- Gündem
- 12.05.2025 15:48
Kadın ziraat mühendisi olmanın zorluklarını,iş ararken yaşadığı güçlükleri anlatan Ziraat Mühendisi Sibel Elbir, arazide ve ofiste en çok karşılaştığı “Kadın halinle nasıl çalışacaksın? Erkek çalışanla aynı ücreti alacağını mı düşünüyorsun? Kadın kahvede oturur mu?” sözleriyle özetledi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü… Bu özel gün; kadınların emeklerini görmezden gelen ve onları baskılamaya çalışan ve ikinci plana atan erkek egemen zihniyetine karşı mücadelenin günü. Kadınlar birçok alanda olduğu gibi iş hayatında da erkeklerin baskı ve mobbingine maruz kalıyor. Öyle ki birçok sektörde kadınlar, okulunu okudukları ve uzman oldukları mesleklerini yapmakta güçlük yaşıyor. Güçlüğün sebebi ise çoğunlukla yalnızca kadın olmaları. Bu kadınlardan biri de Ziraat Mühendisi Sibel Elbir… Elbir, büyük bir heyecan ve mutlulukla bitirdiği okulunun sonunda; iş arayış sürecinde yaşadığı hayal kırıklıklarını, meslek hayatında sadece kadın olduğu için karşılaştığı sıkıntıları gazetemize anlattı.
KADIN HALİNLE NASIL ÇALIŞACAKSIN?
İş arayışlarında sadece kadın olduğu için istenmediğini söyleyen Elbir, o süreci şu şekilde anlatıyor: “Üniversiteden mezun olduğumda mesleğimi yapabileceğim iş arayışına girdim, 1,5 yıl süren bu serüven gittiğim her firmada, ‘Kadın halinle nasıl çalışacaksın, işe başlayacaksın kısa süre sonra anne olup; işe devam edemeyeceksin, sen yapamazsın’ gibi pek çok cevapla reddedildim. Bu süreç sonunda evlendim ve eşimin firmasında çalışmaya başladım. 3 yıl sonra firma iflası yaşanınca tekrar iş aramaya başladım. Ancak ilk yıllardan daha da zor oldu bu süreç, çünkü mezun olalı artık 5 yıl olmuştu, yaptığım başvurularda daha da ciddi eleştirilerle karşılaştım. ‘5 yıl olmuş iş bulamamışsın yapamayacağını anlamadın mı? Bu iş kadın işi değil, erkekler ile nasıl çalışacaksın? Çiftçiler erkek seni korumakla uğraşamayız, bu iş erkek işi arazi de çalışamazsın’ gibi daha can acıtıcı cevaplarla reddedildim”
İŞ İÇİN TORBALI’YA TAŞINDIM AMA…
Uzun iş arayışın sonunda kendi mesleğinden uzaklaştığını ifade eden Elbir, “7 ay süren bu arayışın sonunda kendimi bir marketin kasiyerlik sınavının giriş kuyruğunda buldum. O kuyrukta ‘Burada ne işim var?’ dedim. Kendi kendime ‘Ben mesleğimi yapmalıyım vazgeçmemeliyim, bir yolu mutlaka vardır’ diyerek Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’ne gittim iş aradığımı çok ihtiyacım olduğunu anlattım. Onların yönlendirmeleriyle bir firmanın sorumlu yönetici aradığını hemen başlayabileceğimi söylediler. Çok mutlu olmuştum. Hemen ertesi gün anlaşmaları yaptık bildirimler yapıldı ve 1 hafta içinde Torbalı’ya taşındım, ay başında işbaşı yapacaktım. Büyük bir heyecanla ilk iş günüme başladım ancak öyle olmadı. Müdür ‘Neden geldin?’ diye sordu ‘Günaydın’ bile demeden, odasının penceresinden dışarıyı gösterip ‘Bu kadar erkek çalışan içinde nasıl çalışacaksın? burası soğuk ve tehlikeli bir yer, kadın halinle yapamazsın, biz sadece diplomanı kullanmak için anlaşma yaptık senin sigortanı ödeyecek ve diploma paranı vereceğiz’ dedi. Yıkılmıştım birkaç dakika hiçbir şey diyemedim, fırsat vermelerini istedim. Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi, kaç saat yalvardığımı bilmiyorum ama nafileydi” dedi.
“ERKEK ÇALIŞANLA AYNI ÜCRETİ ALAMAZSIN!”
