“Kahve değişen bir kültürdür”

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun (ICO) hazırladığı Dünya Kahve Tüketim Raporu 2018 verileri açıklandı. Buna göre Türkiye’de son beş yılda yüzde 13,2 oranında artış gösteren kahve tüketimi 93,9 bin tona ulaştı. Rakamlardan çıkan sonuca göre 2018 yılında Türkiye’de ilk defa kahve tüketimi kişi başı yıllık 1 kilogramı aşarak 1,1 kilograma ulaştı. Bende bu artışın sebebini merak ederek son dönemde adını sıkça duyduğumuz ‘Üçüncü Nesil Kahve’ ile ilgili küçük bir araştırma yaptım ve sonrasında Alsancak’ın en sevilen kahve mekanlarından olan Pablo Artisan Coffee’nin işletmecilerinden Emine Pekdemir ile kahve üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
TEMELİ SADECE KAHVE
39 yaşındaki Pekdemir, üçüncü nesil kahvenin ne olduğunu anlayabilmek için kahvenin tarihine, demleme ve sunuş biçimlerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Pekdemir, “Kahve akımları dendiğinde birinci nesil kahvelerin zamanla kalitelerinden ödün vermesi sebebiyle ikinci nesil kahve dediğimiz akımın ortaya çıktığını görüyoruz. İkinci nesil kahveye baktığımızda ise dünyaca ünlü büyük kahve markalarını ve bunların da daha çok kahve deneyimini odak noktası haline getirdiklerini görüyoruz. Günümüzdeki üçüncü nesil kahve akımı ise sadece kahve vardır” diye konuştu.
Pekdemir, üçüncü nesil kahveciliğin oldukça şeffaf bir akım olduğunu da ifade ederek, “Bu akımda kahve çekirdeğinin yetiştirildiği işletmeye kadar tüm bilgiler tüketicinin gözleri önüne sunulur ve merkezine kaliteli kahve çekirdekleri alınır. Üçüncü nesil kahvecilikte birçok demleme yöntemi ve kahve ekipmanı da kullanılır. Ayrıca kahve severler baristalardan içtikleri kahve hakkında pek çok bilgiyi de öğrenebilirler” sözlerine yer verdi.
Alsancak’da neden bu kadar tercih edildiklerine de değinen Pekdemir, “Dünyada adı bir marka olan kahve işletmelerine baktığımız zaman çok resmi bir sistemleri olduğunu görüyoruz. İnsanlar donuk bir yüz ifadesiyle sadece işlerini yapıyorlar. Fakat biz burada tüm müşterimizle arkadaş gibiyiz. İnsanlar artık bu samimiyeti arıyorlar. Benim duygularım bazen o kadar öne çıkıyor ki çalışanlarımıza ve müşterilerimize bir patron havasında değil de daha çok bir anne duygusuyla yaklaşıyorum. İşimizi severek ve önemseyerek yaptığımız için de bardaklarımızın tasarımına kadar buradaki her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz. Burada 50 çeşitten fazla kahve çeşidimiz mevcut. Herkese hitap eden bir ürün olan kahve aslında kişiden kişiye değişen bir kültürdür. Bizden önceki kuşaktaki insanlara sorduğunuz zaman Türk kahvesini tercih ederler ancak değişsen zaman içerisinde şimdiki nesil üçüncü nesil kahve olayını oldukça benimsemiş durumda” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi