyor. Çok emek var. Kurumlar arası ilişkinin biz KÖY-KOOP olarak altından tek başımıza kalkamayız. Ama sorunlar inşallah çözülür. Herkesin bir araya gelerek iş yapabilmeyi becermesi lazım. Türkiye olarak bu konularda eksi puanlardayız” dedi. Soyer, ‘Cumhurbaşkanlığı kabinesinde görev yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin İzmirli olmasının ulaşılabilirlik noktasında bir avantaj mı?’ sorusunu da “İzmirli olması için bu bölgeyi iyi bildiğini düşünürüm. Kayırmacılık yapmasını bekleyemem. Hiç kolay ulaşamıyorum” diyerek yanıtladı.
TARIM HOBİ DEĞİLDİR!
Tarım arazilerinin hobi bahçelerine dönüşmesini de hiç doğru bulmadığını söyleyen Soyer, ekmek parasını kazananların yaptıklarını hobi olarak ifade edilmemesinin son derece yanlış olduğunu belirtti. Soyer, “Hiç doğru bulmuyorum. Tarım hobi değil. Hobi bir küçük yazlıkta çiftlikte olabilir ama biz ekmek parasını kazananların yaptıklarını hobi olarak ifade edemeyiz. Çok arzu ediyorlarsa narenciye bahçelerini bir kısmını kendi bahçesinden ayırırlar. Kiralayabilirsiniz, al sana hobi. Ama tarım arazilerine küçük kulübe yapılmasına karşıyım. Ama köylü kendi bahçesini kontrolünde yapabilir. Bu kentlinin köye hasretidir. ‘Gelin köyünüze geri dönün’ gibidir. Hobi değil bizim işimiz. Biz tarımı hobi olarak yapmıyoruz” dedi. “Tarımsal alanda İzmir Büyükşehir Belediyesinin son 10 yılda yaptıkları doğru” diyen Soyer, “İzmirliler, sahil kesimi kafasını kaldırsa biraz tepelere baksa iyi olacak. Göçü, yoksulluğu görecek. Köylerde yoksulluk yok merkezde yoksulluk var. Biraz da hizmet eksikliği vardı. Haklılar” ifadelerini kullandı.