Kadınlara yeni tehdit

İkinci eş arayanların buluştuğu sitelere tepkiler sonucu erişim engellendi ama benzer siteler varlığını sürdürüyor. Kadın örgütlerinin din istismarı yapıldığına dikkat çektiği bu sitelerde Suriyeli kadınlar da hedef alındı

  • Oluşturulma Tarihi : 25.12.2017 07:34
  • Güncelleme Tarihi : 25.12.2017 07:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kadınlara yeni tehdit haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER

İkinci eş arayanların buluştuğu evlilikci.com sitesine kadın örgütlerinin mücadelesi sonucu erişim engellense de benzer adresler varlığını devam ettiriyor. ‘Second Wife’ veya ‘Suriyeli Kadınlar’ adlı siteler onlardan sadece ikisi. Gazetemize konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural, benzer sitelerin kapatılmasına yönelik her türlü tepkiyi ve çalışmayı ortaya koyacaklarını anlattı. Kural aynı zamanda kadının toplum içerisindeki konumundan, Suriyeli kadınlara yönelik cinsiyetçi saldırılardan ve üniversite öğrencilerinin de entegre edildiği kadın meclislerinden bahsetti. İkinci eş bulma sitelerine yönelik konuşan Sanem Deniz Kural, şöyle başladı: “İkinci eş bulma sitelerinin kapatılmasına yönelik ciddi tepkiler gösterdik, açıklamalar yaptık. Siteleri fark eden birçok insan bizlere ulaşmaya çalıştı. Bu tarz sitelerin varlığını koruduğunu ve bunun kadınlar açısından çok zedeleyeceği olduğunu bizlere bahsettiler. Bizde bu olaya sessiz kalamadık tabii. Ülkemizde kadınların sorunları tek bir meseleden ibaret değil. Ancak bu son derece aşağılayıcı bir durum. Adeta kadının toplumdaki yerini perçinleyen bir olay. Çeşitli yasakların uygulandığı bir dönemden geçiyoruz ve bu tarz durumların da anında yasaklanması gerekiyor. Sosyal medyada da çok büyük bir tepki doğdu. Tepkiler sonucu siteler kapatıldı ancak bu kez farklı isimlerle tekrardan ortaya çıkmaya başladılar.”

ÇOK ÖNEMLİ BİR DURUM

Tek bir tepkinin yetmediğini, mücadeleye sürekli devam etmek gerektiğini belirten Kural, “Bunun için tek bir tepki yetmiyor. Tek bir açıklama yapıp onu orada kesmek bir sonuç getirmez. Hiçbir konu için böyle olmamalı. Sürekli bir mücadeleye ihtiyacımız var. Bu tepkilerin devam etmesi gerekiyor. Sadece sitelere yönelikte değil. Birde bunun gerçek hayattaki yansıması var. Örneğin, Adana’da bir kadın kuma getirmeye çalışan eşini yaralıyor, eşi de aynı şekilde karşılık veriyor. Bu basına yansıyan, görünen hali. Bir de bunun sessiz sedasız yaşanan halleri var. Ama şuanda daha fazla açığa çıkıyor. Yani kadına yönelik gerçekleştirilen olumsuz davranışlar eskiye oranla ifşa edilebiliyor. Tamamen bir tepkisizlik yok. ‘Ben buna sessiz kalamam’ deyip herkese duyurmaya çalışıyor insanlar. Mesela feminizm sözcüğü 2017 yılında Google’de en çok aranan kelimelerden biri olmuş. Bu çok önemli bir durum. Kadın hareketinin ne kadar ilerlediğini, popülerleştiğini, onların mücadelesinin sonucunu gösteriyor. Sosyal medyada da aynı şekilde sesler duyurulmaya çalışılıyor. Örneğin yakında zamanda hayatını kaybeden Helin Palandöken arkadaşımız hesabından sesini duyurmaya çalışmıştı. Twit atmıştı ‘saplantılı biri beni takip ediyor, rahatsız ediliyorum’ diye. Kadınlar seslerini çıkarıyorlar artık ve en başta kadın hareketlerine ilgisiz değiller. İkinci eş bulma sitelerinin ifşa edilmesi de böyle ortaya çıktı. Bu siteler ifşa edilmeseydi sessiz bir şekilde orada dilediklerini yapacaklardı” diye kaydetti.

KİM İSTER Kİ?

