- Gündem
- 21.04.2025 00:51
İZTO Başkanı Mahmut Özgener, 19 Mart’ta yaşanan Merkez Bankası Başkanı değişikliği sonrası ekonomide önlerini göremedikleri bir döneme girdiklerini belirtti
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) mart ayı olağan meclis toplantısı online olarak gerçekleştirildi. Kent ve ülke ekonomisinde yaşanan gelişmelerin masaya yatırıldığı toplantıda, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener gündemi değerlendirdi. İçinde bulunulan pandemi koşulları göz önüne alındığında, turizm sektörünün yaz sezonu öncesi ciddi bir risk altında olduğunu belirterek, “Turizmde beklentilerimizi karşılamak, üretim ve ihracatımızı artırarak sürdürebilmek hedefinde durumu kontrol altına almak için herkesin üzerine düşeni yapması çok kritik. Ramazan ayıyla birlikte daha sıkı tedbirlerin uygulandığı bir sürece geçiş yapacağız. Dolayısıyla; çok zor dönemden geçen yeme-içme sektörünün, Ramazan başlangıcına kadar olan bu süreci önemli bir fırsat olarak değerlendirip, tüm tedbir ve kurallara riayet etmesi gerekiyor. Faaliyetlerini sürdürmede çok zor zamanlar geçiren yeme-içme sektörü başta olmak üzere, zorda olan diğer sektör gruplarımız için de talep ettiğimiz; 2020 yılındaki vergi ve SGK ödemelerinin, kira stopajlarının iptal edilmesi, kira yardımı yapılması, ciro kaybı desteği sağlanması, elektrik, su ve doğalgaz ödemeleri gibi sabit ödenen borçların iptali, vadesi gelen kredilerin yeniden, uygun koşullarda yapılandırılması ile desteklenmesini bekliyoruz” dedi.
TİCARET ERBABINI ZORLUYOR
Merkez Bankası Başkanı’nın 19 Mart’taki değişikliğiyle pandemi sürecindeki ekonomide yeni ve önlerini görmenin zorlaştığı bir döneme girdiklerine vurgu yapan Başkan Özgener, “Bu görev değişikliği sonrası, resmi olarak politika faizlerinde herhangi bir değişiklik olmadı. Yapılan açıklamalar, faizlerin düşük tutulmak istendiği şeklinde yorumlandı ve ekonomik birimlerin bağımsızlığı ile ilgili güven tam anlamıyla tesis edilemedi. Dövizde yaşanan artış ve tüm dünyada emtia fiyatlarının yükselmesi, fiyat artışları tehdidini körüklüyor. Bu, önümüzdeki dönem zam artışlarına neden olurken, girdi maliyetlerini de artırabilir. Dövizdeki dalgalanmalar; sanayicilerimizi ve ticaret erbabını zorluyor. Kurdaki aşırı dalgalanma ve marjların çok yüksek olması; iş dünyamızın önünü görmesini engelliyor, yarattığı belirsizlik nedeniyle yatırım kararlarının askıya alınmasına neden oluyor. Özellikle ham madde fiyatlarında, girdi ve üretim maliyetlerinde yaşanan artışlar, zaten pandemi nedeniyle tam kapasite çalışmayan birçok firmanın maliyetlerinin daha da artmasını tetikleyecek. Enflasyonun bahar aylarında tepe yapması beklenirken, düşük faiz ortamının reel faizleri aşağı yönlü baskılayacağı endişeleri yükseldi. Böylece, yurt dışı yatırımcıların Türk Lirası bazlı enstrümanlarda ciddi bir satış baskısı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
ÜRETİM YAPISINI DÖNÜŞTÜRMELİYİZ
‘İzmir olarak istihdamla ilgili çalışmalara daha yoğun eğilmeli ve yeni açıklanan desteklerden azami ölçüde yararlanarak bu eksiğimizi kapatmalıyız’ diyen Özgener, “İşsizlik, istihdam, iş gücünün üretken alanlarda çalışmasını en önemli sorunlar olarak görüyoruz. Üretim yapısını acilen dönüştürmeliyiz. Tüm tarafların görüşleri alınarak bu sorunların üzerine ivedilikle gitmeliyiz. Kısa Çalışma Ödeneği bugün itibariyle sona eriyor. Yeniden kapanma kararı alınan bu süreçte Kısa Çalışma Ödeneği’nin uzatılması çok daha önemli bir hale geldi. Pandemi süresince istihdam piyasaları için bir emniyet sübabı görevi gören bu ödeneğin, pandemi sona erene kadar devam etmesini talep ediyoruz. Ayrıca mevduat, fon gibi yatırım ürünlerine gelen stopaj indirimi de bugün itibariyle son buluyor. Bu indirimin uzatılması gerektiğini de yine vurgulamıştık. Bu koşullar altında, Türk Lirası’nın itibarının artması, TL varlıklara yatırım yapılması ve döviz tevdiat hesaplarının artışının engellenmesi için Türk Lirası mevduat, fon, bono gibi yatırım ürünlerine tanınan ve bugün itibariyle son bulan stopaj indirimlerinin pandemi sürecinde devam etmesi gerektiği kanaatindeyim” şeklinde konuştu.