Sayfa Yükleniyor...
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi üyeleri, “Kapısından ancak parası olanın girebileceği vakıf üniversitesi için kamu mülkleri sermayeye aktarılıyor” diyerek tepkilerini dile getirdi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, “Son dönemde İzmir’de birçok kamu mülkiyetinde ve kamusal kullanım kararında bulunan alanların satıldığına ve plan değişiklikleri ile kamusal kullanım kararlarının ortadan kaldırıldığına tanık oluyoruz” diyerek, Sağlık Bakanlığı’nın İzmir’in Buca İlçesi’nde bulunan kamu mülklerinde ‘Sağlık Tesisleri Alanı’ kullanımına ihtiyaç bulunmadığına dair görüş verdiğini belirtti. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, sonrasında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 18 Eylül 2012 tarihinde onaylanan İmar Planı Değişikliği ile alanın bir kısmının kamusal kullanım kararından çıkartılarak ‘Özel Sağlık Tesisleri Alanı’ olarak belirlenmesine tepki gösterdi.
YÜRÜRLÜKTEKİ KARARLAR HİÇE SAYILDI
Geçmişte hazine mülkiyetinde bulunan mülkiyetlerin, ilgili kurumlar tarafından İzmir Tınaztepe Üniversitesi’ne tahsis edilmiş olduğunu ve söz konusu parsellere ilişkin imar planlarında ‘Yüksek Öğretim Tesisi Alanı’ kullanım kararının getirilmesine ilişkin 21 Ekim 2020 tarihinde yazılı basın açıklaması gerçekleştirdiklerini söyleyen Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, “Bu süreçlere ilişkin bilimsel raporlar hazırlayarak ilgili idareleri uyarıyoruz. Değiştiremediğimiz durumlarda ise dava açmak gibi kamusal gücümüzü kullanmaktan geri durmuyoruz. Bütün bu işlemleri şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına olan bağlılığımız nedeniyle yapıyoruz. Maliye hazinesine kayıtlı mülkiyetlerin yürürlükteki plan kararlarını hiçe sayarak süreç içerisinde planlamanın araçsallaştırılması aracılığıyla sermayeye devri gerçekleştirilmektedir. Söz konusu alanın geçmiş plan süreçleri (2012 yılına kadar) dikkate alındığında parsellerin kamusal kullanım kararlarında yer aldığı ve devir süreçleri sonucunda doğal olarak geçmişte kamu mülkiyetinde olan bu alanları sadece mülkiyet sahipleri ve üzerinde gerçekleşecek kullanımın hizmet bedelini ödeyenler kullanacaklardır” ifadelerine yer verdi.
SUSKUN KALAMAYIZ
Eğitimin günden güne ticarileştiğini vurgulayan yönetim kurulu üyeleri, “Tüm bu işlemler parası olanın kapısından gireceği vakıf üniversitesi için yapılmaktadır. Ülkenin ve kamunun çıkarlarının korunması doğrultusunda meslek alanına giren konularda doğal kaynakların ve kamusal varlıkların korunması ve geliştirilmesi, ülkenin sanatsal ve teknik gelişimi için gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak gibi bir amacı bulunan meslek odamızın böylesine hatalı bir işlem karşısında suskun kalamayız” açıklamasında bulundu.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine göre yürürlükteki planlarda kamusal kullanım kararında kalan bir alan kaldırıldığında o alana eş değer bir alan ayrılmak zorunluluğunun bulunduğunu da aktaran yönetim kurulu üyeleri, “Söz konusu parsellerin plan sürecine baktığımızda ilk olarak 1996 yılında onanan imar planlarında ‘Sağlık Alanı’, ‘Eğitim Alanı’ ve ‘Belediye Hizmet Alanı’ gibi kamusal kullanım kararlarının oluşturulduğu ve sonrasında onaylanan plan ve plan değişikliklerinde fonksiyon değişiklikleri olsa da kamusal kullanım kararlarının korunduğunu görüyoruz ancak ne olduysa 2012 yılında Sağlık Bakanlığı söz konusu alanda ‘Sağlık Tesisleri Alanı’ kullanımına ihtiyaç bulunmadığı görüşü doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 18 Eylül 2012 tarihinde onaylanan İmar Planı Değişikliği alanın bir kısmı kamusal kullanım kararından çıkartılarak ‘Özel Sağlık Tesisleri Alanı’ olarak; bir kısmında ise kullanım kararı korunarak ‘Sağlık Tesisleri Alanı’ olarak belirlenmiştir. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 7. maddesinde ‘Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır’ şeklindeki hükmü dikkate alındığında yapılan işlemde bir kamu yararı olduğunu ifade etmek mümkün değil” sözlerine yer verdi.
