İzmir’in ekonomi patronları 2022’den umutlu

2021 yılında ekonomide yaşanan bütün olumsuz gelişmelere rağmen 2022 yılından umutlu olduklarını ifade eden İzmir’in ekonomi patronları, özellikle ihracatta yaşanan tarihi rekorlara dikkat çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 30.12.2021 10:18
  • Güncelleme Tarihi : 30.12.2021 10:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir’in ekonomi patronları 2022’den umutlu haberinin görseli
İzmir’in ekonomi patronları 2022’den umutlu haberinin görseli

NURETTİN BAKİ

Pandemi 2021 yılında pek çok farklı sektörde önemli ekonomik sıkıntılar ve istihdam kayıplarına sebep olurken; aşı alanındaki gelişmelerle birlikte gözler 2022 yılına çevrildi. Gazetemize 2021’de ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren ve 2022’den beklentilerini aktaran İzmir iş dünyası, ülke olarak verilen pandemi mücadelesinde önemli bir aşamayı geride bıraktıklarının altını çizdi. Aşının kullanılmaya başlanmasıyla ekonominin daha stabil bir görünüme kavuşacağına dikkat çeken İzmir’in ekonomi patronları, 2022'nin toparlanma yılı olacağı görüşünde de hemfikir. İzmir’in ekonomi patronları, güçlü bir ekonomi için farklı sektörlere sağlanacak teşviklerle üretimin sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğine de vurgu yaptılar.

KESTELLİ: ZOR ŞARTLARDA ÖNEMLİ BAŞARI

130 yıllık İzmir Ticaret Borsası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “2021 tarım, gıda ve içecek sektörü açısından, üretimde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özellikle ihracatta parlak bir yıl oldu. İhracatta tarihi rekorlara imza atıldı. Sektör, 2021’in ilk 9 ayında 15,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Ekim ve kasım aylarındaki toplam 5,8 milyar dolarlık ihracatla birlikte de 22 milyar dolara yaklaşıldı. İhracatın ithalatı karşılama oranındaki makas da ülkemiz lehine açıldı. Bu rakamları, iklim değişikliğinin etkileri, yaşanan kuraklık, artan girdi maliyetleri gibi zor şartlarla elde edilmiş önemli bir başarı olarak değerlendiriyorum” ifadelerine yer verdi.

TARIMIN SERVETİNİ DÖNÜŞTÜRMEK

Kestelli: “2021 aynı zamanda Borsamızın 130’uncu kuruluş yıl dönümüydü. Bu önemli yılda gelecek hedefimizi ‘Tarımın Servetini Dönüştürmek’ olarak belirledik ve iki önemli proje üzerinde yoğunlaştık.

İlk projemiz, kısaca İTTM olarak adlandırdığımız İzmir Tarım Teknoloji Merkezi. Biz, İTTM’yi ‘Türk Tarımının Silikon Vadisi’ olarak tanımlıyoruz. Türk tarımında, Silikon Vadisinin dünya bilişim teknolojilerinde yarattığı dönüşüme benzer bir etki yaratacağına inanıyoruz. İTTM, tarımsal teknolojilerin geliştiricileri ile bu çözümlerin kullanıcılarını bir araya getirerek, talebi olan gerçek çözümlerin geliştirilmesine imkân sağlayacak. Bu projemiz aynı zamanda Türkiye’nin ilk tarımda bilişim teknolojileri temalı teknoparkı olacak” diye konuştu.

İTB’DE ELEKTRONİK İŞLEM DÖNEMİ OLACAK

2022 yılı itibariyle barsa işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleşeceğini de söyleyen Kestelli, “2022 yılında Borsacılık faaliyetlerimizin geliştirilmesine de tanık olacağız. Bunlardan en önemlisi de yüz yılı aşkın süredir devam eden fiziki salon işlemlerimizde yeni bir dönemi başlatmak olacak. Mevcut pamuk ve kuru üzüm salonlarımızdaki işlemler devam edecek ama aynı zamanda zamanın ruhuna uygun olarak elektronik ortamda da işlem yapılabiliyor olacak. Pamuk ve kuru üzümün yanı sıra üyelerimizin talep ettiği farklı ürünlerde de elektronik salon işlemlerini hayata geçiriyor olacağız. Böylece bir taraftan üyelerimizin iş hacimlerinin gelişmesine, diğer taraftan tüm dünyada değişim yaşayan tedarik zincirlerine uyum sağlamayı hedefliyoruz. 2022 bu önemli projelerimizin gelişip serpileceği ve meyve vermeye hazır hale geleceği bir zaman dilimi olacak. Ve umarım çok da bereketli bir yıl olacak” diye konuştu.

