İzmir’in deprem gerçeği

EMİRCAN IŞILDAK

Bodrum Gökova’da meydana gelen ve çevre illerden oldukça derinden hissedilen deprem yine İzmir’deki deprem riskini ve kentin olası bir sarsıntıya hazır olup olmamasını akıllara getirdi. Gökova’da gece yarısı gerçekleşen önce 6.3 daha sonra tescille birlikte 6.6 olarak açıklanan depremden sonra İzmir’in afet durumunu, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Atilla Uluğ gazetemiz için yorumladı. Batı Anadolu fay hatlarındaki hareketliliğin süreceğine dikkat çeken Uluğ, depremlerin hayatın gerçeği olduğunu ifade etti. Prof.Dr. Uluğ, İzmir’in olası bir büyük depreme ise hazırlıksız olduğu gerçeğini gözler önüne serdi.

DEPREMLER SÜRECEK

“Önceki gece yaşanan deprem 6.6 olarak tescillendi. Tabi depremin boyutları hakkında farklılık gösteren sonuçlar olabilir. Bunlar farklı veri setlerinin kullanılmasından kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra Bodrum’un bağlı olduğu fay hatları ve İzmir’i etkileyen fay hatları farklılık gösteriyor. O bakımdan depremin kentimizle mekanik bir bağlantısı yok” diyerek sözlerine başlayan Prof.Dr. Uluğ, son aylarda batıda yaşanan depremlerin uzun yıllar süreceğini de sözlerine ekledi. Uluğ, “Batı Anadolu bu dönem en hareketli dönemlerinden birini yaşıyor. Sürekli bir hareket halinde. Bu depremler devam edecek, hareketlilik sürecek. Gezegenimizin 4 buçuk milyar yıllık ömrü var. Dünya artık soğumak istiyor. Bu hareketlilik 3 ya da 4 milyar yıl daha sürecek. Dolayısıyla depremler her zaman var olacak. Hayatımızda bir yeri olacak. Ancak korkuyla yaşamanın bir anlamı yok. Güvenli konutlar, güvenli yapılar inşa edersek depremi de en zararsız şekilde atlatırız. Hepimiz deprem olasılığını zararsız hale getirmek için çabalamalıyız. Kısacası tedbirli olmakta fayda var” diyerek uyarıda bulundu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM SAĞLIKLI DEĞİL

Daha önce kent için deprem eşiğini 6.5’lik şiddet olarak açıklayan Uluğ, bu sözlerini destekler nitelikte konuştu. Kentin yapı stokları bakımından da olası bir afete hazırlıksız olduğuna dikkat çeken Uluğ, “İzmir depreme karşı son derece dayanıksız ve hazırlıksız. Bu kentin deprem için eşik noktası 6.5 şiddetidir. Bunun üzerinde bir deprem maalesef kötü senaryolara yol açar. Bu yüzden tüm konutların güvenli yapılar olması gerekir. Maalesef İzmir’de yapı stokları oldukça eski. Kentin önemli birçok noktası elden geçirilmeyi bekliyor. Kentsel dönüşüm adı verilen işlerle her şey sağlıklı yürümüyor. Bunlardan bir kısmı gerçekten deprem için, afet riskine karşı yapılıyor ki bunlara bizler de her zaman destek veriyoruz. Ancak birçoğu da yalnızca rant için yapılıyor. Kötü yapıların samimiyetle yenilenmesi lazım. Çünkü depremler hayatımızın değişmez bir gerçeği” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi