Sayfa Yükleniyor...
İzmir, yenilenebilir enerji kaynağı olan güneş enerjisinden faydalanma noktasında en şanslı illerden biri olarak gözüküyor. Bu bağlamda ESHOT’un GES projesinde 2017 yılından bu yana 6 milyon kişi elektrikli otobüsler ile seyahat ederek, 1 milyon litre fosil yakıt tüketimini engelledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN – ÖZEL HABER
Dünyada ve ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Ülkeler nükleer enerji ve diğer enerji kaynaklarından ziyade yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok yatırım yapıyorlar. Ülkemizde en çok ihtiyaç duyulan enerji gündelik hayatın ve sanayinin ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisidir. Elektrik enerjisine olan ihtiyacımız ise nüfusun ve sanayinin gelişmesine bağlı olarak artarak devam ediyor. İzmir’in bulunduğu coğrafi konum ve potansiyeli itibariyle güneş enerjisinden elektrik enerjisi üretme potansiyeli oldukça fazla gözüküyor. Türkiye’de yıllık güneş ışınımından yararlanma süresi 2 bin 640 saati buluyor ve yatay eksende yıllık güneş ışınımı 1.311 kWh/m2’dir. 2012 yılında Proje yürütücülüğünü İzmir İl Özel İdaresi, İZKA, Kalkınma Bakanlığı ve Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü’nün hazırladığı rapora göre, güneş enerjisi potansiyeli açısından, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki şehirlerden sonra İzmir, en avantajlı şehirlerden biri olduğu belirtiliyor. 2019 yılında serbest elektrik enerjisi üretme potansiyeline göre mevzuatta yapılan değişikliklere göre çatılarda kurulacak güneş enerjisi panelleri ile kendi elektriğimizi karşılamanın yanında şebekeye de elektrik satma imkanı verildi. İzmir’de güneş enerjisi santrallerinde verilen teşvikler kapsamında bazı belediyeler, üniversiteler, özel kuruluşlar ve kamu kurumlarında da güneş enerjisi panellerinden elektrik üretimi konusunda yatırımlar yapılıyor. TCDD’ye bağlı Tarihi Basmane Gar’ında peronların üstüne güneş panelleri döşendi. Böylece Garın elektrik ihtiyacı bu şekilde karşılanmaya çalışılacak. Belediye tarafında ise en büyük örnek ESHOT’un satın aldığı elektrikli otobüsler. Kurulan sistem ile ilk etapta alınan 20 adet elektrikli otobüsün tüm elektrik ihtiyacı güneş panellerinden karşılanıyor.
EKONOMİK VE VİZYON BOYUTU
Bu veriler ışığında görüşlerini açıklayan TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mümtaz Ayça da İzmir’in mevcut güneş enerjisi potansiyelini ve güneşten ne kadar faydalanabileceğini iki bağlamda bakılabileceğini belirterek, “Birincisi işin ekonomik boyutu, diğeri ise işin vizyon boyutudur. İşe başlandığında öncelikle fizibilitesi yapılır. Yaptığınız yatırımın size ne kadar sürede geri dönüş sağlayacağı ekonomik olarak ne fayda sağlayacağı gibi ekonomik değerlendirmeler ve tablolar rakamsal tablolar hesaplanır. Bu birinci aşamadır. Ticari hayatta kesinlikle bu tablolar düzgün çıkmazsa devam edilmez. Kamu kurumlarında ise olaylar biraz daha farklı arz edebiliyor. Bazı projeler vizyon projesi olarak değerlendirilebiliyor. Yeşil enerji ve çevreye duyarlılık açısından bunu sergilememiz gerekiyor. Geri dönüş ve maliyetler bizim için ikinci planda kalıyor. İzmir’de 2013 yılında İZKA’nın destekleri ile güneş enerjisine yatırımlar başladı. Kamu kurumları arasında belediyelerden, ticari firmalar ve bazı vakıflar da bu projeden fayda sağladı. İZKA, bu projeden fayda sağlanması için bir kısmını hibe olarak finanse etti. Karşıyaka ve Karaburun Belediyeleri güneş enerjisi santrali yaptı” dedi.