YORGANCILAR: BÜYÜMEYİ SÜRDÜREBİLİR KILMALIYIZ!

Ekonomi büyümeyi sağlıklı bir kalkınma stratejisi dahilinde sürdürülebilir hale getirmeleri gerektiğinin altını çizen Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, “2021’de Türkiye’de hem pandeminin getirdiği ekonomik yüklerle, hem de 2018’den beri gündemimizde olan kur şoku-yüksek faiz kıskacının getirdiği sıkıntılarla boğuşuyor. 2020’de yüzde 1,8 büyüyen ekonomimiz, 2021’in ilk 3 çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,4, yüzde 22,0, yüzde 7,4 oranında büyüdü. Büyümeyi özellikle, 2021’nin ilk 3 çeyreğinde sanayi üretimindeki yüzde 13, yüzde 41 ve yüzde 11 oranındaki artışlar destekledi. Bir diğer çok önemli veri olan ihracatımız, 2021’in ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 artışla, 135,7 milyar Dolar’dan 181,6 milyar Dolar’a çıkarken; ithalatımız yüzde 23 artışla, 175,9 milyar Dolar’dan 215,5 milyar Dolar’a yükseldi. Baz etkisiyle ve kurdaki yükselişle, çift haneye varan sanayi üretimi ve GSYH’daki büyüme oranları sevindirici olsa da büyümeyi sağlıklı bir kalkınma stratejisi dahilinde sürdürülebilir ve dengeli kılmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

ÖZTÜRK: YÜKSEK LOJİSTİK PERFORMASNINA SAHİP OLMALIYIZ

“Güçlü lojistik performans ile üretimde ve ticarette üs oluruz” diyen İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ise pandemi ile hızlanan Türkiye'nin lojistik üs ve küresel tedarik merkezi olma kabiliyetinin, 2022 yılında üretim gücünü ve lojistik performansı artıracak adımlarla güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Öztürk, "Ülkemizin küresel tedarik merkezi konumunu sağlamlaştırması için istikrarlı bir döviz kuruna, rekabetçi üretim ve ihracat gücüne, yüksek lojistik performansına sahip olması gerekiyor. Ürettiğimizi malı en hızlı şekilde ve en düşük maliyetle denizyoluna aktarmalıyız. Ülkemiz lojistiği stratejik sektör olarak değerlendirmeli, milli gemi filomuzu büyütecek, limanlarımızı sanayi merkezlerine bağlayacak adımları atmalıdır" dedi.

LOJİSTİK DARBOĞAZLAR DEVAM EDECEK

Küresel tedarik zincirindeki tıkanıklığın 2021 yılında da yoğun şekilde devam ettiğine dikkat çeken Öztürk, 2020 yılında yüzde 10 civarında daralan küresel mal ticaretinin, bu yıl yüzde 22, gelecek yıl yüzde beş-altı seviyelerinde büyüyeceğinin tahmin edildiğini ifade etti. Öztürk, "Güçlü talep dünya ticaretini büyütürken, üretim ve taşımacılık bu büyümeyi takip etmekte zorlanıyor. Yüksek hammadde fiyatları ve yüksek enflasyon, ticaret savaşları, kırılgan ekonomiler, parasal sıkılaştırmalar gibi risklere bağlı olarak lojistik darboğazların 2022 yılında da tedarik zincirindeki aksamalara yol açması bekleniyor. Ticaretin normal akışına dönmesi, tüketim hızının yavaşlamasına bağlı olacak. Denizcilik de bu gelişmelere uyum sağlamaya çalışıyor. Deniz taşımacılığı ve lojistik sektöründe kartların yeniden karıldığı dönem geride kaldı, kartların yeniden basıldığı bir döneme girildi. Çin gibi bazı gelişmiş ülkeler, küresel tedarik sorunlarını çözmek için deniz, hava ve kara lojistik firmalarını tek bir merkezde yeniden organize ederken, dev gemi operatörleri yeni satın almalar ile limandan limana yaptıkları taşımacılığı fabrikadan kapıya kadar uzatıyorlar. Biz de bu gelişmeleri yakından takip edip lojistiğimizi yeniden organize etmek zorundayız" diye konuştu.