Sadece kadın olduğu için gittiği ve çalıştığı her yerde onur kırıcı söz ve eylemlerle karşılaştığını dile getiren Elbir, “İzmir’den çıkıp Torbalıya taşınmıştım, kira ödemeliydim, kızım, annem ve anneannem vardı. Onları da getirmiştim ve çalışmak zorundaydım. Aileme diyemedim kovulduğumu ‘Bugün erken bitti işim’ dedim sadece. Ertesi gün işe gider gibi çıktım evden, bir çay bahçesine oturup yerel gazeteyi aldım ve ilanları inceledim, etrafımda olan bitenleri izlemeye çalıştım. Bu sırada bir dayı başının (tarlada çalışan işçilerden sorumlu kişi) işçi sorunu yaşadığını duydum ve yanına gidip çalışabileceğimi söyledim. Zeytin hasat zamanıydı, yevmiyeli olarak çalışmaya başladım. İşimi öğrenebileceğim fırsattı benim için. Hasat budama işlerine ve çapa işine gittim. Aynı zamanda bir baharat fabrikasında vardiya şefliğinde çalıştım. Gündüz yevmiyeli işe gidiyor akşamları da fabrikaya vardiyaya gidiyordum. Fabrika da maaşlar haftalık veriliyordu. 2’nci hafta muhasebeye gittiğimde bana ‘geçen hafta size fazla ödeme yapmışız bu nedenle bu hafta ödeme yapamayacağız’ dediler, bunun üzerine nedenini öğrenmek için müdüre gittim. Bana yaptığı açıklama çok kırıcı idi, gündüz vardiyasında çalışan meslektaşım erkekmiş ve muhasebe aynı maaş hesaplayarak hata yapmış bunu da ‘Sen kadın olarak erkek mühendis ile aynı maaşı alabileceğini nasıl düşünürsün’ diyerek açıkladı. Bunun üzerine ben de istifa edip yevmiyeli işime devam ettim” ifadelerini kullandı.
YEVMİYEMİ VERMEDEN BENİ KOVDU
Konuşmasının devamında duygulanan Elbir, şöyle devam etti: “Yevmiyeli gittiğim işlerde arazileri geziyor teoride öğrendiklerimi gözlemlemeye ve öğrenmeye çalışıyordum, gittiğim tarlaların sorumlu mühendisleri ile sohbet ederek, soru sorarak işimi öğrenmeye başladım. Tabi kimse benim Ziraat Mühendisi olduğumu bilmiyordu, hatta yaşım küçük gösterdiği için ‘Sen sınava girip Ziraat okusana’ derlerdi bana. Bu süreç beni tanıyan Ziraat Mühendisi bir abime rastlayana kadar devam etti, abim oraya sorumlu olarak çalışmak için görüşmeye gelmişti beni gördüğünde “Sen burada çalışıyorsan neden mühendis arıyorlar ki” dedi ve dayı başı her şeyi duyunca beni yalancılıkla suçlayarak yevmiyemi de vermeden beni kovdu”
“KADIN KAHVEDE OTURUR MU?”
Ziraat Mühendisi olarak mesleğini yapmaya başladıktan sonra bu kez de çiftçilerin kadın ziraat mühendislerine güvenmeme sorunuyla karşılaştığını, bununla mücadele etmeye başladığını söyleyen Elbir, “Arazide işçi olarak bulunduğum süreçte mesleğimle ilgili biraz daha deneyim kazandım. Artık tam anlamıyla mesleğimi yapmaya başladım. 1 yıl sonra da danışmanlık firmasında çalışmaya başladım artık işveren tarafından aşağılanmıyor küçümsenmiyor ya da zorbalığa uğramıyordum. Bu sefer de çiftçiler zorlamaya başladı. Bu kadar şeyi kadın başınla nasıl öğrendin, yanlıştır senin bilgilerin Kadın kahve de oturur mu? Kahvecinin çay getirmediği günleri bilirim. Hatta kadın kahvede olunca müşteri gelmiyor deyip çiftçiye kahve dışında oturmamızı söyledikleri bile oldu. Çiftçilere de 5 yılımı alsa da kendimi kabul ettirmeyi başardım başardım. Tamam dedim artık ben başardım bu işi ancak öyle olmadı, çalıştığım yerde mobbinge maruz kaldım. Bu duruma da 2 yıl dayandıktan sonra istifa edip kendi şirketimi üreticilerimin desteği ile kurdum” dedi.
KADIN ZİRAAT MÜHENDİSLERİNE ÖNCELİK VERİYORUM
Büyük bir çabayla başlattığı kendi mesleğini yapma mücadelesi sonunda kendi işini kuran ve ekibinde kadın ziraat mühendislerine öncelik veren Elbir, “5 kuruş sermaye olmadan üreticilerimin bana olan güveni, sahip çıkması ile başardım. Şu an ekibimde kadın Ziraat Mühendislerine öncelik vererek iş yaşamımı devam ettiriyorum. Sürdürülebilir Tarım Modellerinin danışmanlığını yapıyoruz. Çiftçilere ve Tarım işletmelerine. Ulusal ve Uluslararası geçerliliği olan Sürdürülebilir Tarım Standartlarına çiftçilerin uyum sağlaması için eğitimler düzenliyoruz ve üretim süreçlerini takip ederek danışmanlık hizmeti veriyor, girdi maliyetlerini düşürüyor, pestisit kullanımını kimyasal gübre kullanımını azaltıyoruz. İşletmelerinde Sürdürülebilir Gıda standartlarında sertifikalanma süreçlerini takip ediyoruz” dedi.