- Gündem
- 04.05.2025 21:26
Urla Üretici Kadın Pazarı’nın esnaf kadınları, bu pazarın çok renkli bir mozaik olduğunu dile getirerek kendilerini hayata bağladıklarını ifade etti
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Son dönemde süper marketlere olan ilgi arttıkça pazarlara gidenlerin sayısı da bir hayli azaldı. İnsanlar artık mahalle pazarlarının açılacağı günü beklemek yerine süper marketlerden ya da manavlardan ihtiyaçları olan ürünleri alarak evlerine gidiyor. Fakat İzmir’de kadın üretici pazarlarına oldukça önem veriliyor. Türkiye’de sayılı olarak bulunan bu pazarlardan bir tanesi de Urla Üretici Kadın Pazarı. Urla Üretici Kadın Pazarı’nın sakinlerinden olan Emine Sezgin, Müge Ulay Göksoy ve Elif Pekçalışkan, herkesi pazara davet etti. Üretici pazarında yaptıkları el emeği ürünleri ile stant kuran kadınlar pek çok yerde eşi bulunmayan ürünlerini Urla Üretici Kadın Pazarı’nda sergileyerek hem ev ekonomilerine destek oluyor, hem Türkiye’nin dört bir yanına satış yapıyor hem de insanlarla olan diyaloglarını daha da geliştirerek bu pazarın kendilerini yaşama bağladıklarını söylüyor.
“İLAÇLARIMI AZALTMAMA YARADI”
Urla Üretici Kadın Pazarı’nın esnaflarından 52 yaşındaki Emine Sezgin, psikiyatristinin önerisi ile bu pazarda ürünler yapıp satmaya başladığını söyleyerek “Bu sayede kullandığım panik atak ilaçlarını azalttım. Yakın zamanda umarım tamamen bırakırım. Burası bir terapi merkezi gibi, insanlarla diyalog kurmak ve onlarla iletişime geçmek bana hastalığımı unutturdu” diye konuştu. Pazarda bir gıda standını olduğunu ve bu stantta el yapımı reçeller sattığını belirten Sezgin, haftada bir gün olan bu pazarın hazırlıklarının günler öncesinden başladığını, bu işin sanıldığı kadar kolay olmadığını da sözlerine ekleyerek herkesi bu eşsiz ürünleri görmeleri için Urla Üretici Kadın Pazarı’na davet etti.
“REKLAM FİLMİ ÇEKTİK”
3 yıldır bu pazarda yer alan Müge Ulay Göksoy ise, Türkiye’nin pek yerine kargo ile ulaştırdığı ve soğuk fermantasyon yöntemi ile ürettiği ekmeklerinden bahsetti. Göksoy, “Benim yaptığım ekmek normal yediğiniz ekmeklerden biraz daha farklı. Bir ekmeğin oluşumu yaklaşık 3 buçuk gün sürüyor. Soğuk ve uzun bir fermantasyon sonucunda yapılıyor ve sofralarınıza ulaşıyor. Kışın bu süre 3 buçuk gün net olarak sürüyor. Yazın ise biraz daha azalıyor sıcaklardan dolayı. Ben yaptığım ekmeklerde farklı unlarla çalışıyorum. Her hafta Kars’tan, Kastamonu’dan, Balıkesir’den, Nevşehir’den kargo ile un sipariş ediyorum. Bu ekmekleri yapma tekniğim kendime has bir yöntem” ifadelerine yer verdi.
Bu fikrin kendisinde emeklilik sonrasında evde yaşamaya başlayınca oluştuğunu da aktaran Göksoy, “Dışarıdan aldığımız ekmekler aile olarak bizi hiç mutlu etmiyordu hatta neredeyse evde ailecek ekmek yememeye başlamıştık. Ben de ilk iş olarak kendi fırınımı yaptım. Bu fırını yapma amacım da ‘Biz kendi ekmeğimizi kendimiz yapalım’ olmuştu. Daha sonra yakın çevrem, komşularım, arkadaşlarım kendileri için de ekmek yapmamı istediler ve olay gittikçe büyüdü. Böylelikle ben de Urla Üretici Kadın Pazarı’ndaki yerimi almış oldum. Şimdi ise hem pazarda hem de sağlıklı ürünler satan bir internet sitesinde ürünlerimi satıyorum ve Türkiye’nin pek çok yerine de kargo ile ekmek gönderiyorum. Ben daha önce bir restoran işletiyordum. Urla’da bir şarap evimiz vardı. Bu yüzden yiyecek ve içeceğe çok da uzak birisi değilim. Bulunduğumuz Urla Üretici Kadın Pazarı, çok renkli bir mozaik. 7 yıla yakındır var olan bir pazar burası ama şu sıralar müşteri sayısı azalmış durumda. Bizler pazar esnafı olarak yeniden bir atağa kalktık. Oğlum sinemacı ve bu pazar için bir reklam filmi çektik. Yakın zamanda sosyal medyada yayınlamayı ve Urla Belediyesine de bunu vermeyi planlıyoruz. İnsanları buraya çekebilmek adına elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” diye belirtti.
DOĞAL KOZMETİK ÜRÜNLER DE VAR
8 aydır Urla Üretici Kadın Pazarı’nda bulunan Elif Yılmaz Pekçalışkan ise pazarda annesinin ürettiği kızılcık, kuşburnu gibi marmelatların yanı sıra bir de kendi üretimi olan doğal kozmetik ürünler ve makyaj malzemeleri satıyor. Asıl mesleği kimyager olan Pekçalışkan, uzun zamandan beri aromaterapi ve fitoterapi (bitkilerle tedavi, ilaçsız tedavi) yöntemleri ile ilgilendiği için bu konu hakkındaki bilgilerini ürettiği ürünlerle tüketici ile buluşturuyor. Pekçalışkan, 6 bin yıllık bir geçmişse sahip olan ve eski çağlarda Mısırlılar tarafından mumya yapımında kullanılan aromaterapiyi ayaklarınıza kadar getiriyor. Kişinin cilt tipine özel yüz yıkama solüsyonlar, nemlendirici içerikli tonikler, dudak balmları ve isteyenler için vegan içerikli formüller ile tüketiciye geniş bir yelpaze sunan Pekçalışkan, pazarın kendileri için daha çok üretme ihtiyacı hissettirdiğini de sözlerine ekleyerek şunları söyledi: “Bu pazarda sürekli olarak nasıl daha fazla yararlı olabilirim diye düşünüyorsun. Bu pazar aslında kadınları birlikte dayanışmaya da iten bir yer. Sadece maddi gelir elde etmek için çıkmıyoruz buraya. Bir kafa dağıtma ve hobi alanı olarak da düşünebiliriz çünkü burada çok güzel dostluklar da ediniyoruz. Bizim için burası kadınların birlikte güçlendiği bir yer. Burada çevremiz daha fazla genişliyor. Kendi ticari hayatıma da çok fazla katkısı var. Bu sebeple kadın üretici pazarları Türkiye’de oldukça önemsenmesi gereken yerlerdir.”