HUKUKSUZLUĞA İMZA ATILIYOR
“Bakanlık, işine geldiğinde ilgili kurumlara imar mevzuatını hatırlatan işine gelmediği zaman ise mevzuatı tamamen yok sayan işlemler ile kentleşme süreçlerinin oldukça sorunlu bir şekilde yürütülmesine neden olmaktadır” diyen yönetim kurulu üyeleri, “Örneğin yakın bir tarihte Büyükşehir Belediye Meclisinin almış olduğu bir karar ile geçmişte Emlak GYO mülkiyetinde olan ve “Spor Tesis alanında kalan bir taşınmazın, kullanım kararına rağmen TOKİ tarafından satılması, mülkiyet değişikliğinin ardından mülkiyetin plan kararını “Özel Eğitim Tesisi Alanı” olarak belirlenmesi, baştan sona Anayasaya aykırı olduğunu ve konuya ilişkin hatalı işlemden dönülmezse dava açacağımızı ifade etmiştik. Öte yandan Karşıyaka İlçesinde yapılan bu hatalı işleme çok sayıda itirazın yapıldığını ve basında da oldukça geniş yer tuttuğuna tanık olduk. Yine basından takip ettiğimiz kadarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; Büyükşehir Belediye Meclisinin almış olduğu kararın Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinde ifade edilen kaldırılan veya küçültülen kamusal alana eş değer bir ayrılması durumunda mümkün olduğunu aksi durumun mevzuata aykırı olduğunu ifade etti. Söz konusu plana ilişkin itirazların Büyükşehir Belediyesi Meclisince nasıl değerlendirileceğini takip edeceğiz. Süreç bu aşamada iken açıklamamıza konu olan özel üniversite yapılmasına ilişkin plan değişikliklerinde Bakanlık Karşıyaka İlçesinde Büyükşehir Belediye Meclisinin almış olduğu hatalı kararda atıf yaptığı yönetmelik maddesini görmezden gelerek benzer bir hukuksuzluğa kendisi imza atıyor” diye konuştu.
ÇELİŞKİLİ KARARLAR…
“İlgili kamu kurumu tarafından sunulması gereken kamusal bir hizmet özel çıkarları olan kesimlere devredilmiş ve onlar da doğal olarak bu hizmeti bedava sunmayacaklardır” diyen Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, “
Sağlık Bakanlığı 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan planlarda söz konusu alanda “Sağlık Tesisleri Alanı” kullanımına ihtiyaç bulunmadığını ifade ediyor olsa da, ilgili kurumlar, milletvekillerinin basına yaptığı açıklamaları takip ettiğimiz kadarıyla İzmir’de yapılması düşünülen ikinci şehir hastanesinin Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsünün doğusunda yer alan Karayolları şantiyesinin bulunduğu alanda Bakanlık tarafından plan çalışmalarının sürdürüldüğünü biliyoruz. Şehir Hastanesinin içerik ve kapsamı oldukça sorunlu olduğu, bu konu ayrı bir tartışma konusu olmakla beraber kamu mülkünde bulunan bir alanda sağlık hizmetini sunmanız gerekirken ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle öncelikle bu alanların sermayeye devri için plan değişiklikleri ve satış işlemleri gerçekleştiriliyor ve yıllar sonra da başka bir kamu mülkünde sağlık hizmetini sunmak için çalışma başlatıyorsunuz. Bu ne yaman çelişkidir!
” diyerek konu hakkındaki görüşlerini paylaştı.
ALTMIŞ GÜN İÇİNDE İPTAL DAVASI AÇILABİLİR
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce 25.09.2020-24.10.2020 tarihleri arasında 1 ay süreyle askıda olacak plan değişikliklerine ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların ve vatandaşların itiraz etme haklarının bulunduğunu da ifade eden yönetim kurulu üyeleri, “İdare bu itirazları reddebilir veya idare altmış gün içinde bir cevap vermezse itiraz reddedilmiş sayılır. İtiraz edenler, itirazlarının reddine ilişkin işlemin kendilerine tebliğ edildiği tarihten veya itirazlarının reddedilmiş sayıldığı tarihten itibaren altmış gün içinde idare mahkemelerinde iptal davası açabilirler. Plana itiraz etmeden dava açacak ilgililer için ise altmış günlük dava süresi planın aşkı sürecinin bitiminden itibaren başlar ve işlemin askıdan indiği günden itibaren altmış gün içinde idare mahkemelerinde iptal davası açabilirler” ifadelerine yer verdi
Haber Merkezi