6 MİLYON 951 BİN YOLCU
ESHOT’un elektrik enerjisi ile çalışan otobüslerinin enerji ihtiyacını güneş panellerinden sağlama ile ilgili yaklaşımını değerlendiren Ayça, “Elektrikli araç kullanıyorsanız; birincisi parasal, ikincisi de çevresel neden olabilir. Eğer çevresel nedenlerden dolayı olduğunu düşünüp evinizde prizden aracınızı şarj ettiğinizi düşünürseniz, prize gelen elektrik termik santralden geliyor. İzmir’in elektriği Soma ve Yatağan Termik Santrali’nden karşılanıyor. Dolayısıyla çevreci bir iş yapmış sayılmıyorsunuz. Şu anda ESHOT’un sayfasındaki tablolandırmada verilen değerlere göre Eshot Gediz Atölyesi Güneş Enerji Santrali’nde 2 Eylül 2017’den itibaren üretilen elektrikle toplam 6 milyon 951 bin yolcu taşınmış, kullanımı engellenen akaryakıt miktarı 1 milyon 96 bin litre, salınımı engellenen karbondioksit eşdeğeri 2 bin 939 ton, tüm bu salınımı bir gün içinde filtreleyebilmek için gerekli ağaç sayısı 73 bin ve üretilen toplam enerji 2 milyon 680 bin KW saattir. Elektrikli otobüs enerji karşılama oranı yüzde 128. Yani elektrikli otobüslerin şarjı için gerekli olan elektrikten daha fazla elektrik üretmişler” diye konuştu.
SÜRECİ KOLAYLAŞTIRMALIYIZ
Ayça, Türkiye’de çatılarda güneşten suyu ısıtan kolektörler ile su ısıtmada dünyada ikinci durumda olduğumuzu belirterek, “Dünyada neden ikinciyiz biliyor musunuz? Sebebi bu konuda herhangi bir mevzuatın olmamasıdır. İzin süreci de yok. Siz çatınıza bunu yapmak istediğinizde hiç kimseden izin almıyorsunuz. Bununla beraber kesinlikle güneşten elektrik üretmenin izinsiz bir şekilde yapılmaması gerekiyor. Çünkü hayati tehlikesi var ve elektrik ciddi bir konudur. Bir evinize çatınıza kurduğunuz su ısıtma kolektörleri 1.500-2.000 TL’dir. Ama evinize kuracağınız GES’in maliyeti yüksektir. Güneş kolektörü yerli imalattır sanayide üretilir. Ama güneş panellerinin yüzde 95’ini ithal ediyoruz. İnvertörlerin yüzde 98’ini ithal ediyoruz. Dolayısıyla yapmamız gereken iyi bir çalışma ile paranın çöpe atılmamasıdır. Su ısıtma kolektörleri kendini 1 senede amorti eder ama güneş panellerinin 5-6 yıldan aşağı düşme imkanı yoktur. Bu örneğe baktığımızda siz bu ülkede bazı şeyleri kolaylaştırırsanız bu işi başarırsınız” ifadelerini kullandı.
ELEKTRİKLİ ARAÇ SAYISI ARTIYOR
Türkiye’nin geçen yıl ki elektrik sarfiyatı rakamının 290 milyar kilovat saat olduğuna dikkat çeken Ayça, “Makina Mühendisleri Odası’nın yıllar önce yaptığı çalışmada Türkiye’nin tarıma elverişsiz hazineye ait arazilerin hepsini güneş paneli ile donatırsak o alandan 1 yıl boyunca 400 milyar kilovat saat elektrik üretilebileceği söylendi. Bu tabi ki bir teorik yaklaşımdır. ASELSAN elektrikli tren, HİDROMEK 7 ton ağırlığında elektrikli kepçe üretti. Elektrikli araçların sayısı hızla artmaya başladı. Türkiye’de 12,5 milyon adet binek araç var. Bunlar akaryakıt ya da LPG kullanıyor. 12,5 milyon adedi biz elektrikli yapar ve bunların 1 yıllık ihtiyacını güneş panellerinden karşılamak istesek, ne kadarlık bir yatırım ve alana ihtiyacımız olduğuna bakarsak; ihtiyaç duyduğumuz alan Türkiye’nin en küçük ili olan Yalova’nın yarısı bile değildir. Yapılacak yatırım ise 50 milyar dolar civarındadır. Teknik olarak bir bölgeye bu kadar yatırım yapmak yanlıştır. Bu sadece alanı görmek açısından verilen bir örnektir. Yine Van Gölü'nün tamamına kurulacak olan GES’ler Türkiye’nin elektrik ihtiyacını karşılayabilir” şeklinde konuştu.