“Sitelere karşılık veren kadınlar mıdır?” sorusu üzerine Kural, yaratılan koşullardan dolayı mecbur kalan kadınların varlığından söz açtı. Kural, “Kadınlar içerisinde bulundukları koşullardan kaynaklı belki yapmak istemediği şeyleri tercih ediyor olabilirler. Buna ‘vay efendim neden kadınlarda siteye girip cevap veriyor’ gibi bir söylemle yaklaşımda bulunmak doğru değil. Cevap veren kadınlar var mıdır bilemiyorum. Ancak varsa da eminim ki o duruma itiliyorlar. Yoksa kim böyle bir hayata mecbur kalmak ister ki” dedi. Başta kadınlar olmak üzere Suriyeli vatandaşların çok ciddi bir haksızlığa uğradıklarını aktaran Kural, Suriyeli kadınlar üzerinden cinsiyet ayrımcılığı ve din istismarı yapıldığını belirtti. Kural, şöyle devam etti: “Keza Suriyeli kadınlar en başta. Sitenin direk etnik bir kimlikle kadınlara yönleniyor olması da aslında bunun bir göstergesi. Oradan bir şekilde nem almaya çalışan insanlar var. Bir kere şu hiç kabul edilebilir bir durum değil. Hiçbir kadın böyle korunmaya muhtaç, naif (!) kimlikli değildir. Bu işte toplumsal cinsiyet rollerinin bir şekilde üstümüze yapışmış hali. ‘Suriyeli kadınlarda tıpkı bizim kadınlarımız gibi naif ve dinlerine düşkün’ denilerek yaptıkları iğrençliğe incitici bir kılıf uyduruluyor.”

“DİŞİMİZLE, TIRNAĞIMIZLA KAZANDIK”

6284 kadınları koruma kanununun kaldırılmamasını isteyen ve bunun için mücadele verdiklerini söyleyen Kural, “Bu yıl öldürülen kadın sayısı geçen yıla oranla daha fazla. 2016 yılında 338 kadın yaşamını kaybederken, 2017 ise bu sayı 364’ e çıktı. Karşımızda böyle korkunç bir tablo var. Biz bunu nedenlerine bakıyoruz ve nedenler şöyle. Kadınlar hep kendi ayakları üzerinde durmak istedikleri için öldürülüyorlar. Mutlu değilse, boşanmak istiyorsa, sevmediği birini reddediyorsa şiddete uğruyor. Olması gereken haklarını kullanmak istiyor. 6 bin 284 kadınları koruma kanununa yönelikte son dönemde ciddi saldırılar söz konusu. Bu kanunu biz mücadelemizle, dişimizle, tırnağımızla çabalayarak kazandık. Kadınların en temel haklarını savunan bir kanun. Can simidi diyebiliriz. Basında da çok yanlış lanse ettiriliyor bu kanun. Yuva yıkan kanun tarzında başlıklarla ya da kanunun kadınları korumadığı, kadın cinayetlerini arttırdığı belirtiliyor. Fakat bunlar tamamen spekülatif haberler. Neye dayandığı belli olmayan haberler. Hâlbuki baktığımız zaman çok haklı bir doğru çıkıyor ortaya. 2011 yılı kadın cinayetlerinin en aza indirgendiği yıl. Neden biliyor musunuz? Çünkü 6284 kanununun yasalaşma sürecinin yaşandığı bir yıl. Yasa şöyle; kadınlar şiddete uğradığında, tehdit edildiğinde, her türlü şiddete maruz kaldığında veya şiddet göreceğini anladığı biriyle karşı karşıya kaldığında bu kanuna başvurabiliyorlar. Kadına koruma sağlanıyor böylece. Etkin bir şekilde uygulandığında kadın cinayetlerini gerçekten durdurabilir. Ancak buna saldırılıyor. Kanunun kaldırılması için zemin hazırlanıyor. Bunun içinde elbet tepkimizi göstermeye devam ediyoruz. Üniversitelerde de oluşturduğumuz kadın meclisleri var. Meclislerde bu sorunları tartışıp çözüm üretmeye çalışıyoruz. 2011 yılında kadın cinayetlerinin az yaşanması ve 6284 kanununun o yıl ortaya çıkması kesinlikle tesadüf değil. Biz bu kanunun kaldırılmasını istemiyoruz ve inanıyoruz ki tam anlamıyla uygulanırsa bazı şeyler çözüme kavuşacak. Kadın cinayetlerinin olduğu pek çok mahkemeyi takip ediyoruz ve ceza indirimlerinin uygulanmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bunlar çok önemli kadın mücadeleleri” ifadelerine yer verdi.

BİRLİKTE MÜCADELE

Verilen sözler ve politikalar uygulanmadığı sürece ikinci eş bulma sitelerini açanlar gibi daha birçok insanın cesaret bulacağını açıklayan Kural, “Beylik sözlere de bir son verilmeli. ‘Kıyafetime Karışma’ adıyla ülkenin birçok yerinde eylem yaptık. Bu eylemlerde amaç kadının istediği ortamda dilediği gibi giyinmesi, herhangi birinin kadının kıyafetine ya da makyajına müdahale etmemesi. O eylemler sırasında dahi ‘böyle giyinirsen tacize uğrarsın tabi ya da hak etmişsin’ diyenler oldu. Bu hak etmiş, şort giymeseydi, mini etek giymiş, tahrik etmiş söylemlerinin ağzımızda yer almaması lazım. Bizler birçok ilçeye ve üniversiteye kurduğumuz kadın meclisleriyle mücadelemize devam edeceğiz. Bu tarz kadınları zedeleyen olayların yaşanmaması için de elimizden geleni yapacağız” diyerek ‘durmayacaklarını’ vurguladı.