YENİ DENİZYOLLARI OLUŞTURULMALI

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği verilerine göre Türk limanlarının 2021 yılını yüzde beş büyüme ile kapatacağını dile getiren Öztürk, konteynerde yüzde 6,9, dökme yükte yüzde 2,8, Ro-Ro taşımacılığında yüzde 28,8 artış olmasının beklendiğini, İzmir Limanları'nda elleçlenen yükün ise 1 milyon 750 bin TEU'yu geçmesinin öngörüldüğünü söyledi. Öztürk, İzmir Körfezi Rehabilitasyon Projesi, Kuzey Ege Çandarlı Limanı gibi önemli yatırımların İzmir'in denizcilikte kaderini değiştireceğini, bölgenin Kuşak ve Yol Projesi'nde önemli bir kavşak haline geleceğini ifade etti.
Avrupa'da boşalan rafları en hızlı şekilde dolduracak ülke olarak Türkiye'nin öne çıktığını vurgulayan Öztürk, "Ege Bölgesi olarak ihracatımızın yarısından fazlasını yaptığımız Avrupa Birliği pazarına, Çeşme Ulusoy Limanı-Trieste, Alsancak Limanı-Tarragona seferleri ile doğrudan bağlanıyoruz. Bunun yanı sıra yeni Ro-ro hatları gündeme gelmelidir. İzmir-Selanik Ropax hattı için çalışmalar devam ediyor. Fransa, Kuzey Afrika gibi ülkelere yeni hatlar oluşturularak Akdeniz ticaret ağımız zenginleştirilmelidir. 25 yıl aradan sonra başlayan Libya-İzmir seferlerinin düzenli şekilde devam etmesi de önem taşıyor" şeklinde konuştu.

KRUVAZİYER TURİZMİNDE BEYAZ SAYFA

Deniz turizmi sektöründe pandemi öncesine ulaşılamasa da geçen yılın geride bırakıldığını belirten Öztürk, izole tatil ihtiyacının 2022 yılında tekne ve marina sektörüne olan ilgiyi devam ettireceğini söyledi. Öztürk, şöyle devam etti: "2022 yılında 45 milyon turist, 35 milyar dolar gelir hedefleniyor. Bu hedefin beşte birinin deniz turizminden elde edilmesi öngörülüyor. İki yıldır yapılamayan Ege kıyılarımız ile Yunan adaları arasında feribot seferlerinin bahar aylarından itibaren başlamasını bekliyoruz. Kruvaziyer sektöründe çok güzel gelişmeler yaşanıyor. Yeni sezonda Kuşadası'na 650, Galataport'a 250, İzmir'e 49, Çeşme'ye 39 gemi rezervasyon yaptırmış durumda. Türkiye 2022'de kruvaziyer turizminde beyaz bir sayfa açacaktır".

ÖZGENER: KÖTÜMSER OLMA LÜKSÜMÜZ YOK!

