- Gündem
- 22.04.2025 18:33
İzmirli gazeteciler son dönemlerde gazetecilere yönelik baskılar, saldırılar ile ilgili olarak Konak Meydanı Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Heykeli önünde bir araya geldi. İzmirli gazeteciler hep bir ağızdan Özgür basın susturulamaz diye slogan attı
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmirli gazeteciler basına ve gazetecilere yönelik yapılan saldırılara tepki göstermek için Konak Meydanı Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Heykeli önünde toplandı. Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, Ankara Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti-Afyon Gazeteciler Cemiyeti, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti, Foto muhabirleri Derneği, Spor Yazarları Derneği, Pen Türkiye Merkezinin de destek verdiği bildiriyi İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen okudu. Hazırlanan basın metni İzmir, İstanbul, Ankara ve diğer kentlerde eş zamanlı olarak okundu.
SIRANIN KİME GELECEĞİNİ BİLMİYORUZ
Basın bildirisini okuyan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, basın özgürlüğü derken, can güvenliklerinin olmadığı bir noktaya geldiklerini ve çok ciddi endişeler içinde olduklarını söyledi. Dikmen, son zamanlarda medyaya yönelik baskıları kınadıklarını belirterek, Son dönemde yaşadıklarımız apaçık gözdağıdır, basına hiza verme çabasıdır. Devletin can güvenliğimizi sağlamadığını hisseden biz gazeteciler, bugün her açıdan özgür olmadığımızı ilan ediyoruz!Siyasi iktidar ülkeyi yönetendir.Yaşadıklarımızın sorumluluğu doğrudan siyasi iktidarındır.Hükümete, İçişleri Bakanlığına sesleniyoruz.Yaratılan bu Vandalizme dur demek için meydanlardayız.Önceki gün, Ahmet Hakanın kaburgası ve burnu kırıldı.Oysa günlerdir bu belanın yaşanacağı belliydi. Devlet onu koruyamadı.Şimdi sıranın kime geleceğini bilmiyoruz.Başta siyasi iktidar olmak üzere, tüm yetkilileri sorumluluk bilinciyle göreve çağırıyoruz.Bu saldırılar bizleri korkutamaz, yıldıramaz.Gazeteciler, yazarlar, çizerler, düşünürler, sorumluluk sahipleritek ses olduk, el eleyiz, buradayız.Her koşulda, halkın haber alma hakkını sonuna kadar yerine getirmeye kararlıyız.Bunun için bugün İzmirden İstanbuldan ve yurdun diğer bölgelerinden eş zamanlı sesleniyoruz.Gözdağlarına, korkutmalara karşı özgür basının yılmayacağını haykırıyoruz şeklinde konuştu.
YILMAYACAĞIZ, KORKMAYACAĞIZ
Basının görevinin haber vermek, eleştirmek ve halkı olaylardan haberdar etmek olduğunu söyleyen Dikmen sözlerini şöyle sürdürdü: Sırf eleştirdikleri için, gerçeği yazdıkları için bugün mahkeme kapılarında yargılanan çok sayıda arkadaşımızla da dayanışma içindeyiz.Tüm bu davaların sonuna kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.Anayasa ve Uluslararası hukuk bağlamında koruma altında olan, ifade özgürlüğü ile onun en önemli unsuru basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı, kutsaldır.Buna sonuna kadar sahip çıkmaya kararlıyız.Yılmayacağız, Korkmayacağız, mücadelemize devam edeceğiz.Saldırıya uğrayan tüm meslektaşlarımıza geçmiş olsun diliyoruz. Yaşam hakkımız kutsaldır.Can güvenliğimizin sağlanması da, ülkeyi yönetenlerin görevidir. Bunu, bir kez daha hatırlatıyoruz.Gazete binalarının basılmadığı, taşlı-sopalı saldırıya uğramadığı, gazetecilerin hedef gösterilmediği-öldürülmediği, kemiklerinin kırılmadığı, gazetecilik faaliyeti yüzünden zindanlara atılmadığı, yargılanmadığı, işsiz kalmadığı bir ülkenin gazetecileri olmak istiyoruz.