İNOVASYON YARATMALIYIZ
Oda olarak GES’ler ile ilgili görüşlerine de yer veren Ayça, “İşin mevzuatının kesinlikle olması gerekiyor. Fakat bu mevzuat, Odalar nezdinde değerlendirilerek kullanıcı ve dağıtım şirketleri ile koordineli halde olmalıdır. Bu noktada çok iyi bir yere geldiğimizi söyleyemiyoruz. İşin ilk çıkış anında GES’ler ticari amaçlı yapılmaya başlandı. Kendi arazinize şu anda GES kuramıyorsunuz. Devlet kurumlarına da ihtiyacınız olanı kadar kurun dediler. Güneş panelleri doğru mimarlık ve mühendislik projeleri ile sadece parasal kaygı ile değil, aynı zamanda estetik ve vizyon değerlendirmeleri ile birlikte ele alınmalıdır. Bu çerçevede mevzuatın GES politikalarını destekleyici olup engel teşkil etmemelidir. EMO olarak ‘destekleyici bir mevzuatımız var’ı gönülden diyemiyoruz. İşin çalışılması gereken noktaları var. 2013’ten önce hiçbir şey yoktu. Şu anda bir şeyler var ve yapılmaya çalışılıyor. Şu anda gücü 8 gigawatlara ulaşan kurulu güneş enerji santrallerimiz var. İyi bir rakamlara geldik ancak Türkiye için bu rakamlar yeterli değildir. İyi şartlarda günlük enerji ihtiyacımızı güneşten yüzde 2’ye kadar karşıladığımız oldu. Bu durum Avrupa’da çok daha ileri oldu. Hafta sonunda bütün elektriği rüzgar ve güneşten karşıladım diyen ülkeler var. Hatta ve hatta eksi parametre diye bir şey var. Yani ürettikleri elektrik fazla gelmiş. Elektriği depolama ile uğraşıyorlar. Fransa fazla elektriği İtalya’ya veriyor. İtalya Hidroelektrik santrallerini kurmuş akıtıyor elektrik üretiyor. Çok uzak bir noktada bedava aldığı elektriği pompa koyarak suyu geri basıyor. İkinci defa elektrik üretiyor. Bu bir inovasyondur. Artık teknoloji yeni bir şey bulmak değil inovasyon yaratmaktır. Güneş enerjisinde de inovasyon yaratılacak uygulamaların çok fazla olduğunu biliyoruz” dedi.
KAMU ÖNCÜLÜK ETMELİ
Kamusal alanda kurulan GES santrallerinde Basmane Gar örneğine de değinen Ayça, “TCDD ve İZBAN durakları çok göz önünde yerlerdir. Buraların tarihi eser özellikleri vardır. Normal bir fabrika çatısına yapıyor gibi bir projelendirme yapamayız. Vatikan’da kurulan GES’ler tarihi dokuya zarar vermeden ve estetik kaygı ile kuruldu. Ülkemizde de yapacağımız GES projelerinde estetik kaygıların olması gerekiyor. Normal bir projelendirme yapılmayız. Otopark uygulamalarından tutun, otobüs duraklarına, otobüs ve trenlerin kendi üzerlerinden tutun da birçok alanda GES panelleri kurabiliriz. Amortismanı 12 senede çıksa da kamunun öncü olup teşvik etmesi gerekir. Ticari olarak özel sektör yapmasa bile kamunun hizmet ve ülkeye faydalı olma kaygısı her zaman ön planda olmalıdır. Güneş tarlaları yerine kamusal alanda kullanılan alanlarda inovatif projelerle daha çok GES’ler kurulabilir. Açık otoparklar bunların en güzel örneğidir. Katip Çelebi Üniversitesi’nde açık otoparkta yapılan uygulama ile GES panellerinin kurulduğu ve elektrik üretildiğini biliyoruz. Bunun gibi örneklerin daha da artmasını bekliyoruz” diye konuştu.
BASMANE GAR GES PROJESİ
TCDD’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması hedefleri kapsamında İzmir’de bugüne kadar Basmane ve Selçuk İlçesi’nde Güneş Enerji Santrali’nin kurulumu yapıldı. 70,2 KW’lik Basmane Garı’na kurulan Güneş Enerji Santrali’nin (GES) maliyeti toplam 2 milyon 749 bin 350 TL’dir. Buna göre Basman Garı’nın Mevcut Markizinin Ledle Aydınlatılması, Yeni Markiz ve Peron Kaplamalarının Yapılması İşi kapsamındaki “Basmana Garı Güneş Enerji Santrali ( GES)” projesinde yüzde 95’lik ilerleme sağlandı ve tamamlanma aşamasına gelindi. İzmir Selçuk’ta TCDD’nin kendi mülkiyeti üzerindeki alanda ise Güneş Enerjisi Santrali’nin kurulumu tamamlandı ve 11 Nisan 2019 tarihinde hizmete açıldı.
ESHOT GES PROJESİ
Elektrikli Otobüs Sayaçlarının güncellenme periyodu 12 saat, GES Sayaçlarının güncellenme periyodu 1 haftadır. Elektrikli Otobüslerin devreye alınma tarihi 02.04.2017, GES’in devreye alınma tarihi 01.08.2017’dir.Karbon Ayak İzi hesaplanmasında “Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)” nin yayınlamış olduğu metadoloji kullanılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, imzalamış olduğu “Başkanları Sözleşmesi ( Covenant of Mayors -CoM)” ile 2020 yılına kadar Yerel Yönetim kaynaklı sera gazı salımlarını yüzde 20 azaltmayı taahhüt etmiştir. İzmir Elektrikli Otobüs Projesi’nin ürettiği çevresel değerler, “Sağlıklı Kentler ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü”nün hazırlamış olduğu “Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı” çerçevesinde takip edilmekte, raporlanmakta ve arşivlenmektedir.
Haber Merkezi