İş insanları olarak kötümser olma gibi bir lükslerinin olmadığını belirten İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgenr, “ilk günden buyana bizlerin iş insanları olarak umutsuz ve kötümser olma lüksümüzün olmadığını söylüyorum. Çünkü tüccar ve sanayici olarak müteşebbis kimliğimizle omuzlarımızda büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Çalışanlarımıza, tedarikçilerimize, müşterilerimize, ailelerimize, yaşadığımız kente ve ülkemize karşı sorumluyuz. Biz, istihdam yaratmayı, yatırım yapmayı, ülkemize döviz kazandırmayı, vergimizi vererek elde ettiğimiz değerleri yeniden yatırıma yönlendirerek daha çok insanımıza iş ve aş imkanları yaratmayı tercih ettik. Çünkü biz rahatı değil mücadele etmeyi ve risk üstlenerek ülkemize faydalı olmayı tercih ettik. Bugün de pes etmeden, Türkiye ekonomisinin gücüne ve Türkiye’nin parlak geleceğine olan inancımızı koruyarak, insanımızın zor günlerde çok çalışarak hep bir çıkış yolu bulduğunu hatırlayarak ve özellikle de geleceğimizi inşa edecek çocuklarımıza, gençlerimize güvenerek yolumuza devam edeceğiz. Daha çok çalışacak, daha çok üretecek ve hep birlikte düzlüğe çıkacağız” diye konuştu.

4 OSB BİRDEN

Yaklaşık 3 bin kişiye istihdam yaratacak Torbalı Karma ve Mobilya OSB’nin de 64 mobilya yatırımcısının projeye dahil olduğunu aktaran Özgener şöyle konuştu: “İZTO olarak 4 farklı Tarımsal OSB projesini sürdürüyoruz. Dikili Sera Tarıma Dayalı İhtisas OSB’de altyapı çalışmalarını etaplar halinde gerçekleştiriyoruz. Bayındır Çiçekçilik Tarıma Dayalı İhtisas OSB ise Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 yılı yatırım programına alındı ve onaylanmak üzere. Buranın toplam yatırım tutarı 75 milyon TL olacak. Kınık Tohum Fide Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tarıma Dayalı İhtisas OSB’de 2022’de arazilerin tapularının alınması, plan proje işlerinin bitirilmesi ve arazi düzenlemesine geçilmesi hedefleniyor. Bergama Süt Tarıma Dayalı İhtisas OSB’nin ise ÇED raporu sürecine 2022 yılında da devam edeceğiz.”

ESKİNAZİ’DEN ‘YEŞİL DÜNYA’ VURGUSU

‘Yeşil bir dünya’ vurgusu yapan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “90 milyon insanın yaşadığı, 1 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla’ya yaklaşan ekonomik büyüklüğüyle dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan Türkiye yeşil bir dünyanın oluşumunda önemli mimarlardan biri olmak durumunda. Endüstriyel ekonomide üretim, kullanım ve imha süreci yerine dönüşümü ve yeniden dönüşümü esas almalıyız. Kaynakların mümkün olduğu kadar geri dönüşümden kazanılması ve atıkların mümkün olduğu kadar yeni kaynaklara dönüşebilmesi karlılığı artıracağı gibi, yeni kaynak kullanımının önüne geçecek ve seragazı salınımımız azalacak” dedi.

3,2 MİLYAR DOLAR KATKI SAĞLADIK!

EİB olarak Türkiye’nin ihracatına önemli katkılar yaptıklarını bu katkının artarak devam edeceğini de sözlerine ekleyen Eskinazi, “2021 yılında dijitalleşme, Ar-Ge, yeşil üretim, tasarım, inovasyon eksenli ihracat stratejimizle birçok proje gerçekleştirerek; ihracatımızı yüzde 26’lık artışla 13 milyar dolardan 16,2 milyar dolara taşıdık. EİB olarak Türkiye’nin ihracat artışına 3,2 milyar dolar katkı sağladık. Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2022 yılında 18 milyar doları ülkemize kazandırmak için dijitalleşme, sürdürülebilirlik, inovasyon, Ar-Ge ve tasarım başlıklarına yoğunlaşacağız. Türkiye’nin 2021 yılı sonu ihracatı ise; 225 milyar dolar bandında gerçekleşecek. Bugün sayıları 106 bine ulaşan ihracatçı ordusu, 2030 yılı için 300 milyar dolar ihracat hedefliyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2030 yılı hedefimiz 25 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmak olacak. Ege Bölgesi’nin ihracat deseninde güçlü bir şekilde temsil edilen tarım sektörünün Dikili, Kınık, Bergama ve Bayındır’a kurulacak Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgeleriyle ivme kazanmasını ve önümüzdeki 5 yılda 5,6 milyar dolardan 10 milyar dolar seviyesine çıkmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.