Sayfa Yükleniyor...
Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İçin Uluslararası Konferans düzenleyen Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği, bir kez daha fark yarattı
NİLGÜN TAZE
Kadın girişimciliğin önündeki en büyük engellerden biri olan şiddetin önlenmesi için projeler gerçekleştiren Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneğinin (LİYAKAT) düzenlediği 4 WOMEN (Kadınlar İçin) Projesi Uluslararası Konferansı büyük ilgi gördü. Prof.Dr. Yakın Ertürkün konuşmacı olarak katıldığı konferansta, kadınlara yönelik şiddetin nasıl önlenebileceği ve kadınların şiddete göz yummak zorunda kaldığı ekonomik bağımlılığa çözüm önerileri sunuldu.
4 WOMEN-Kadın İçin Projesi; Konak Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü AB Anabilim Dalı ve İtalyadan iki sivil toplum örgütü olan ARCUS ve Work in Progress ile AB Hibe programı kapsamında ortaklaşa yürütüldü. İtalyadan proje ortağı olan ARCUS sivil toplum örgütünü temsilen Francesca Vernanın yer aldığı ve İzmir Ticaret Odası Meclis Salonunda gerçekleştirilen uluslararası konferans sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve iş dünyasından yoğun ilgi gördü.
HEDEF KADINLARI GÜÇLENDİRMEK
Liyakat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi, DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd.Doç.Dr. İlkay Taş, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı/İzmir İtalyan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rebii Akdurak, İzmir İtalya Konsolosu Luigi Iannuzzi, Konak Belediyesi Başkanı Sema Pekdaş tarafından yapılan açılış konuşmalarında Türkiyede şiddet, kadının ekonomideki yeri, şiddetin engellenmesinin önemine dikkat çekildi. LİYAKAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi, Kadının insan hakları konusunda sivil toplum işbirliğini desteklemek, katılımcı demokrasiyi güçlendirmek, kadın erkek eşitliğini teşvik etmek ve kadınların sivil toplumda daha güçlü bir rol oluşturması için çalışmaya devam ediyoruz. AB ile Türkiye arasında güçlü bir uluslararası ortaklık geliştirmek amacıyla başlatılan proje İtalya ve Türkiye arasında oluşturulan uluslararası bir sivil toplum girişimi. İzmir ve İtalyada kadına yönelik şiddetin mevcut durumuna, ihtiyaçlarına, yönetimine, ilgili sosyal operatörlerin bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik saha çalışmaları da dâhil olmak üzere çeşitli faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Girişimciliği destekleyen bir dernek olarak kadınların girişimcilik eko sistemine katılması yönünde sürekliliği esas alan, somut sonuçları olan projeler kapsamında 4 KADIN projesinin de farkındalık yaratacağını biliyoruz. Dezavantajlı koşullarda yaşayan ve toplumda dışlanan kadınların güçlenmesini ve işgücü piyasasına erişimlerini sağlamayı nihai hedef olarak belirledik dedi.
ERKEK SİSTEM ŞİDDETİ DESTEKLİYOR
Konferansta konuşma yapan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, dünyanın pek çok yerinde değişik bakış açıları nedeniyle kadına şiddet uygulandığını belirterek, 21. YYda dahi şiddetin önüne geçilemediğini söyledi. Pekdaş, Erkek egemen sistem kadına şiddeti hak görmeye devam etmektedir. Kadına yönelik her türlü şiddet türü ve ayırımcılığından bahsediyoruz ancak erkeklere yönelik herhangi bir gündem yok çünkü dünyayı erkekler yönetiyor. Maalesef ki erkeklerin dünyası demokratik değil. Kadınların bakış açısını en az ereklerinki kadar gün yüzüne çıkarmamız gerekiyor açıklamasını yaptı.
ŞİDDET KABUL EDİLEMEZ
Prof.Dr. Yakın Ertürk ise, evrensel ataerkil kültürün benimsenmemesi gerektiğini belirterek, yabancı işkence raportörlerine 300 tane şikayet gelirken kendisine kadınlar korkutularak bastırıldığı için 30 kadar şikayet geldiğini söyledi. Ertürk, Sınır Tanımayan Şiddet kitabımda ayrıntılara yer verdim. Bu işkence raportörleri hala görevine devam ediyor. Dileğim böyle bir görevin edinilen insanlıkla kendiliğinden ortadan kalkmasıdır. Ülkeler artık paralarını kadın haklarının korunmasına vermek istemiyor. Pekinde belirlenen 20 kritik alan ancak 1995 yılında dünya gündemine gelebildi. Bugün kadına şiddet her alanda kabul edilebilir hale gelmiştir. Kadınlara yönelik yapılmış işkenceleri ele alan Uluslararası Roma Mahkemesi tecavüzü işkence olarak tanımlıyor ve ona göre ceza veriyordu. Ancak bu mahkemeler o kadar adaletsizdi ki hakim önüne gelen vakayı kadın kot pantolon giydiği için tecavüze uğramamıştır kararını verebiliyordu. 2000 yılında BMnin en asli organı olan güvenlik konseyi toplam 7 alanda kararlar alabildi. Bu gelişmeler uzun yıllar verilen mücadelelerin sonucudur ve bedelleri ağır olmuştur. 2008de Sudi Arabistana raportör olarak gittim. O yıllarda ülkede şiddet önemli bir medya konusuydu. O sıralar bir raportör olarak ülkeye gitmem olayı daha da büyüttü. Uluslararası hukukun önemi burada ortaya çıkıyor. Dışarıdan gelen hukuk bir girdidir ve bir değişiklik yaratır. Türkiyede eşitlik maddesinde kadın erkek eşittire devlet bu eşitliği sağlamakla yükümlüdür maddesi de eklenildi. İnsan hakları bir mücadeledir ve vazgeçilmeyecek bir değerdir açıklamasını yaptı.
Haber Merkezi